Başbakan’ın Projeleri Seçim Sonuçlarını Nasıl Etkiler…?’
Ahmet Vefik ALP (Prof.Dr.)
Seçimlere çeyrek kaldı. Sayın Başbakan’ımız özellikle Istanbul, Ankara, Izmir ve Diyarbakır için düşündüğü mega projeleri arka arkaya bizlerle paylaştı.En çok ses getirenler, artı ve eksi tepki alanlar ise medyamızda ‘çılgın projeler’ olarak etiketlenen ‘Kanal Istanbul’, Istanbul’a İki Yeni Kent’ ve 3. Boğaziçi Köprüsü ve Otoyolu ve Taksim projeleri oldu. Sn. Erdoğan eski Istanbul Büyükşehir Başkan’ımız, ve Istanbul’da Dünya’nın tanıdığı, bildiği süper megapolümüz olduğuna göre en vurucu projelerin Istanbul üzerine kurgulanması da doğal bir keyfiyet idi.
Sn. Erdoğan’ın projeci kimliğini alkışlıyor ve cesaretini kutluyorum. AKP nin seçimlerdeki başarısının önemli bir nedeninin de, doğrusuyla yanlışıyla, sebabıyla günahıyla Erdoğan kadrosunun ‘proje yapan, iş bitiren’ imajından kaynaklandığına inanıyorum. Her yeni büyük proje hareket getirir, heyecan getirir, umut getirir. Halihazır muhalefetin de fiziki proje oluşturma kapasitesinin neredeyse sıfır olmasının da AKP nin elini güçlendirip önünü açtığını düşünüyorum.
Ancak bir çok konuda nabız yoklayan, anketler yapan araştırma şirketleri Sn. Başbakan’ın sunduğu vizyon projelerin seçim sonuçlarına nasıl yansıyabileceğinin nedense araştırmasını yapmadı.
Yapılabilir (feasible) olmayan ve/veya verimli (rantable) olmayan, veya uluslararası hukuk ortamına uygun düşmeyen bazı ‘Çılgın Projeler’ farklı amaçlarla da yapılabilir. KKTC eski Cumhurbaşkanı Sn Rauf Denktaş’ın dileği üzerine hazırladığım Akdeniz de 85 km giden ‘Kıbrıslink’ diğer bir deyişle ‘Kıbrıs’a Köprü’ projesi böyle bir çalışmadır. Amacı ses getirmek ve hasım tarafı tedirgin etmektir. 10 milyar US Dolar bütçeli bu proje mühendislik açısından mümkün olmasına karşın Kuzey Kıbrıs ile Anamur arasında bu bütçeyi doğrulayacak bir trafik yoktur. Proje uluslararası sulardan geçtiği için ayrıca engeller vardır. Ancak, hayal etmek bilimin ön şartıdır. Hayal, diğer bir deyişle ‘vizyon’ yeni fikirler, tezler teoriler oluşturmanızı sağlar. Bunların hepsi gerçekçi olmayabilir, ancak aralarından bazıları testler, hesaplar ve araştırmalar sonunda yapılabilir ve verimli olarak öne çıkabilir. Eğer hayal kuramıyorsanız yaratıcılık ve yenilik bakımından hiç şansınız yok demektir.
Istanbul için büyük projeler önerirken aşağıdaki beş parametreyi dikkate almamız gerekir.
1. Istanbul eşsiz doğal güzelliklerle bezenmiş bir Kenttir,
2. Istanbul müstesna tarih ve kültürel varlıklarla yüklü bir Kenttir,
3. Ancak Istanbul da ciddi ve tehlikeli bir nüfus yığılması vardır, ulaşım sorunludur,
4. Ancak İstanbul’un % 75 i illegal olarak yapılanmıştır,
5. Ancak Istanbul’ un yarısı ciddi bir deprem karşısında korumasızdır.
Başbakan’ımızın Istanbul için önerdiği projeler, özellikle ‘Kanal Istanbul Projesi’ ufuklu, vurucu olduğu kadar da riskli projelerdir. Teklif edilen projelerin 1/100.000 ölçekli 2009 yılı onaylı Metropoliten Istanbul Master Planı’nda yer almadığı da dikkate alınarak, çalışmalar deneyimli bir ulusal ve uluslararası uzman kadro eşliğinde ve sağlıklı bir platformda yürütülmeli, şeffaf bir yaklaşım ile tüm kesimlerin görüşlerine başvurulmalı, 1/100.000 ölçekli Ana Plan yeniden ele alınmalıdır.
Teklif Projeler Istanbul’a yeni nüfus yüklemelerini tetiklememeli, Kentin doğal ve tarihi varlıklarını, ekolojik dengelerini rahatsız etmemelidir. Oluşacak yeni yerleşimlere Istanbul’un gecekondu mahalleleri, illegal ve deprem özürlü çöküntü bölgeleri taşınmalı, boşalan bölgeler yeniden yeşillendirilerek Istanbul’a iade edilmelidir. Böylece Istanbul çağdaş şehircilik biliminin kabulü olan insan başına 10-12 m2 yeşil alana hedeflenmeli, Boğaziçi ve Tarihi Yarımada gibi hassas kent doku ve peyzajlarına olan baskı azaltılmalıdır. Projelerin sağlıklı gerçekleşebilmesi için kaçak yapılaşma sıfır düzeyine çekilmeli ve her dönemde yaşadığımız imarda eşi-dostu kayırma zihniyeti tarihe gömülmelidir. Kanal Istanbul Projesi’nde ayrıca deniz dengelerine, su bütçelerine, akıntılara ve Karadeniz’ in altında saklı zehirli H2S Hidrojen Sülfür gaz kitlesine dikkat etmelidir. Yeni yerleşmeler doğaya zarar vermeyen ‘Ecopolis’ şehircilik mantığı ile kurgulanmalıdır.
Sn Başbakan ‘Çılgın Projeler’ ini doğru yapar ve yaptırırsa Istanbul uçar, ancak yanlış yaptırırsa Istanbul çölleşme sürecine girer ve bir ‘Ekümenopolis’ olur. Bu projeleri gerçekleştirebilmek için Başbakan ve ekibinin 2 dönem daha iktidarda kalması gerekli olacaktır. AKP nin aldığı oy oranı bir bakıma bu projelerin kitleler tarafından kabulü veya reddi anlamına da gelebilecektir.