Mehmet Serdar VURAL
MAVİNİN GÖLGESİ
TÜRKİYE’NİN AYDINI
“Aydın”, bir kişiyi kasteden anlamıyla ne demek? Hatırlayalım.
Aydın: Kültürlü, okumuş, görgülü, ileri düşünceli, çağın gereksinimlerini benimseyen kimse. Peki Türkiye’de aydın varmı? Tabiki var. Peki Türiye’deki aydınlar bu sözcük tanımına uyuyorlar mı? İşte işin orası biraz şüpheli.
Çağımızın bizi getirdiği noktada işler artık pek de eskiden olduğu gibi gitmiyor. Kültürlü olmak her zaman değerli bir özellik ama okumuş olmanın bir sonucu değil artık çünkü her okuyan kültürlü, görgülü veya ileri düşünceli biri olmuyor günümüz Türkiye’sinde. Çağın gereksinimleri olarak algılanan şey ise artık çoğunlukla para veya maddi simgeler. Yine de bu tanıma uyan aydınlar tabiki var ama artık çok etkili değiller çünki son 20 yılda Türkiye’deki sert değişimlerden dolayı artık sadece kendi seslerini duyuyor bir çoğu.
Peki okuduğumuz, dinlediğimiz,zaman zaman onaylayıp, zaman zaman karşı çıktığımız, televizyon programlarında boy gösteren, herzaman fikirlerine baş vurulan insanlar kim?
Hani Türkiye’deki her oluşumla ilgili fikri olan, her konuda yorum yapabilecek kadar birikimli, sözcükleri, yorumları, duruşları, ses tonları çok etkili . . .
Hani Türkiye’nin özerk bölgelerden oluşabileceğini söyleyen, hani Atatürk dendiğinde yüzünde ekşimsi bir ifade oluşmasına rağmen, O’ndan övgüyle söz eden, hani en son marifeti olarak da Ermeni sorunuyla ilgili o kadar gerçek gözümüze batarken “biz bir milyon ermeniyi kestik o yüzden onlardan özür dileriz” diye dahiyane ve yüksek insanlık özellikleri taşıyan öneriler sunan bu insanlar kim?İngilizce’den Türkçe’ye geçmiş birsürü sözcük var. Geçen sözcükler zaman zaman kendi dillerindeki anlamlarıyla, bazen kısmen değiştirilerek, bazen de tamamen farklı bir anlmada kullanılıyorlar Türkçe’de. Bazen ise anlamın yanında, sözcüğün içinde bulunduğu kavram farklılık kazanıyor, ki, zaten bu da o kavramın Türkiye’de nasıl bir gelişim gösterdiğinin en önemli parametrelerinden biri oluyor. İşte “aydın” sözcüğünün İngilizcesi olan “ intellectual” böyle bir sözcük. Türkçe’ye entellektüel olarak geçmiş ama anlamın yanında Türkiye’de oluşmuş bir ayrık kavramın bir kolunu oluşturuyor çünkü Türkiye’de bir “aydın” var, bir de “entellektüel”. Aralarındaki fark ise, aynı bilgi, birikim, deneyim özüne sahip olmalarına karşın, entellektüellerin aydınlara göre daha çıkarcı, bencil, korkak ve zaaflarına ve erke bağlı oluşları. Yani kısaca esen rüzgara göre şekil almaları.
Türkiye’yi kurtarma reçetesinin peşinde filan değilim ama daha şimdiden belli oluyorki böyle giderse yani aydınların entellektüeller boy göstermeye devam ederse, değil reçete ameliyat bile çözüm olmayacak.
Sizin olana sahip çıkmazsanız, çıkacak biri mutlaka bulunur, merak etmeyin.
Mavi Günler