Adaylarımız Küresel Sorunlarla Ilgilenirlermi Acaba…?
Seçim yaklaşırken partilerarası kısır sataşmalar hız kazanıyor. Siyasiler yarattıkları keşmekeş ve sığ gündemle Vatandaşı meşgul ederken giderek Dünya’mızı tehdit eden ciddi sorunlar gözlerden kaçıyor.
Süpergüçün yayılımcı-savaşcı eylemleri ve buna karşı terör odaklarının giderek artan azgınlığı bir yana, küresel ısınma ve doğanın bozulması özellikle ve öncelikle az gelişmiş ve Türkiye dahil gelişmekte olan ülkeleri kıskaca alıyor. Stockholm 1972 ilk Çevre Zirvesinden bu yana son 30 seneyi değerlendiren 450 sayfalık BM Global Çevre Raporu, 1100 bilim adamı tarafından hazırlandı. Kuşların yüzde 12’si, 1183 tür; memelilerin dörtte biri, 1130 tür yok olma tehdidi altında.
· Dünya balık stoğunun üçte biri tükenme tehdidiyle karşı karşıyadır
· Atmosferdeki zehir karbondioksit, 2050’de iki katına çıkabilir.10 yılda hava kirliliğinin yol açtığı hastalıklardan etkilenenlerin sayısı yılda 147 milyondan 211 milyona yükselmiştir.
· 1972’ye kıyasla nüfus 2.2 milyar artmış ve 30 yıl sonra 2 milyar daha artacaktır.
· Halen dünya nüfusunun % 40’ı temiz içme suyuna hasrettir, 30 yılda bu oranın % 50’ye çıkması beklenmektedir.
· Meraların aşırı tüketimi % 35 toprak kaybına, yüzde 30 orman kaybına, tarım alanlarının % 27 sinin yok olmasına yol açmaktadır.
· Bir milyarı aşkın dünya nüfusu gecekondularda yaşamaktadır. 2010 yılında kentlerde nüfus
bir milyar daha artacaktır.
· Az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde büyükkentlere göç her türden kirlenmeye ilaveten salgın hastalıklardan iç savaşlara kadar felaket zincirlerine neden olacaktır.
· Nehirlerin yarısı kirlenmiştir. En büyük 227 nehirden % 60’ı barajlarla tahrip edilmiştir.
· Her yıl 4 milyar ishal vakasına rastlanmakta ve 2.2 milyon kişi ishalden can vermektedir.
· Sıtma 2 milyar insanı tehdit etmekte ve her yıl 2 milyon insanın canına mal olmaktadır.
· Dünya nüfusunun beşte biri tüketimin % 90’ından sorumludur. 4 milyar insan günde 2 dolarla yaşam savaşı vermektedir.
· 2.500.000.000 insan temel sağlık hizmetlerinden yararlanamamaktadır.
· 1.000.000.000 dan fazla insan okur yazar değildir.
· 1.000.000.000 insan yeterli gıda alamamaktadır
· 1.000.000.000 a yakın insan atık su sistemi olmayan yerleşimlerde barınmaktadır
· Her yıl 5 yaşından küçük 11 milyon çocuk önlenebilir hastalıklardan ölmektedir.
· Çağdaş yaşamın neticesi olan çöp ürkütücü ölçeklere ulaşmaktadır.
Türkiye’miz bu korkutucu tablodan payını almakta ve alacaktır. Seçimlere giden siyasi partilerimiz bu sorunlara karşı ne gibi gerçekci strateji ve programlar geliştirmişler ve çözümlere seçim beyannamelerinde yer vermişlerdir.
Bazen düşünüyorum da, abesle iştigal ediyorum gibi geliyor bana….!