Alçaklık ve Küstahlık :: ‘Soy’a Dönüş Süreci’ (IV)

“Soya Dönüş” süreci ile ilgili soruşturmanın bloke edilmesi, Hak ve Özgürlükler Hareketi ile güney komşumuzdaki bazı göçmen derneklerin arasının açılmasını neden olmuştur. Bulgar hukuk sistemi, adaleti yerine getirmeyi reddettikten sonra, bu dernekler, Avrupa kuruluşlarından adalet arama konusunda bazı girişimlerde bulunmuştur. Derneklere göre kampanya sırasında 1300 kişi çok büyük zararlar görmüştür. Belene Toplama Kampı’ nda tutulmuş olan 517 kişinin isimleri belirlenmiş ve Resmi Gazetesinde yayımlanmıştır. Bu kişiler üzerlerinde baskılar uygulandığı resmi olarak kabul edilmiştir. Bunun yanı sıra mahkemeler tarafından cezalandırılmış siyasi mahkûmların isimleri belirlenmiştir. Üstelik Resmi Gazetede 1313 Sayılı Karar yayımlanmıştır. Bu Karara göre “Soya Dönüş” kampanyasını uygulayan yaklaşık 200 kişi “üstün başarılarından dolayı” Bulgar Komünist Partisi ve Todor Jivkov tarafından resmi olarak devlet ödülüyle ödüllendirilmiştir. Suç işleyen, yetkilerini aşan, işkence için emirler veren İçişleri Bakanlığı ve Bulgar Komünist Partisi çalışanların isimleri, ülkenin çeşitli bölgenin ve Bulgar Komünist Partisinin arşiv belgelerde yer almaktadır.

GERB Partisi Hükümeti açısından yeni yıl pek çok sürprizle başladı, ancak Boyko Borisov’un Türkiye’ye yapacağı muhtemelen 7 Şubat tarihli ziyareti, kendisine başka bir sürpriz hazırlamış olma ihtimali vardır. Bu sürpriz, Bulgar Milli Televizyonunda yayımlanan Türkçe haber programına karşı diş gıcırdatmasından ve Trakya göçmenlerine tazminat ödenmesiyle ilgili Bojidar Dimitrov’un sevdasından çok daha ciddi olacak; Komşularımız ve göçmenler, bu zavallı “Soya Dönüş” soruşturmasını olduğu gibi NATO ve AB üyesi olan bir ülkenin adaleti yerine getirmemesinin sebebini mutlaka soracaktır.” (4)
SON SÖZ: Mezkür soruşturmaya verilen ad ve/veya anılış biçimi ne kadar anlamlı, kurnazca, sinsice ve kinayeli, dikkat ediyor musunuz? Tıpkı “Ümraniye soruşturmasına” Ergenekon adının takıştırılması ve yakıştırılması gibi!.. “Soy’a dönüş süreci”!.. Güya, işkence, zulüm, tehcir ve soykırım faili “dönmeler” asil; Türklüğünün şeref ve şanını asaletle koruyan ve yükselten asıl/gerçek/soy asli-ana unsur asimile!.. AB ve dünyayı kandırmak için ustaca uydukları yalan, iftira ve aldatmacaya bakın!.. Sanki adını (ve dinini) değiştiren aslına rücu edecekmiş!.. Öyle mi?… İşte; Başta Bulgarlar olmak üzere, Rum (Romalı Hıristiyan Türkler) ile diğer Balkan yerleşiklerinin tarihi fobi ve yaman çelişkisi bu. Asaleten Türk olduğunu bilmek, bunun farkında olmak ve fakat “kaybettikleri değerler; insanca ve İslâm’ca yaşam biçimini terk” yüzünden amansız bir hayıflanmanın görüntüsü bu!…

UYAN TÜRKİYE!.. : Burada açıklananlar; Gerçekten yaşananlar ve halen, her şeye rağmen alçakça, kalleşçe ve küstahça yapılan uygulamalar yanında hiç kalır. Örneğin: Çifte vatandaşlık, mütekabiliyet hakları, ikili antlaşmalar ve AB üyeliğine rağmen halen süren “parçalanmış aileler”, “sosyal haklar”, “sabit kıymet ve gayrimenkul transferi”, “müktesep hak iadeleri” ve nihayet değişen isimler nedeniyle yaşanan büyük ıstırap, çile, eziyet, adım başı zulüm ve hukuki riyakârlıklar. İşte bu vesileyle “duymak ve bilmek isteriz” TC Dışişleri Bakanlığı’nın asli görevi bu ve benzer sorunları, Türk vatandaşları lehine çözümlemek ve sorunları önlemek değil mi?!..

(1) Baki Dökme, 4.1.2010 bakidokme@hotmail.com www.iyidersler.8m.com.

(2) Bilindiği gibi Dış Bulgarlar’dan sorumlu Devlet Bakanı Bojidar Dimitrov, Balkan Savaşları sırasında (1912-1913) Trakya’dan Bulgaristan’a göç eden Bulgarlar için Türkiye’den 20 milyar dolarlık tazminat ödenmesi istemesiyle (Aralık-2009) ciddi bir diplomatik sorun yaratmıştı.

(3) Bulgaristan’da en yoğun olarak 1984-1985’te gerçekleştirilen zorunlu asimilasyon çerçevesinde Türklerin isimlerinin Bulgar adlarıyla değiştirilmesi kampanyası dönemin Bulgar yetkilileri tarafından “Soya Dönüş Süreci” olarak adlandırmıştır. Öne sürülen asılsız iddialara göre Bulgaristan’da yaşayan Türk ve Müslümanlar, Türk asıllı değil, zorla Türkleştirilmiş Bulgarlardır (yani Slavlardır). Kendilerinin uyguladığı zorunlu asimilasyonu haklı çıkartmak için bu yola başvurulmuştur.
(4) Bulgarca’dan çeviren Doç. Dr. Zeynep ZAFER

print

Bir cevap yazın