21. Asırda Şeker Bayramı İşte Böyle Sakarinli Kutlanır!…

Yine, yeni, yeniden bir bayram telaşesi kapıda… Ama bu koşuşturma, saygıdeğer büyüklerin elini öpmek, dedelerden para tırtıklamak, kapı kapı dolaşıp lezzet kesesinin içinden şeker kapmak, küçüklere bayramlıklar almak adına değil… Yani klasikleşmiş bayram maratonları eskilerde kaldı…

Şimdilerde bayram=tatil kelime anlamı… Bütün yıl üzerine abanılan mağdur çalışanın yorgunluktan illallah dediği vakit kısacık soluklanması bayram…

Bu arada bizim mağdur yurttaşın acelesinin sebebi ise “Eyvah rezervasyonum yanacak!” şeklinde… Arife günüyle yollara çıkılır ailecek, arayan soran olursa da “akrabasına Antalya’ya gitti” dedirtilir… Tabii akraba falan bahane, tatil şahane!…

İşin aslı insanımızın da birçoğu bayram kargaşasından yıldı artık… Formalite el öpmeceler… Günlük hayatta, yılda bir zar zor, ıkına sıkıla hatır sorulan akrabalarla haşır neşir olmalar “o mübarek anlara özel !…” Eş dost ziyaretleri, kuru sohbetler… “Hoş geldin, beş gittin” ler… Yüzlerde oluşan manasız sırıtışlar… Belediye otobüslerinde tıkış tıkış gitmenin neticesinde oluşan gayri resmi samimiyetler pardon “laubalilikler”… Normalde komşulara bile verilen zoraki gülümsemelerin yerini alan sahte gülücükler…

Peki ya sonrası? Bayram sonrası kapı duvar şekline devam… Kırk yılda bir aramalar  “o da genelde işin düşünce”… Komşuları zaten görünce direkt es geçmeler… Hatta aynı anda asansörü kapma yarışına girişmeler (asansör dar olunca sığılmıyor malum o koca kıçlarla!…) Sokakta karşılaştığınız ve size gülümsediğini fark ettiğiniz her insanı “potansiyel sapık” yahut “deli mi ne” şeklinde düşündürten klasik yaklaşımlar…

İşte şimdiki bayramlar böyle geçiyor… Bol şekersiz, “sakarinli şeker bayramları!…” Eee gelenek böyle olunca, biz de şeker yerine sakarini tercih edenlerdeniz… İlk biletle ver elini Bodrum, Kuşadası vs…. Bugün Abant yollarındaydım… Tavsiye ederim şimdiden dolmuş ortalık, kötü hava koşulları nafile, şekerden kaçan tatilde!…

Herkese bol şekerli, iyi bayramlar!

print

Bir cevap yazın