ABD de Wells Fargo Türkiye de IMF İşler yolunda gidiyor şu an… Wells Fargo, “Kar patlaması yapacağım” dedi ABD ve Avrupa piyasalar kararsızken tekrar pozitife döndü.
ABD’de büyük mortgage ve finans kuruluşlu Wells Fargo’nun ilk çeyrekte beklentinin ötesinde kar açıklaması mali piyasalara ekstra doping etkisi yarattı. Tam ondan bir gün önce ABD Başkanı Obama bankaların stres testini açıklamayı kısa bir süre sonraya ertelemesi kafalarda soru işareti yapıyorken bu haberin etkisi hemen normalleşmeyi beraberinde getirdi.
Teknikçiler iyi bilir DOW endeksi bu son büyük düşüşten sonra ortaya çıkan düzeltme hareketinden, yani 9 Mart 2009’daki dip seviye olan 6500 den sonra % 26 prim yapmış oldu. Normal şartlarda bu seviyede bir teknik düzeltme bekleyenler aslında yanılmadılar. Endeksler tam düzeltmelerini yaşıyorken tekrar olumlu haberlerin etkisi ile toparlanma sürecine girdik.
Paskalya tatilini olumlu havada karşılayan Avrupa ve Amerika tatil dönüşü nasıl bir seyre girecek merakla bekleniyor.
Türkiye neden yükseliyor?
Hafta sonun yurtdışının paskalya tatili etkisi ile sakin giren Türkiye piyasaları aslında hafta boyunca agresif alımlara sahne olmuştu. Önce 3 milyar TL’lik bono alımı yapan Amerikan fonu ardından yine hisse senedi alan yabancı fonlar piyasaların yükselme ateşini iyice yükselttiler.
Bunda S&P ve diğer Amerikan kökenli kredi derecelendirme şirketlerinin not arttırmasının beklentisi dedikodusunu tutunda IMF ile olan görüşmelerde 40 hatta 50 milyar dolarlık destek paketinin konuşuluyor olması çok etkili oldu..
IMF anlaşması her ne kadar yılan hikayesine döndü ise de ortada konuşulan rakamlar çok ciddi. Daha önceki yorumlarımızda üstünde durduğumuz gibi Türkiye’nin bir IMF anlaşmasından daha çok, kendine referans alacağı bir programa ihtiyacı var düşüncesini yine tekrarlıyorum. Ama IMF anlaşması tabi bu olaya ayrıca bir değer katacaktır. IMF anlaşması ile uluslararası çevrelere hem uluslararası bir mesaj hem de kendi programını uygulama kararlığı gösterilmiş olacak.
Ayrıca sağlanacak kredi desteği ile de orta vadeli bütün finansman ihtiyacını da karşılamış olacak. Bunun yanında birde finansman fazlası olacak.
Döviz? Bu durumda cari açık ve ödemeler dengesi gibi unsurlar çok rahatlamış ve net para girişi çok artmış olacak. Bunun yanında bu programa dayalı para girişleri de artacağından TL nin değer kazanması kaçınılmaz olacaktır. Bu noktadan sonra Doların veya Euro’nun değer kazanmasını düşünmek biraz hayalcilik olur.
Döviz yatırımcısı veya tasarrufçusu IMF anlaşması ile birlikte acil yabancı para birimlerinden kaçınmalı diyorum.
Altın yatırımcısı spekülasyona kulak asmamalı. Devamlı yurtdışı kaynaklı, altında bir artış olacağı çok yükseleceği, rekorlar kıracağı ile ilgili haberler pompalanıyor. Bu konuşulduğu halde, nice raporlar yayımlandığı halde nedense fiyatlar gevşemeye devam ediyor. Bütün emtia fiyatları sürünürken altın zaten rekor seviyelerde. Bir süre daha bu seviyesini korursa iyi…
Faizler son yılların en düşük seviyesinde ama senelik enflasyon beklentisi ile birlikte IMF parası ve genel konjonktür faizlerin daha da düşmesine sebep olacak gibi duruyor. Merkez bankası politikalarını iyi takip etmek bu konuda gelişmeleri anlayabilmek açısından önemli.
Bu tablo ışığında Hisse senetleri doğru seçilirse alternatifsiz kalıyor. Doğur adresi bulmak içinde muhakkak uzmanlara danışın. Endekse elbette düzeltmeler olacaktır. Düzeltmeleri takip ederek alım satım yapmakta fayda var. IMKB 100 endeksi bu ortamda 27000 seviyelerini geçmiş 30000 e gidiyor gözüküyor.
Kısaca bahar ve yazla birlikte olumlu bir hava esiyor ülke üzerinde.
Acaba bunda sadece genel konjonktürel etkiler mi ön planda? yoksa ABD – Türkiye yakınlaşması gibi stratejik kararlar mı etkili. Veya hepsi birden mi? bunları zaman içinde anlayacağız