Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ve Gaziantep Üniversitesi işbirliği ile Farklı Yönleriyle Akıllı Kent Uygulamaları paneli düzenledi.
Panel açılış konuşmaları ve 4 oturum olarak Gaziantep Divan Otel’de gerçekleştirildi.
Başeditörümüz Dr. Ahmet FİDAN’ın da “Bütünleşik Kentiçi Ulaşım Ücretlendirme Sistemleri ve Ulaşımda Kişisel Veri Gizliliğindeki Kısıtların Toplu Ulaşım Ücretlendirme Entegrasyonu Üzerindeki Etkileri” başlıklı konuşma ile katıldığı çok oturumlu panel iki gün sürdü.
Dr. Ahmet FİDAN konuşmasında şunlara değindi:
20 yüzyıl ulus devletlerin yüzyılı iken, 21. yüzyıl da kentlerin yüzyılı olmaktadır. Hızla artan dünya nüfusunun kentlere kaymasıyla, 1950’li yıllarda bu nüfusun %70 i kırda yaşarken, 2050 yılına kadar, istatistikleri exrapole ettiğimizde %70 inin kentlerde yaşayacağını görüyoruz. Son yüz yılda dünya nüfusu kır kent açısından tam bir asimetrik kavrulmaya uğramıştır. Akıllı kent, vatandaşların kenti işletenlere kentin işleyişi hakkında geri bildirim iletebildiği, odak noktasında insan olan bir yaklaşımdır.
Temerküz ederken çarpılan, çarpılmaktan korkup düzelen kentlere, düzelen kentlerden ütülenen ve öğrenen kentlere, ütülenen kentlerden, uzayan (dikleşen / vertical büyüyen) kentlere, dikleşen kentlerden boğulan kentlere, boğulan kentlerden, nefes almak için, sürdürülebilirlik arayışında kıvranılan biyofilik kentlere derken, burada kalıyoruz. Kentler bir yandan öğrenirken, sürdürülebilirlik çırpınışları ile birlikte, plazmatik kentlere ve likit, akışkan ve sanal (vr) kentlere, oradan da ne cehenneme gideceği belli olmayan bir yapıya doğru ilerlemektedir.
Bu ivmeyle devam eden kentleşme olgusu, beraberinde kaçınılmaz olarak “ulaşım” sorununun da getirmekte. Ulaşım sorunu önceleri kentiçi toplu ulaşımı yeraltına alarak, üst ve alt geçitler yaparak çözülmeye çalışılsa da içinden çıkılamayınca, yapay zeka ile organize edilen akıllı ulaşım sistemlerinde çare aranmaya başlamıştır. Biz de bu çalışmamızda, ulaşımın 5 temel öğesi olan fakrötlerden ekonomik faktörlere bağlı olan “ulaşım ücretlendirmesi” ve “akıllı ücretlendirme politikalarını ve sistemleri”ni ele alacağız.
Toplu toplu taşıma, toklu toklu taşıma)))
Sanayi devrinden sonra çırçır fabrikalarından biti kanlanan kapital, 1947 lerden itibaren sihirli dijital sürecin başlangıcıyla birlikte otomasyona gark olmuş bir üretim yapısı, fordist fordist kentsel alanları istila ederken, kentiçi ulaşım da ingilizce terim olarak mass transportation yani kentiçi ulaşım, toplu taşım, fordist taşım olarak karşımıza çıkıyor, öyle ki, bir çok ulaşım sistemi, değerli doktora hocam, fikir insanı, Prof.Dr. Sadettin Ökten’in tabiriyle şirkleşmiştir. Adeta, şirket gibi yönetilmekten biti kanlanan kent, şirkleşerek büyüme yolundaki mutlu ve kutlu (!) yolculuğunu sürdürmektedir. Toplu toklu yaşam ile.
Kentler akıllandıkça, ulaşım da akıllanmakta, ulaşım akıllandıkça ulaşımın ücretlendirmesi de akıllanmakta, birbiriyle ilişkili ve bütünleşik olarak kent, alt, üst ve sosyal doku ve donatılarıyla bir bütün olarak akıllanmakta. Bu süreçte de büyük veri ve onun yönetimi bir okadar hayatiyet kazanmaktadır.
Ulaşımda Veri Gizliliği
Kişisel verilerin güvenliği ve gizliliği iki ayrı kavram olarak izah edilmektedir. Verilerin güvenliği, ilgili verilerin doğrulanmış olmasını; gizlilik ise izinsiz müdahalelerden muhafaza edilmesini ifade etmektedir. Verilerin güvenliği teknolojik zaafiyetler, yönetimden kaynaklanan ihmal ve eksiklik gibi hususlar sebebiyle tehlikeye düşmektedir.
Veri Gizliliği Neden Sorun?
Herkesin herhangi bir yere giderken, kimliği ortaya çıksa ne olur.
Burada özel hayat ve onun Hz. Gizliliği karşımıza çıkıyor. Özel hayatta anayasal olarak herkes yerleşme ve seyahat özgürlüğüne sahip nasıl olsa, bu özgürlüğünü sağa sola ilan etmeden yürütmek isteyenlere bu şans verilmeli düşüncesinden başka bir şey değildir.
Şu var ki, ilerleyen 20 yılda zaten toplu ulaşım ve ulaşım nezdinde kişisel bilgiler zaten deşifre olacaktır. Bunun uçarı kaçarı yoktur. Burada önemli olan, bu bilgilere erişimin zorlaştırılmasına yönelik algoritmaların va’z edillmesi gerekir. Biz bunu imkansız hale getirmeyeceğiz. Bu mümkün değil çünkü. Biz bunu sadece ve sadece biraz zorlaştıracağız.
Bir kere şunu kesinlikle öngörmeliyiz. Kişisel veri gizliliği kaygısıyla toplu taşımanın tanımlanmış kartlarla yapılamaması tamamıyla bir fanteziden ibarettir.
Önünde sonunda bu deve güdülecek ve tüm ulaşım sistemleri, en azından olağan ve yerleşik nüfus ulaşımını tanımlanmış kartlarıyla (identified card) yapacaktır. Hem de yüzde 95 oranında.
Geri kalan yüzde 5 lik nüfusu gezer tozar turist nüfus olarak gördüğümüzde, bu da yüzdelik dilimin 5 veya en fazla 10’una tekabül edecektir.
Peki, Algoritmamız Nasıl Çalışacak?
Toplu ulaşımda ücretlendirme sisteminde tanımlanmış kartların parasal veya akçal akışının doluşacağı havuz nasıl organize edilecek, bunun kaymağını kim veya kimler hangi oran ve sistematiklerle yapacak. Burada yönetim, ekonomi, siyaset, egemenlik girmektedir devreye.
Sistemimiz ister istemez, nesnel, etik, uzlaşıcı, sürdürülebilir basit ve hakkaniyete dayalı olmak zorundadır. Aksi takdirde genel anlamda yazacağımız algoritma SÜRDÜRÜLEBİLİR olamayacaktır.
Ayrıca algoritmamız, toplu ulaşımda, entegrasyonu, akreditasyonu, koordinasyonu ve senkronizasyonu sağlamak zorundadır. Kentiçi ulaşım sistemleri, modal veya multimodal yapılar, ulusal akıllı ulaşım sistemleriyle modal inter modal, multi modal ve transmodal yapılanmalarla uyumlaştırılarak HUZUR İÇİNDE bir kentsel yaşam sunulmalıdır.