Aktütün Karakolu ve Enver Paşa- I

Mehmet ALPEREN

SON DURUM

Cennet Mekan Abdulhamid  hanı tahtan indirerek ülkeyi kaosa sürükleyen  İttihat ve Terakkici  hainlere  karşı  bir  darbede  Enver paşadan geldi. Her  ne kadar  kendisi de İttihat ve Terakkici olsa da Abdulhamid hanın indirilmesine karşı  çıkarak  31 mart  vakasına  karışmadı. 31  mart  vakası  Yahudi  Ermeni ve beyinsiz İttihatçıların ortak harekatıdır. İşte  bu sebeple Enver paşa babı aliye bir baskın düzenleyerek, İngiliz  yanlısı ve Yahudi Ermeni işbirlikçisi olan hükümeti devirerek iktidarı kendisinin kontrolünde  olan bir hükümet  kurdurdu. Dikkat edilirse  Ermeniler ve Yahudiler Enver paşayı sevmezler.  Enver paşa Büyük Turan İslam Devleti   ideali ile  yola çıkan  bir serdengeçti idi. Nitekim İstanbul – Türkistan demir yolu  projesi de  bu idealinin demir  yolunu oluşturuyordu. Ancak  önceki  hükümetin  açtığı  tahribatlar kolay kapatılacak  gibi değildi. Ülke  savaşa girmeye ramak kalmıştı. Bu hükümet döneminde  Araplar ayaklanmış, düşman Edirne ye kadar gelmiş ve Edirne elimizden çıkmıştı.  Ruslar  Erzurum a kadar  ilerlemişlerdi.

İşte bu  gelişmeler karşısında Enver paşa, Abdulhamid hanın  daha  önce muhtemel bir cihan savaşında Alman  ittifakı düşüncesini harekete  geçirdi. Almanlarla ittifak  yaptı. Üçüncü ordu hazırlandı ve Rus  harekatını durdurmak  için Sarıkamış önlerinde   toplanıldı. Bunun için beş  sivil gemi  dolusu askeri mühimmat  Karadeniz de Artvin e doğru  yola  çıktı. Aslında binlerce  askeri donarak ölümüne yol  açtığı için suçlanan  Enver paşanın  niyeti üçüncü  ordunun  Sarıkamış ta kalmaması  idi. Diğer  ve genel  adı ile Kafkas harekatı olan Sarıkmış harekatı çok  önemli  siyasi ve coğrafi açılımında öncüsü olacaktı. Yani Enver paşa için Sarıkamış  değil Büyük Tura n davasının öncü hareketi idi bu. Ama  öyle  olmadı. İhanet  her tarafı sarmıştı. İttihatçıların ortağı olan Ermeni ve Yahudi bürokrasi İstanbul u  adeta işgal etmişler ve İngilizler ’e ve Ruslara casusluk yapıyorlardı. Nitekim  gizlice yola çıkarılan  ve  içinde askeri malzeme taşıyan beşi  sivil  gemi  Ruslara gammazlandı ve silahsız beş  gemi  Karadeniz de  Rus gemileri tarafından  batırıldı. Oysa sivil gemilere ateş  açılması  uluslar arası  anlaşmalar gereği yasaktı. Ama Ruslar bu  gemilerde taşınan malzemenin askeri olduğunu ve  üçüncü   orduya mühimmat taşıdığını istihbarat  etmişlerdi. Sarıkamış harekatının diğer  başarısızlık sebebi  ise adına  ister  ihanet  deyin  isterseniz  inat ve cehalet deyin üçüncü  ordu  kumandanı Hasan İzzet paşanın verilen emirleri zamanında yerine getirmemesinden  kaynaklanıyordu.

Ve  üçüncü  sebep ise  şansızlık.  Enver paşa   gemilerin  batırıldığı  haberini  aldığında  kendisi  bizzat  cepheye  gelmiş ve bir alayın  kumandasını eline almıştı. Arkasında İzzet paşayı  görevden alarak İstanbul’a  göndermişti. Ve harekata bizzat kendisi  emir verdi. Ancak  şansızlık yakasını bırakmadı. Harekatın daha  ikinci  gününde, asker hayli mesafe aldı. Aşağı  Sarıkamış  Türk  askerinin kontrolüne girdi. Ruslar sıkışmışlar ve çekilmek  için  Rus genel kurmayından ve hatta  Müttefikleri olan  İngilizlerden  yardım  istemeye başladıkları bir sırada  o  malum  zemheri kışı  açıktaki  askerin üzerine hışım gibi indi. İşte bu gün  eleştirilen ve Enver paşayı suçlayan Sarı kamış faciası  diyerek  birilerinin sürekli Enver paşayı  kötülemek  için  malzeme  olarak kullandıkları tarihi vakanın oluşumu.

Peki bu  neyi düşündürüyor?

Bu  gün Güney doğuyu  savaş  alanına çeviren ve birilerini  ısrarla Kürt Türk  kapışması için gösterdiği, aslında  Ermeni, Yahudi ve Amerikanın işbirliği ile oluşturulan Anadolu’yu bölme  planı. Tam otuz seneden beri fiili, 26 seneden beri silahlı  olarak güney doğuda ve son  on  yıldan beride  büyük şehirlerde  terör havası  estiren, kendisini  PKK  olarak tanıtan, ancak  aslında  Global Müslüman Türk  düşmanlarının ortak harekatı. Öyle  ki  bu  PKK  içinde  Türkiye  içindeki Masonlar, Yahudiler, Ermeniler  ve  ilginçtir ki bunların başını  çekenler, İslam dinin  irtica olarak gören Türklerde  var. Kısmen  milliyetçi, sosyalist  ama ortak noktaları ırkçı ve Laik. Tıpkı  ittihat ve terakkiciler gibi. Bu gün Ergenekon davası açıklığa  kavuştukça ibretle görüyorum ki Abdulhamid hanı  deviren komplonun  tüm oluşumu  bu  günde Ergenekon kimliği ile şekillenmeye başlamış.

Enver paşada ittihat ve  Terakki kurucularındandı.İttihat ve terakki  birlikte yükselmek anlamına geliyordu ve Osmanlının parçalanmasını  ön görmüyordu. Ancak  1909  yılında Enver  paşa daha teşkilata tam  manası  ile  hakim olamadığı, daha  çok Yahudilerin ve Ermenilerin kontrolüne  giren cemiyet  Abdulhamid hanı  devirerek  Osmanlıyı  yıkmanın yolunu açmışlardı.  

Aslında Enver paşa  fikirlerinde yalnızdı. Her idealist gibi yalnızdı. Talat  paşa ve diğerleri  Enver paşa  gibi  düşünmüyorlardı. Sadece Cemal paşa  Enver paşanın  fikirlerini  destekliyordu.   

Bu  gün bu ittihatçıların torunları  aynı işlemi yapmaya devam ediyorlar mı diye düşünmeden  edemiyorum.

(Devam edecek )

print

Bir cevap yazın