Soğuk Savaş yıllarında, ülkenin her bir yerine üsler kur.
Kore’ye asker gönder.
Somali’ye asker gönder.
Bosna’ya asker gönder.
Lübnan’a asker gönder.
Afganistan’a asker gönder.
Tarihinde Haçlı seferlerine karşı yiğitçe savaşmış bir ulusu, Irak’a Haçlı seferleri sırasında tepe tepe kullan. Irak işgalinde, İncirlik’ten Amerika adına 4496 sorti yaptırt.
Bu gün, Amerika’dan yeni gelen talimatlardan öğreniyoruz ki, çoktan beri kurulması konuşulan, başlangıçta Çek ve Polonya ülkelerine yerleştirilmesi düşünülen “Amerika’nın füze kalkanı sistemi” Türkiye’ye kurulacak. Yazmıştım. Bakalım Erdoğan/Obama 7 Aralık görüşmesinden başımıza hangi belalar sarılacak diye. Kokusu yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı.
Radar sistemleri bize kurulacakmış, ateşleme sistemleri başka ülkeye. Tesislerde Türk askerinin bulundurulup bulundurulmayacağı görüşülüyormuş. Vay Türkiyem vay…
Ordu darbe yapacak diye tepinip duranlar, Amerika’nın Mehmetçiğin kanına talip olduğunda, ya da vatan köşesinin emperyal bir güç tarafından kullanılması talep edildiğinde neden ses çıkarmazlar.
Dünyanın hiçbir yerinde, bir ülkenin içinde kendi ordusuna barış sırasında operasyon yapılmaz. Türk Ordusuna, siyasi iktidarın işbirlikçiliğinde orduya yapılan operasyonların sonu gelmemektedir.
Dün yiğit bir yarbayımızı daha toprağa verdik. Orduya karşı yapılan operasyonlar halka işkenceye döndü.
Yarbay Tatar’ın yapmayı planladığı “amiral suikastı” nasıl bir şeyse; Suikasta maruz kalacak Amiral cenazede taziyeye gelmişti. Cenazede, subayları boynu bükük, kuvvet komutanlarını endişeli gördüm.
Türkiye’deki Amerikan savaş makineleri Türk Ordusuna operasyonlar yapa yapa Türkiye’yi bu hale getirdiler.
Yürütülen medya operasyonlarının artık bir sonunun alınması gerek. Türk olmayan bu medya bilmelidir ki, bu Türkiye kalmaz ise o medya da onlara kalmaz.