1960 doğumluyum. 1987’de şirket ortaklığım vardı. 2008’de 1987 yılındaki şirket ortaklığımdan yararlanmak için dilekçe verdim. Fakat 2000 yılından sonraki dönemden faydalanabiliyorum. Ama 1987 yılındaki dönemden de itibaren yararlanmak istiyorum. Bunun için ne yapmam gerekiyor? Ali Circi
Sigortalılık anayasal bir hak ve zorunlu olmasına rağmen özellikle Bağ-Kur kapsamında çalışması bulunanların bu şekilde kayıt ve tescil yaptırmadıkları görülmektedir.
4956 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihten önce Bağ-Kur kapsamına girecek nitelikte mükellefiyeti olmasına rağmen, 04.10.2000 tarihine kadar Bağ-Kur’a kayıt ve tescilini yaptırmamış olanların tescilleri 04.10.2000 tarihi itibariyle başlatılacaktı. Bu şekilde sigortalı olanların 20.04.1982 ile 04.10.2000 tarihleri arasındaki vergi mükellefiyet süreleri ise (02.02.2004 tarihine kadar yazılı olarak başvurmaları koşuluyla) belgelenmek ve karşılığı ödeme tarihinde bulunduğu gelir basamağının geçerli prim tutarları üzerinden ödenmiş olmak kaydı ile sigortalılık süresi olarak değerlendirilecekti. Bağ-Kur’a 02.02.2004 tarihine kadar yazılı olarak başvurmayanlar bu haktan yararlanamayacaktı. Dolayısıyla aradan uzun bir süre geçtiği için, 04.10.2000 tarihi öncesindeki Bağ-Kur kaydı olmayanların bu tarihten önceki süreleri borçlanmaları mümkün olmayacaktır.
1479 sayılı Bağ-Kur Kanunu’na göre sigortalılık niteliği taşıdıkları halde yukarıda belirtildiği şekilde kayıt ve tescilini yaptırmamış olanların Bağ-Kur kapsamındaki sigortalılık hak ve mükellefiyetleri 04.10.2000 tarihinden itibaren başlamaktaydı.
Sizin 04.10.2000 tarihinden öncesi için herhangi bir hak ve sigortalılığınız söz konusu olmayacaktır. 04.10.2000 tarihine kadar kayıt ve tescilinizi yaptırmadığınız için bu tarihten önceki sürelerden dolayı herhangi bir borcunuz çıkmayacaktır. Bu süreleri mahkeme yoluyla kazanmanız mümkün değildir.
Ayrıca, 5510 sayılı Kanun’la 01.10.2008 tarihine kadar Bağ-Kur kapsamında çalışması bulunanların bu şekilde kayıt ve tescil yaptırmamış olanların hak ve yükümlülüklerinin de bu tarihten başlatılacağı hükme bağlanmıştır.
***
Sağlıktan faydalanma
Vergi kaydı olan Bağ-Kur’lu olan bir müşterim, aynı anda başka bir şirkette çalışıyor, çalıştığı şirket kendisini SSK’lı yapmış. Bu arada hem Bağ-Kur’lu hem de SSK’lı olmuş oluyor. Bağ-Kur’a yüklü borcu olduğu için sağlıktan yararlanamıyor. Sağlıktan SSK’dan yararlanabilir mi? Süleyman Özer
Bir kişinin aynı anda hem 4-1/a (SSK) ve hem de 4-1/b (Bağ-Kur) kapsamında sosyal güvenlik statüsü kapsamında sigortalı olması olanaksızdır.
Sigortalının, 4-1/a (SSK), 4-1/b (Bağ-Kur) ve 4-1/c (Memur) bentlerinde yer alan sigortalılık hallerinden birden fazlasına aynı anda tabi olmasını gerektirecek şekilde çalışması halinde; öncelikle 4-1/c bendi kapsamında, 4-1/c bendi kapsamında çalışması yoksa ilk önce başlayan sigortalılık ilişkisi esas alınarak sigortalı sayılmaktadır. Başlatılan sigortalılığın kesintiye uğraması halinde, daha sonra başlayan çalışmaya göre sigortalılık statüsüne göre sigortalılığı başlatılır.
Sigortalılık hali değişikliklerinde sigortalılığın sona erdiği tarihi takip eden günden itibaren, yeni sigortalılık haline göre hak ve yükümlülükler başlar.
Bağ-Kur’a prim ödeyen bir kimsenin aynı zamanda iş sözleşmesi ile başka bir işyerinde kısmi süreli veya tam süreli çalışması mümkündür.
Dolayısıyla önce başlayan Bağ-Kur sigortalılığı sona erinceye kadar (Bağ-Kur sigortalılığı devam ettiği sürece) hizmet akdiyle çalıştığı işyerinden aldığı ücretlerden SSK primi kesintisi yapılmayacak, sadece vergi kesintileri yapılarak net ücreti ödenecektir. SSK primi ödeyemeyeceği için de SSK’lı olarak sağlık yardımlarından yararlanamayacaktır. Ya işyerini kapatarak Bağ-Kur sigortalılığını sona erdirerek SSK’lı olarak sağlık yardımı alması ya da Bağ-Kur borcunu kapatarak sağlıktan yararlanmaya devam etmesi gerekmektedir.