Geçen haftalarada, Bugün televizyonunda Gülbin Tosun’ un sorularını cevaplayarak 3G teknolojisinin sağlığımız üzerine muhtemel etkilerini anlattım.
Gülbin Tosun güzel ve akıcı konuşuyor. Belli ki İngilizcesi de çok iyi, ama bir kusuru var, o da 3G yerine birçokları gibi hep ‘tri ji’ diyor
3G, İngilizce ‘third generation’ teriminin kısaltılmışı. Türkçe üçüncü kuşak veya üçüncü nesil anlamına geliyor. Bu sebeple bizim 3G yerine 3K veya 3 N dememiz gerekli aslında.
Hem bana ayrılan süre çok sınırlı olduğu için hem de bu güzel ve zarif hanımefendiyi ekran başında belki üzmüş olurum diye buna hiç değinmedim, ama bu üzerinde durulması gereken çok önemli bir konu.
Dilimize gireli yüzyıllar geçmiş yabancı kökenli olan ama herkesin bildiği kelimelerin yerine Türkçelerini (daha doğrusu Uydurukça’ larını) bulmak için sarf edeceğimiz gayreti dilimize özellikle teknoloji alanında giren ve henüz çok az insanın kullandığı kelimeler için Türkçe karşılıklar bulmaya ayırsak çok daha iyi etmez miyiz?
Herkesin bildiği, anladığı, deyimlerimize, şarkılarımıza, türkülerimize girmiş yabancı kökenli olsa da artık bizden olmuş ihtimal, imkân, misafir, şart yerine… olasılık, olanak, konuk, koşul… kelimelerini dayatmak çok gereksiz ve aksine dilimizi çirkinleştiriyor.
‘Bir ihtimal daha var’ şarkısını ‘Bir olasılık var’ diye söylerseniz Osman Nihat’ ın kemikleri sızlar. ‘İmkânı yok olmaz’ yerine ‘olanağı yok olmaz’ ne kadar kulak tırmalayıcı değil mi?
Ama yeni kelimeler için hemen Türkçe karşılık bulup bunların kullanılmasını teşvik etmek dilimiz açısından son derecede önemli. Fax yerine belgegeçer, computer yerine bilgisayar kısa zamanda yerleşti dilimize. @ için de ‘et’ yerine ‘kuyruklu a’ denmesini ben çok benimsedim, herkese de tavsiye ediyorum.
Son günlerde dillerden düşmeyen 3G için bu çok çirkin ‘tri ji’ yerine zaman geçirmeden lütfen üçüncü kuşak veya üçüncü nesil terimlerini kullanalım, 3K veya 3N diyelim. Hatta 3G’ ye bile razıyım, ama n’olur kimseden şu kulak tırmalayan çirkin kelimeyi duymayalım.