Benim olmadığım yerde kimse yoktur!
Kıyametin benden sonra kopmasından ziyade kendi ölümüm benim için bir kıyamet olacaktır.
Ben güzele güzel demem güzel benim olmadıkça.
Eğer ki ben olmasaydım o ortamın, o eğlencenin benim için ne bir anlamı olurdu ne de bir önemi.
Varlığımın tek sebebidir nefes almamın arkasında yatan neden.
Güzelliğin on para etmez bendeki bu aşk olmasa.
Yalancı gülümseyişlerle beni ciddiyete çağıran insanları önemsemiyorum. Elimden kayıp gidenlerden korkmadığımı bilmiyor çünkü hiç biri.
Eğer ki tatildeysem bütün dünya insanları da tatildedir ve benimle birlikte sohbet ediyorlardır çünkü ben o anda ne yaşıyorsam o zamandaki varlıkları tanırım ve herkesin benimle birlikte olduğunu varsayarım.
Başkasına sadakatim kendi başarı kapasiteme ihanetim olmaya başladıysa, gitmek zamanı gelmiş demektir!
Ağır trajedilerin getirdiği pişmanlık duygusunun bertaraf edilmesi bireylerin yaşamlarında, farkında olmadan, ortaya çıkardıkları yaşam sanatı eseridir. Kim ne yapıyorsa bunun kendi kişilikleriyle doğrudan bir ilişkisi vardır ve benim yaptıklarım da kişiliğimin bir sonucudur. Tek neden varlığımın bir göstergesidir.
Eğer yaşamak, keyifli olsaydı, herkes uykudaki bilinçsizlik haline geçmek için isteksiz davranır, büyük bir mutlulukla uykudan uyanırdı. Ama durum bunun tam tersi olmalı ki herkes uyumak için büyük bir istek duyuyor. Uyanınca da üzülüyor, kalkmak istemiyor. Bu durum içinde derin bir ironi içeriyor. Yalnız unutulan bir şey var ki varlık sahasında yaşanılan her şeyin tadı çıkarılmalıdır. Çünkü yapılan her ne ise bunda var olmanın büyük etkisi mevcuttur.
Belki de bu Dünya başka bir gezegenin cehennemidir. Ancak sürmüş olduğumuz hayat dünya sınırlarından ibaretse diğer yaşam bizi şimdilik ilgilendirmez. Yaşanılan an geleceğin habercisidir sadece.
Bireylerin vazgeçilmez oldukları gibi bir yanılsamaya düşmeleri trajik-komik bir durumdur çünkü bireyler kendileri için vazgeçilmezdirler.
Susmaya değecek bir şeyler elbet bulur insan. Ama konuşmaya değecek güzellik her zaman bulunmuyor gerçekleri söylemekten başka.
Ben yazmasam, hiç bir söz seni anmayacaktı.
Ben olmasam, sensizlik diye bir şey de var olmayacaktı.
***
İnsanlara göre değeriniz menfaatlerine yaptığınız hizmetler kadardır. Onun için insanlar kendileri için yaşarlar. Var oldukları yerlerden başka bir dünya bilmez insanlar. O an kokladığı kokudan başka bir koku ya da tattığı lezzetten başka bir tat bilmezler. Başkalarının sevindiği şeylere kendisi de bir nevi sevinirse sevinir insan. İnsanların sevinçlerinden dolayı sevinen insanlara rastlamadım ben. Kesin bir nedeni vardır sevinme duygusunu dürtükleyen ve kendilerini etkileyen. Kendileri varlarsa bir şeyleri kabul ederler ve hissettikleri duyguların varlığına inanırlar. Bütün anlamlar insanların varlığından kaynaklanır ve hiçbir söz onlarsız değerli değildir.
Özer BAL ne güzel söylemiş:
sana yüklediğim anlamları
senmişsin gibi düşünme aldanırsın.
sen o anlamlarla
sadece bende varsın.
ben seviyorsam
sen bahanesin.
Nietzsche’ i de hatırlayalım yeri gelmişken:
“Daha derinlere inip motivasyonlarınızın kaynağını bulun! Hiç kimsenin bir şeyi sırf başka birisi için yapmadığını göreceksiniz. İnsanın bütün eylemleri kendisine yöneliktir, bütün hizmetleri kendine-hizmettir, bütün sevgisi kendisini sevmesindendir. Bu yorum sizi şaşırttı mı? Belki de sevdiğiniz insanları düşünmektesiniz. Ama daha derinlere inin, sonunda sevdiğinizin onlar olmadığını göreceksiniz: Siz bu sevginin içinizde uyandırdığı duyguları seviyorsunuz! Siz arzuyu seviyorsunuz, arzu edilen şeyi değil.”