Önce Kürt Açılımı diye ortaya çıktılar. Sonra baktılar ki, pabuç pahalı, bu kez kibarlaştırdılar. “Demokratik Açılım” dediler.
Ama bir türlü açılımın içini dolduramadılar.
Yurtsever kesim, işin başından beri, bu açılımın Türkiye ile ilgisinin olmadığını, Amerika’nın Ortadoğu’daki ihtiyaçlarından doğan bir plan olduğunu söyleyip durdu.
Amerikan planı olduğu ile ilgili o kadar çok delil vardı ki, artık Amerikancılar da itiraf etmeye başladılar.
Son itirafçı, Tayyip’in has adamı Şamil Tayyar. Şamil’in itiraflarına geçmeden gelin size bir fotoğraf vereyim.
Tayyip Bahçeliyi itham ederken diyor ki; “Esasen bakarsanız Amerikan projesinin baş uygulayıcısı, baş taşeronu Bahçelidir. Hatırlarsanız rahmetli Ecevit demişti ki, Bölücü başını Amerika bize niye teslim etti, hala anlayamadık. Acaba o zaman sormak lazım, Bölücü Başını Bahçeli mi yakaladı? Hangi projeyi uygula diye teslim etti? O zaman Hükümetin uyguladığı proje ne projesiydi?
Başbakanın bu sözlerinden anlıyoruz ki; kendileri Bahçelinin diye kastettiği Amerikan planına devam etmektedir. Ve projenin Pentagon projesi olduğunu kabul etmektedir.
Planın Amerikan planı olduğu anlaşıldığına göre, bunu Tayyip’in zımnen kabul ettiğini görünce, aklıma “ispat edemeyen alçaktır, namussuzdur” sözleri geldi.
CHP’den Onur Öymen, MHP’den Bahçeli, İşçi Patisinden M.Bedri Gültekin, Cumhuriyet Gazetesinden Orhan Bursalı, liberal gazeteci Cüneyt Ülsever ve birçok ciddi kuruluştan bu planın Amerikan planı olduğu konusunda yorumlar, açıklamalar ve ABD raporları dile getirildi.
Has Amerikancı Şamil Tayyar diyor ki; Kabul etmek gerekir ki, komşu ülkeler ABD ve AB sürece ilgisi doğaldır.
İtiraflar güzel de, şimdi başka bir tehlike belirdi.
Bunu Şamil Tayyar’ın itiraflarından anlamak mümkün. O cenah demek istiyor ki; Amerikan planı olmuş alsa da, bunu kabul etmemiz gerekir. Yani ABD güçlüdür. Onun dediğini yapalım. Hem canım, plan da fena plan değil, demeye getiriyorlar.
Şimdi soru şudur. Planın ABD planı olduğunu herkes anladı da, bu plana hangi yürekli karşı çıkacak?
Mesele budur.