Acıları Zevk Eylemeyin!

Hastalıkların en kötü tarafı duyulan acıdır bilirsiniz. Acıyı hissettiğinizde neler yapmanız gerektiğini de düşünürsünüz doğal olarak. Ama acı her ne yaparsanız yapın belli bir süre hatta uzun süre sizinle kalabilir.

 

Uzadığında dayanılmaz haldeyse doktora gidersiniz, ilaç alırsınız… Yapılan müdahalede halen acı çekerseniz, ilaçla geçmeyen yürek acılarını geçiremezseniz ne yaparsınız hiç düşündünüz mü? Nasıl geçecek bu acılar?

Siz düşünmediyseniz ben yine sizin yerinize düşüneyim dedim düşündüm de…

Bir kere acı güçlendirmemiz gereken bir şey mi yoksa kurtulmamız gereken bir şey mi ona bakalım.

 Tabiî ki kurtulmamız…

O halde neden hemen kurtulmak için çare ararken neden geldiğini farklı bir açıdan ele almıyoruz.

 

Nasıl mı?

Belki çok önemli bir şey yoksa çabuk kurtulabiliriz de. Ben bazı deneyler yaptım. Hala anlayamadığım nedenlerden acıya dikkat çektiğimde acının azaldığını veya tamamen yok olduğunu gördüm. Defalarca ama…

           

Şimdi anlatacaklarım size ters gelecek biliyorum… Belki de yazıyı sonuna kadar okumayacaksınız bile. Ama okuyun derim acı çekmektense. Bir kez denersiniz bakarsınız ne olacak “atla deve değil ki”…

Acı duyduğunuzda hangi biçimde olursa olsun hemen zihinsel müdahaleye geçin. Acının içine dalın.

Evet, yanlış okumadınız… Tam içine dalın ve iyice dikkat kesilin. Yargılamadan, eleştirmeden veya şikâyet etmeden bunu tamamen saf bir şekilde yapın.

Ben denedim on dakika bile bulmuyor sonuca ulaşmaya, bitiyor acı…

 

Bir alternatif daha size; acı duymaya başladığınızda sorular sorun acıya… Ne kadar saçma ne kadar tuhaf görünse de cevabınızı hemen alacağınızdan kuşkunuz olmasın. Öyle veya böyle…

 

Şunu unutmayın eğer gerçekten cevabını duymayı istiyorsanız hiçbir soru cevapsız kalmaz.”

 

Size bazı soruları hazırladım bile…

Sorun acıya ve bakın…

* Şekli nedir?( Yuvarlak, kare, dikdörtgen…)

* Büyüklüğü ne kadardır? ( Kaç santim mi, milim mi, uzunluğu, genişliği…)

* Ağırlığı ne kadardır? ( kilo, ton…)

* Ne renk?

* Hızı ne kadar? ( saatte kaç km…)

* Ya bu acı kaç yaşında? Yeni mi doğmuş, daha önce mi?)

* Peki, fiyatı ne kadar, kaç para eder? ( liramı, kuruş mu)?

 

İşte bu saçma görünen analizleri yapana kadar inanın ki acı size bir daha uğramaz. Neden mi? “Sen psikopat mısın kardeşim” der. Şu sorulara bak! Kaçar sizden…

Ne derse desin… Ne derlerse desinler…

 

Acıdan kurtuldum ya ben ona bakarım. Ayrıca psikopat mı adı her neyse, başkasına zararım dokunmuyorsa bu konuda olayım ondan, acı çekmektense…

 

Zaten bu psikopatlık uzun sürmeyecek ki! Acıyla beraber yok olacak…

Bazen acıları biz çoğaltıp ister istemez acıları zevk eğliyoruz. Sonrada “Acıları zevk eyledim bende neşe ne arar” şarkısını söylüyoruz.

 

Şaka değil, acıyı ilk duyduğunuzda deneyin işe yarıyor gerçekten!

 

Acısız, dertsiz neşeli günler dileği ile… Sevgiyle kalın.

  

 

 

 

print

Bir cevap yazın