Tamer AVCI
TÜRKİSTAN NOTLARI
Az okuyup, az seyredip, az dinleyip, çok konuşuyoruz. Çabuk inanıp, çabuk yargılayıp çabuk mahkum ediyoruz. Suçladıklarımız,mahkum ettiklerimiz iflah olmuyor. Her gün bir yenisi çıkıyor algılarımızın karşısına. Hergün yepyeni bir olayla karşılaşıyoruz. Ayakları yere basmayan oturmamış,kesinleşmemiş yargılar bizi herc-u merç etmeye yetiyor. Siyah ve beyaz arasında gidip geliyoruz. Herşeyden çok eminiz. Vakıf olmadığımız tek bir konu yok. Bütün alanlarda mutehassıs olacak kadar işi ileriye götürüyoruz. Futbol yorumcusu,hakem, politikacı , doktor, asker oluyoruz bir – on bes dakika- içerisinde.
Her zaman birileri oluyor tam karsimizda.Karşımıza çok çabuk alabiliyor,ötekileştirme konusunda çok becerikli adımlar ortaya koyabiliyoruz. Herkesin yüzlerce düşmanı var.Memeleketin her köşesinde binlerce vatan düşmanı , ajan, provakator, işbirlikçi vatanı bölmek için cirit atıyor.Söylediklerine bakmıyoruz. Dillerinin altındaki baklayı araştırıp duruyoruz.Adamların midelerine kadar insek bile dillerinin altında baklanın ıslanmayacağına olan inancımızı kaybetmiyoruz. Ulkemiz stratejik bir konumda.Binlerce güç bu nedenle bize nefes aldırmıyor. Gelişmemizi engellemek için türlü türlü oyunlar oynuyorlar. Dört yanımız düşmanlarla çevrili.Sınırlarımızda yüzlerce ajanı barındıran, organizasyonlar oluşturulmuş.Bizi bırakmıyorlar. Bıraksalar en fazla beş yılda süper güç bile oluruz. Eğitim kalitemiz düşük ama ,tarihin görmüş olduğu en zeki insanlardan oluşan bir milletiz.İyi eğitilmiş olmamıza gerek yok, zekamızla çok okumuşu yazmışı cebimizden çıkarırız. Demokrasi isterken, itfaiye arabasını yakar, ambulansı taşlarız. Özürlü çocuklarımızın eline taşları verir, devletin polisine saldırtırız. Bütün bunları demokrasi adına yaparız. Ulkenin başbakanına senin bu vatanın bu parçasında ne işin var diyerek gelmesini engellemeye calışırız. Bunun için çöpleri toplamayız, bunun için oturma eylemleri yaparız. Bunu bunları demokrasi adına ,barış adına yaparız. Düşüncesini özgür biçimde ifade eden insanların yazdığı, çizdiği blogları kapatırız. Bunu bir televiyon kuruluşunun isteğiyle yapar ,milyonların ne yazdığına çizdiğine bakmayız. Türkiyede şube açmadıkları bahnesiyle video paylaşım sitelerini aylarca kapatırız. Bunu dünyada yapan bir kaç ülkeden biri olmamıza rağmen yaparız. Ondört yaşındaki kızlarımızı ,dinde evlenmek mümkün diyerek taciz eder, doğru dürüst yargılamaz , saçmalıklar dolu raporlarla tahliye ederiz. O çocugun bedensel ve ruhsal travma geçirmediği sonucunu bir zafer gibi sayıklayıp dururuz. Bu ahlaksız ve rezil adamı ülkenin butun tv lerinde sırasıyla reklam eder, utanmaz adamın rezilliğini bütün cihanla paylaşırız. Biz bize benzeriz.Yasadığımız hayatın kalitesini, başkalarının kalitesiz hayat yaşamalarıyla mümkün gören bir çelişkinin çocuklarıyız. Başkalarına vurdukça, bizim bir yerimizin kanamayışının, algılarımızın iğdiş olmasından, körelmesinden kaynaklandığıni hiç bir zaman düşünmeyiz. Sıranın kendisine geleceği ana kadar susmasını, saklanmasını biliriz.Bizi korkutanların algılarımızla oynarken guvendikleri en büyük silah olan ötekileştirme silahının, ötekiler tarafından bizi yaralayıp öldüreceğini hiç bir zaman düşünmeyiz.