Aktörler ve Talimatlar

Büyük Ortadoğu Projesinin olmazsa olmazı; Türkiye’nin parçalanmasıdır. Arap ülkelerinin rejimlerinin enerji teminine uygun hale getirilmesi yanında, İsrail’in güvenliği BOP’ un esasıdır.

Büyük Kürdistan devletinin kurulması, hem Avrupa’nın, hem de ABD’nin tarihi vazgeçilmezidir.

Uzatmayalım. Söylediklerim bilinen ve yaşanan olgulardır.

Projenin uygulanmasında kritik mesele Türkiye’dir.

Siyasi iktidarın ve birçok kuruluşun Amerika tarafından ele geçirilmiş olmasına karşın, Türkiye hala direnecek güçlere sahiptir.

Tarihinde emperyalizme karşı verdiği savaş milletleşmesinde veya uluslaşmasında önemli bir yol kat etmesini sağlamıştır. Türk halkı Batı tarafından defalarca ihanete uğramış bir halktır. Batıya karşı büyük güvensizlik duyar.

Bir taraftan, Tanzimat ile başlayan Batı hayranlığı, aşağılık duygusuna dönüşmüş olsa da, halk hala Batıdan gelenlere karşı kuşku ile bakar.

Bu Türkiye’nin bekası için bir teminattır.

Zamanı kalmayan ABD Kukla devletin savunmasını, kendi denetiminde, Türk askerine vermek istemektedir.

Kürt Açılımı diye konuşulan budur.

Bunun uygulanması için, Türkiye’nin federasyonlaşması gerekmektedir. Yani bölünmesi gerekmektedir.

Bu durum ise bugünden yarına gerçekleşebilecek husus değildir.

Amerikan denetimindeki güç odaklarının, aynı ABD gibi zamanı yoktur.

Siyasi iktidar halk içinde önemli güç kaybetmektedir. Bir dönem daha iktidarda kalıp kalamayacağı şüphelidir.

AKP’nin yerine, siyasi bir seçenek de oluşturamamıştır. Amerika Kürt Açılımı konusunda A.Gül ve siyasi iktidarı görevlendirmiştir.

Peki, Türkiye federasyonlara dönüştürülebilir mi? Buna direnecek güçler kimlerdir?

İşte önemli soru budur.

Önce çok direnecekmiş gibi görünen Bahçeli’den başlayalım. Aslan Bulut’un ifadesi ile söylersek, sahte “Bozkurt ulumalarına bakmayın.” ABD’ye ilk teslim olacak kişi Bahçelidir.

Bunu biz söylemiyoruz. Kendi sicili bize böyle söylüyor.

Seçim meselesinde Ecevit’in yarı yolda bırakılması, Telekom’un satılması, Gül’ün Cumhurbaşkanlığına getirilişi yeterli delildir.

Bu kadar bağırmasının arsında, RTÜK’ deki MHP temsilcisi AKP adayını desteklemiştir.

CHP’ye gelince, Türkiye’yi bölmek isteyen asıl gücün ABD olduğunu bilmesine karşın, bir kez olsun ABD’nin rolünü Türk halkına söylememiştir. CHP’nin yeterli direnci göstermeye ne ideolojisi ne de kadroları müsaittir. AB hayranlığı onların düşünce dünyalarını zehirlemeye devam etmektedir.

Peki, kim direnecek? Çok kestirmeden söyleyeyim. Ordumuz direnecektir. Halk direnecektir.

Onun için Ergenekon’da direnecek güçlerin direncini kırmaya çalışmaktadırlar.

Başaramayacaklar.

print

Bir cevap yazın