Cumhurbaşkanı Gül bir süre önce şu sözleri söyledi. “ Sorunun çözümü için tarihi bir fırsat var.” Bahsedilen sorun yıllardır yaşadığımız terör sorunudur.
Ancak Cumhurbaşkanı, bir türlü “…tarihi fırsat…” sözüne açıklık getirmedi. O fırsat nedir? Sorusu net değil.
Dikkat etti iseniz bir süredir “Kürt sorunu” konusunda hızlı gelişmeler yaşanıyor. ABD Başkanı Obama’nın ülkemizi ziyareti sırasında ettiği sözler ve yaşanan gelişmeler birlikte değerlendirilmelidir.
Cumhurbaşkanı Gül Suriye gezisi dönüşü ettiği söz çok tartışıldı. Daha önce de Irak ziyaretine giderken söylediği “Kürdistan” sözü tartışılmıştı.
Yine Gül’ün Orta Asya Türk Cumhuriyetlerini ziyareti sırasında söylediği “ çözümün gecikmesi yeni sorunlar yaratır” sözleri de tartışma yaratmıştır.
Gazeteci Hasan Cemal’ın Kandil ziyareti ve terör örgütünün lideri Karayılan ile yapmış olduğu söyleşi de çok tartışıldı.
Hasan Cemal o söyleşiyi dokuz gün ard arda gazetesinde yayınladı. Karayılan “operasyonlar dursun” istiyordu.
Ardından DTP Eşbaşkanı Emine Ayna İstanbul Çağlayan Mitinginde sahne aldı. Ayna, sorunun ancak Öcalan ile diyalog kurularak çözülebileceğini söyledi.
Yani devleti Öcalan ile masaya oturmaya davet etti!
Tıpkı Karayılan’ın Hasan Cemal’e dediği gibi…Eşbaşkan Ayna’nın Çağlayan’da söylediği ‘Cumhurbaşkanı, iyi şeyler olmuyor. Şurada 1 Haziran’a çok az kaldı. PKK 1 Haziran’a kadar çatışmama kararı verdi. Bu süre içerisinde 12 asker, 6 köy korucusu ve 17 gerilla öldü’ sözleri de anlamlıdır!
Çatışma yok ama mayın döşeme var…
Bu gelişmeler yaşanırken CHP lideri Baykal’da konu ile ilgili sözler etmeye başladı. Hatta Parti Meclisi üyesi Mesut Değer ile DTP lideri Ahmet Türk bir akşam yemeğinde buluştular.
CHP Lideri Adıyaman, Şanlıurfa ve Mardin ziyaretlerinde bulunarak konu ile ilgili açıklamalarını sürdürdü.
Baykal’ın terör örgütüne yönelik söylediği‘ … silah bırakmak laf ile olmaz. Silahların bırakılması,cephanenin teslim edilmesi, dağdan inilmesi ve artık terörün bir yöntem olarak kullanılmamasını kendi içinde tartışarak, topluma bunu yansıtarak ortaya koymaları lazım” sözleri de CHP’nin konunun çözümü konusunda 1999 ve 2001 yıllarında hazırlamış olduğu raporlar ile örtüşmektedir.
Bu gelişmeler yaşanırken, örgütün Kandil’de ki lideri Karayılan ortaya “İskoç modeli” diye bir formül attı.
DTP bu formüle sıcak bakmadığını söyledi.
Televizyon kanalları Karayılan’ın ortaya attığı “İskoç Modeli” hakkında bilgiler vermeye başladı!
Bu karşılıklı açıklamalar ile kimi vatandaşlarda “Ne oluyoruz? Yoksa örgüt ile dolaylı görüşmeler mi başladı?” Kaygısı duymaya başladılar.
Görüntü bu kaygıyı haklı çıkaracak gibi idi…
Elbette ülkede barışı ve huzuru herkes ister. Yıllardır örgütün ülkemize verdiği zarar ortada, gözler önündedir.
1925 Şeyh Sait İsyanından bugüne emperyalizm, bölge ile Ankara’nın arasında sorunlar yaratmak için her türlü yolu deniyor.
Bu sorunu aşmak gerek.
Ancak çözüm emperyalizmin ve onun tetikçisi örgütün talepleri ile olanaklı değildir. Çözüm demokrasi de ve Türkiye Cumhuriyeti çatısı altındadır.
Bir yandan eylemsizlik kararı aldım diyen örgütün öte yandan mayınlar ile askerlerimizi şehit etmesi düşündürücüdür.
Demek ki terör örgütü bölge ile Ankara’nın kucaklaşmasını istemiyor. Çünkü o takdirde beslenme alanı yok olacaktır. Efendisinin arzusu gerçekleşemeyecektir!
O nedenle yollara mayın tuzağı kuruyor.
Adeta barış-a- mayın tuzağı kuruyor ve barış-mayın diyor…
Hakkari Çukurca’da mayın tuzağına şehit verdiğimiz 6 asker de örgütün barış-a-mayın isteğinin bir sonucudur.