Adaletimizin Taşınır Mahkemeleri Yoktur!

İstanbul’ da kurulan ve şubesi bulunmayan Türk Ceza Hukuku Derneği, kuruluşunun 10. Yıldönümünde kongresini İstanbul Gazeteciler Cemiyetinin Cağaloğlu’ndaki Burhan Felek Konferans Salonunda yaptı. Kongre Başkanlığına seçilen İstanbul Barosu eski Başkanlarından Av. Turgut KAZAN, hem normal kongrede, hem de tüzük değişikliğine dair çalışmalarda başkanlık yaptı. Galatasaraylılar Derneği eski başkanı ve Galatasaray Üniversitesi eski Rektörü, halen Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyeliğini yapan Prof. Dr. Duygun YERSUVAT bu kongrede; “Baştan söyleyelim size veda edeceğiz. Yeni ve genç arkadaşlarımız seçilsinler, derneğimizi bunlar yönetsin. Derneğimizi güzel noktalara getirdiniz. Hele hele 20-27 Eylül 2009 tarihlerindeki Uluslararası 18. Ceza Hukuku toplantısının Türkiye’ de çok başarılı düzeyde sürdürülmesini sağladınız. Terörü ve şiddet olaylarını ele alan birçok toplantılarımıza en son 600 yerli ve yabancı üyemiz katıldı. Sizlere teşekkürlerimizi sunarız.”diyerek düşüncelerini dile getirdi. Kongrede Prof. Dr. Duygun YERSUVAT, Milletlerarası Ceza Hukuku Derneği Genel Sekreterliğine, derneğimizin Genel Sekreteri Prof. Dr. Köksal BAYRAKTAR’da Uluslararası Ceza Hukuku Bilim Kuruluna seçildi.

Bu açıklamanın yapılmasından mutluluk duyduk.Açıklamalar çerçevesinde Ceza Hukuku Derneğinin son iki yıl içerisinde 10 kitap yayınladığını, bir çok konferans ve kongreler düzenlediğin öğrenmiş olduk. Bu kongrede ayrıca yeni ceza yasası ile son ceza yargılama yasasının sayamayacağımız kadar eksiklikler, hatalar ve adil olmayan hükümlerle dolu olduğu dile getirildi. Yine ceza usulünde yeri olmayan menkul mahkemeler, taşınır mahkemeler konulduğu ifade edildi. Bunların usulde ve Anayasamızda yeri olmadığı açıklanırken,çalışma raporunda “18. Uluslararası Ceza Hukuku Kongresi için 600’ ün üzerinde üyenin Türkiye’ de ağırlanması ve çalışmalarını sürdürmesi derneğimizce üstlenilmiş, trilyonları aşan giderin bulunması sağlanmıştır. Sürdürülen çalışmalar, derneğimizce yapılan araştırmalar, sempozyumlar, yayınlar, kongrenin toplamı ile bunların başlı başına bir üniversite tarafından dahi organizenin güçlüğü, fevkalade zorluğu anlaşılmış ve dernek yöneticileri büyük takdir toplamıştır. 350 dernek üyesinin ayda 20 lira verdiği aidatlarla geliri olan böyle bir derneğin çalışmalarında rahmetli hocalarımız, Ord Prof. Dr. Sülhi DÖNMEZER, Prof. Dr. Sahir ERMAN, Prof. Dr. Nurullah KUNTER, Prof. Dr. Faruk EREM ile çok sayıda rahmetli olan öğretim üyesi için anma toplantıları yapılmıştır. Cezaevi sorunları, yargı reformu, işkence ve zalimane muamele ile yargılanmalar ve insan hakları gibi konular ve ceza hukukunda uzlaşma konusu bilimsel çalışmalar halinde dinleyicilere duyurulmuş ve yayın haline getirilmiştir.” Sözlerine yer verilimiştir.

Derneğin kurucu üyeleri arasında Ord. Prof. Dr. Sulhi DÖNMEZER, Prof. Dr. Duygun YARSUVAT, Erol CİHAN, Prof. Dr. Köksal BAYRAKTAR, Prof. Dr. Uğur ALACAKAPTAN, Prof. Dr. Ferudun YENİSEY, Prof. Dr. Şebnem Korur FİNCANCI, Prof. Dr. Durmuş TEZCAN, Doç. Dr. Ahmet KÖKÇEN, Durmuş ŞAHİN, 10’ a yakın Galatasaray Üniversitesinin araştırma görevlisi, İstanbul Barosu’ ndan 10’ a yakın avukat içlerinde Av. Kemal KUMKUMOĞLU, Av.Fikret İLKİZ Av. A. Rıza DİZDAR, Av. Şeref DEDE gibi, üyeler yer almıştır. Kurucular arasında Anadolu Baroları’ndan dernek üyelerine rastlanmamışsa da, Ankara Gazi Üniversitesinden, İzmir 9 Eylül Üniversitesinden, Ankara Üniversitesinden Erzurum Atatürk Üniversitesinden üyeler,Balıkesir’den Baromuz eski Başkanı Av. Turgut İNAL’ da üye olarak bunların içerisinde yer almıştır.

Yapılan tüzük değişikliğinde Anadolu’ da şubelerin açılmaması kabul edilirken, yabancıların üye olma şartları, yeni üye aidatları gibi noktalarda değişiklikler yapılmıştır. İki üyenin konuştuğu toplantıda çalışmaların mutluluk ve takdirle değerlendirildiği belirtilmiştir. Anadolu’da 50 Baro, 200 Belde Belediyesi bir araya gelse böyle bir uluslararası toplantıları, kongreyi yapamayacağını açıklayan Av. Turgut İNAL; “Aziz NESİN’in, “ne kadar kazanıyorsunuz?” sorusuna verdiği cevabı hayretle karşılayan muhatabın “pes anasını yaaa bu kadar para kazanılır mı?” yanıtı gibi, bu derneğin de pes anasını diyecek kadar büyük gider sarf ederek bu konferansı yapması mucize bir olaydır demiştir.

print

Bir cevap yazın