Ülkemizdeki sosyal güvenlik sisteminin dünya da eşi benzeri yoktur bence. Bu acayip ve garayip sistemi uygulayıp bundan bir hayır bekleyen tek milletiz sanırım. Sihirbaz değneği deymiş gibi her işimizde bir hokus pokus var ama işden bereket çıkmıyor nedense. 25 yıl çalışan bir işçi veya memura nasıl 85 yıl aylık verilebilir ki ? Bizde verilir verilir. Hatta hiç çalışmadan ölünceye kadar aylık alan yığınla bayan var ülkemizde.
25 yaşında bir çalışan işe başladı mesela. 25 yıl çalıştı ve emekli oldu yada öldü diyelim. Emekli olduğu hesabından yürüyelim biz. 50 yaşında emekli oldu ve 75 yaşına kadar 25 yıl emekli maaşı aldı ve öldü diyelim. Karısı da ondan sonra bir 20-25 yıl daha kocasının aylığını almaya devam ediyor çoğunlukla. Sonra hanımı da ölür fakat devletin aylık vermesi ölmez bir türlü. Ölen emeklinin dul kızı devreye girer bu sefer de. Dul kızı da ya kasıtlı kocasından boşanmıştır veya kocasıyla imam nikahlı idare ediyordur veya kocası hiç olmamıştır. Kızı da 25-35 yıl arasında aylık alır devletten.
Yani 25 yıl çalışmaya 75-85 yıl arasında emekli maaşı öder devlet. Hatta işi daha da cıvıtanlar çıkar. Emekli adamın ilk karısı ölür ve emekli kendinden 40 yaş küçük bir kadınla evlenirse yandı gülüm keten helva. 80 yaşında adam öldüğünde 40 yaşında bir dul kadın ve bir de olmuşsa bir kız çocuk vay vay vay. 25 yıl çalışmaya 75-85 yıl emekli maaşını öder devlet.
Ülkemizde bu kaostan kurtulmanın yolu mutlaka var. Bu hak edilmeyen ve diğer emeklilere yapılan haksızlığın derhal düzeltilmesi elzemdir. Babasından veya annesinden yıllarca aylık alan bayanların vicdanlarına sesleniyorum. Sizler sosyal güvenlik sistemine bir kuruş pirim ödemeden çalışmadan aldığınız aylıklar ile başka emeklilerin hakkını çalıyorsunuz. Evet çalıyorsunuz. Çünkü sakat engelli değilsiniz. Sağlıklı ve çalışabilir olduğunuz halde başka sigortalıların hakkından çalıyorsunuz.
Erkek çocukları sakat engelli iseler anne veya babalarının maaşından faydalanabiliyorlarken bayanlar kız da olsalar dul da olsalar hatta boşanmış da olsalar sağlam ve çalışabilir halde hatta malı mülkü maddiyatlarına bakılmaksızın aylık bağlanıyor ve bir kere daha evlenseler boşansalar da yine aylık bağlatabiliyorlar. Bu anayasanın eşitlik ilkesine tamamen zıttır. Bayanlar yıllardır erkeklerle eşitlik istiyorlardı fakat burada eşitliği bırakın fazlalık olduğu halde kimseden çıt çıkmıyor maşallah.
Bu sorun nasıl adaletli hale getirilebilir peki.? Bizce çözüm çok kolaydır. Ferdi emekliliği getirin ve insanlar pirim ödedikleri yıl kadar emekliye emekli aylığı bağlansın. Koca ile kadın arasında 15 yaş farkından fazla yaş farkı olanlar da kasıt aransın. Evlat edinmelerde kasıt aransın.Kız çocukları da erkek çocukları gibi eşit hakka sahip olsun. Sakat ve muhtaç olmadıkça aylık bağlatma hakkı olmasın.
21 Kasım 2009 Cumartesi
UĞUR ÖZALTIN