‘Kıdem Tazminatı Fonu’ Referanduma gitmeli

Kıdem Tazminatı Fonu’ referanduma gitmeli  Uzun bir süreden bu yana kıdem tazminatı fonu tartışması devam ediyor.Kıdem Tazminatı Fonu tasarısı 1954 yılından beri sosyal taraflarca tartışılıyor. Ancak yasanın çıkıp çıkmayacağı veya ne zaman çıkacağı henüz tam olarak belli değil. Model, işçinin kıdem tazminatının, işveren tarafından değil de kurulacak bir kıdem tazminatı fonu ile ödenmesi üzerine kurulu.

Konunun tarafları fon konusunda farklı düşünüyor. Ama maalesef işçinin bizzat kendisinin ne düşündüğü sorulmuyor.

İşçi onlarca yıl çalıştığı işyeri battığında veya bir nedenle ayrılmak zorunda kaldığında kıdem tazminatını çoğu zaman alamadığı için mağdur ve çaresiz. İşçi kıdem tazminatı fonu istiyor. İşçi, işveren iflas ettiğinde veya kıdem tazminatını ödememek için bahaneler aradığında alacağını garantiye almak istiyor. İşçinin istemesi yetmiyor, bir de sendikaların kabul etmesi gerekiyor.

Ancak, sendikalar bunu kabul etmiyor. Haklıdır da. Çünkü İş Kanunu’na göre, işçinin iş sözleşmesinin kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde son bulması hallerinde işçinin işe başladığı tarihten itibaren hizmet akdinin devamı süresince her geçen tam yıl için işverence işçiye 30 günlük ücreti tutarında kıdem tazminatı ödenir. Bir yıldan artan süreler için de aynı oran üzerinden ödeme yapılır. Oysa sendikaların yaptıkları toplu sözleşmelerde her geçen tam yıl için işverence işçiye 40 gün, 45 gün veya 60 gün üzerinden kıdem tazminatı ödendiği görülmektedir.

Eğer fon uygulamaya girerse, sendikalı işçinin bu şekilde daha fazla kıdem tazminatı alması mümkün olmayacak. Öte yandan iş buldukça çalışan, üç-beş yıl çalışıp daha iyi koşullarda iş bulunca işinden ayrılan, doğum yapınca işten ayrılan, eşinin tayini çıkınca istifa edenler kıdem tazminatı alamıyor.

Hastane, belediye, kurum ve kuruluşlarda temizlik, güvenlik gibi işlerde çalışan milyonlarca işçi kardeşimiz yıllarca çalıştıkları işyerinden kıdem-ihbar tazminatı alamadan, yıllık izin kullanamadan ayrılıyor. İşvereni krizde batınca yılların emeği de batıp gidiyor.

Kıdem tazminatı fonu yürürlüğe girdiği tarihte, bir işyerinde çalışmakta olan işçilerin yürürlük tarihine kadar olan kıdemlerinden işveren sorumlu tutuluyor. “Kıdem Tazminatı Fonu” tasarısı ile kıdem tazminatı kaldırılmıyor, sadece yeni bir düzenleme yapılması düşünülüyorYani, kıdem tazminatının kalkacağına ilişkin söylentiler kafa karıştırıyor.

İş sözleşmesi kıdem tazminatına hak kazandıracak şekilde sona erdiğinde, işveren kıdem tazminatını, kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar olan süre için, ancak işçinin işten ayrılırkenki son ücreti üzerinden ödeyecektir. Fon’un yürürlüğe girdiği tarihten sonra ilk defa veya yeniden işe alınan işçiler ile işyerinde çalışmakta olanların yürürlük tarihinden sonraki hizmet sürelerine ilişkin tazminatları, fondan karşılanacak. Kamuoyuna yansıyan tek taslağı yasalaşması halinde;

a) Bağlı oldukları kurum veya sandıklardan yaşlılık, emeklilik, malullük aylığı bağlanması yahut toptan ödeme almak amacıyla hizmet akitlerini feshetmeleri halinde,

b) İşverence hizmet akdinin feshedilmesi durumunda işçinin kazandığı yaşlılık, emeklilik, malullük aylığı veya toptan ödeme almak amacıyla ilgili kuruma veya sandığa başvurması halinde,

c) Adına en az 10 yıl Fona prim ödenen işçinin isteği halinde,

d) İşçinin ölümü halinde kanuni mirasçıları, kıdem tazminatına hak kazanırlar.

Yaşlılık, emeklilik aylığı almakta iken çalışmaya başlamakla aylığı kesilen ve yeniden hesaplanacak aylık bağlanması için talepte bulunan ve hizmet akdini fesheden işçiye, daha önce tazminat aldığı tarihten sonra fona prim ödenen süreler için de tazminatı ödenir.

Sosyal Güvenlik Destek Primi ödenenler için sadece malullük aylığı şartlarının gerçekleşmesi veya ölüm halinde tazminat ödenebilecek. Kıdem kalkmıyor, şartları değişiyor.

Kıdem tazminatı fonu ile ilgili olarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile sosyal tarafların görüşmeleri devam ediyor.

İşçi ve işverenler açısından en sağlıklı çözüm yolunun bulunmasına çalışılmaktadır.

Ancak, kendi görüşüm bunun bir de halka sorulması yönündedir.

Her konuda referandum yapılıyor. Kıdem tazminatı fonu da referanduma gitse ne olur. Çünkü, fon toplumun tümünü ilgilendiriyor. Herkesi ilgilendiren bu düzenlemenin bir referandumla karara bağlanması gerekiyor. Fona karşı çıkan bazı sendikalar, haklı olarak sadece kendi üyelerinin durumunu dikkate alıyor. Oysa, sendikalı işçilerle aynı hükümlere tabi çok sayıda işçi var. Bunlarında talepleri ve beklentileri de önem taşıyor.

Ne olur, “Kıdem Tazminatı Fonu” da referanduma gitsin, hiç kimse halkın iradesinden korkmasın. Halkımızın en doğru kararı vereceğinden de kimsenin endişesi olmasın.

print

Bir cevap yazın