42. Gönüllü Alay Her Yerde…

Mustafa KÖSE

TARİH BİLİNCİ

42. (GÖNÜLLÜ) ALAY ve HÜSEYİN AVNİ  ALPARSLAN

Bir yandan Ankara’da Meclisi toplamak, bir yandan da Milli Kuvvetleri oluşturup örgütleme çabasındaki Mustafa Kemal , Giresun ve yöresine (Topal)Osman Ağaya çok önem veriyordu. 1.Dünya savaşı sonunda Ordusunun büyük kısmını şehit vermiş, dağılmış, Mondros mütarekesi’yle de resmen dağıtılmakta olan Silahlı Kuvvetlerimiz vatan savunması için yeniden oluşturulmak  zorundaydı. Bu  şartlarda ülkemizde gönüllü Kuva-yi Milliye direnişi bu aktif savaşçı güçler büyük önem taşıyordu. Çünkü İstanbul hükümeti ve sözde aydın teslimiyetçi çevreler Yunan işgaline bile göz yumup İngiliz yada Amerikan mandasına girip onların insaflarına razıydılar,  aksini yapanlar yani  Kuvvacılar,  milliciler ise  maceraperest, serseri hatta haindiler.  Bu şartlarda 1. Dünya Savaşından beri Pontusçu Rumlar’la da,  Ermeni ayaklanmacılarla da savaşan  Giresun Gönüllüleri,  Osman Ağa Kuvvetleri, Karadeniz’de ki en önemli Türk silahlı gücüydü.  Ayrıca Osman Ağa başından beri teslimiyetçilere, İstanbul Hükümetine karşıydı. O varken,  ne Pontuscula’rın  nede başkalarının,  Karadeniz’den, Vatanımızdan bir karış toprak alması mümkün değildi. 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkan Atatürk, Havza’da Osman Ağa’yla  görüşmüş ona destek ve yetki vermişti. Yeni gönüllüler, askerler toplayacaktı. Osman Ağa bu konuda tecrübeli ve bölgede otoritesi vardı.Mahkum, asker kaçağı dahi eğitir, vatan için savaştırırdı.  Atatürk’ün Osman Ağa’ya bir sözü daha vardı. Sana genç, örgütçü, gönüllüleri eğitecek ve disiplin verecek Subaylar yollayacağım… Ve yolladı da. 

Esasen Mütareke ve işgallerle birlikte İstanbul’dan Anadolu’ya subaylar geçmekte   Milli  Mücadeleyi  örgütlemek  için çalışmaktaydılar. Sİlah geçirmekte, istihbarat yollamakta ve silahlı saldırılar ve sabotajlar yapmaktaydılar.  Karakol ve Ankara’ya bağlı,  M.M. – Milli Müdafaa Teşkilat ve Grubu.(Mim-Mim) vd.  İşte özellikle 1. Dünya Savaşında Kafkas (Doğu) Cephesinde milis(gönüllü) kuvvetler kurmada ve savaşta büyük başarılar kazanan gene Giresunlu, Tirebolulu yiğit bir subayımız vardı. Bu kişi ayni zamanda Türk Yurdu dergisinde ‘ALPARSLAN’  adıyla vatansever yazılar yazan Binbaşı Hüseyin Avni  Beydir.  Giresun Askerlik Şubesi Başkanlığı’na 1 Ocak 1920’de atanarak Giresunlularla, Müdafaa-i Hukukçularla, Osman Ağayla el ele vererek ‘Giresun Nizamiye Alayı’nı” oluşturdu ve bu alaya ‘Alparslan Grubu’ ismi verilmesi,  3000 askerli bu kuvvete,  Ankara’nın verdiği önemi açıkça gösteriyor. Devamen yeni gönüllüler, Osman Ağa Kuvvetleri ile,   42. ve 47. Gönüllü Alaylar oluşturulmuştur.  42. Gönüllü Alay Komutanı,  Binbaşı Hüseyin  Avni ALPARSLAN olmuştur.  Esasen 42. Alay ismi de özellikle seçilerek verilmiştir.  Muhtemelen Mustafa Kemal, Fevzi Paşa ve silah arkadaşlarınca…                                                  

42. ALAY’ın kısa Tarihçesi:

“1879’da Bağdat’ta kurulan 42. Piyade Alayı Bağdat, Basra, Kerbela, Kutül emare bölgelerinde isyanlar bastırmış ve muhaberelere katılmıştır.  1912 Balkan Savaşında Yunanistan’da Struma Kolordusu’nun içerisinde Selanik bölgesini savunma görevini üstlenmiştir…….

42. Alay 1915’te bu defa Çanakkale’de Kereviz dere muhaberelerinde; düşmanlarının bile büyük takdirlerine mahzar olacak ölçüde savaşarak Çanakkale zaferinin birinci derece kahramanları sırasına geçmiştir.  Çanakkale’de dört taburlu olarak muharebe eden Alayın zayiatı; subay ve er olarak 991 şehit, 2486 yaralı ve 168 kayıptır.  Alay Osmanlı ve Mecidiye  madalyaları ile taltif edilmiştir.

1916 yılında Alay Hicaz cephesine 12. Kolordu emrinde olarak Suudi Arabistan’da görevlendirilmiş ve iki yıl Arabistan’ın cehennemi güneşi altında susuz ve gıdasız Mekke ve Medine bölgelerinde muharebelere katılmıştır. ” Fahrettin Paşa komutasındaki Ordumuzda,  42. Alay,  komutanı Yrb. Ahmet Nuri DİRİKER’in emrinde”,  İngiliz ve Araplara karşı Medine’yi yoksulluk içerisinde, insan gücünün üzerinde bir direnç ve cesaretle savunmuştur.

42. Alaya,  ‘Medine Muhafızları’   unvanı verilmiştir. Çok kanlı geçen muharebelerde Alay Komutanı, düşmanın eline geçmesin diye,  Alay Sancağını yaktırmıştır.  Muharebelerin devamı sırasında Alay komutanı dahil bütün subaylar şehit olmuş, geriye 156 er kalmıştır.Alay 1.derece altın savaş ve üstün cesaret madalyaları ile taltif edilmiştir.” (1)

İşte, 15. Kafkas Tümenine bağlı olarak Binbaşı Hüseyin  Avni ALPARSLAN’ın komutasında, gönüllü askerlerce yeniden kurulan 42.  Alayın geçmişi…   42. Gönüllü  Alay pontuscu ayaklanmaları bastırmada hele ki Sakarya Savaşında  büyük kahramanlıklar göstermiş,  Ankara’ya yönelen Yunan ordusunu göğüs göğüse savaşarak, askerlerinin büyük kısmını ve komutanını Şehit  vererek durdurmuştur.

Genelkurmay Askeri Tarih ve Stratejik Etüt Başkanlığı belgelerinde  42 nci Alaya ait bölüm  aynen şöyledir; “Yüksek alınlı, yüksek şerefli, kahraman 42nci Piyade Alayı daima askerlik tarihinin  birincisidir.  Ve bu Alay ebediyen iftihar edilecek tarihi bir şöhrete sahiptir.”     

42. Gönüllü Alay Her Yerde…

(1) Unutulanlar Dışında Yeni Bir şey yok.Osman PAMUKOĞLU -2004 Harmoni Yayınları

print

Bir cevap yazın