Baykal Fantazisi mi?

Şimdi gündemimize yeni bir madde getirdik. Sanki siyasette konu ve sorun sıkıntısı çekermişiz gibi. Üzerinden 29 yıl geçmiş, 30. yıla ayak dayamış 12 Eylül askeri darbecilerinin yargılanmalarını istiyoruz. Bunu meşhur politikacımız, ünlü politikacımız Deniz BAYKAL politika gündemine sundu! 12 Eylül üzerinden bukadar yıl geçti. Bu kadar seçim oldu. Bu kadar hükümetler kuruldu. Referandumlar yapıldı. Yerel seçimler yapıldı. Türk kamuoyu yüzlerce, binlerce sorunu ve konuyu siyaset gündemine getirdi. Bunların her biri bitti de iş 12 Eylül darbecilerinin yargılanmasına mı kaldı? Türk siyasetinde Deniz BAYKAL varoldukca daha çoook böyle ucuz gündem maddeleri ile karşı karşıya kalırız!

12 Eylül darbecilerinin yargılanmasının siz, öyle üç- beş maddenin değiştirilmesiyle olacağını mı sanıyorsunuz. 12 Eylül darbecilerinin yargılanmasını önleyen ve geçici 15. maddenin kaldırılmasıyla iş bitecek mi? Burada çıkacak problemlerin neler olacağını teklifciler bilmezler mi? Bal gibi bilirler ve böylece kendilerini hedef alan, kendilerini ortaya çıkaran, birçok sorunun en azından birkaç yıl geri atılacağını bilirler.

12 Eylül yargılanması olayını çok basit şemasını çizersek, bakın nelerle karşı karşıya kalacağız. Yargılanma yolu açıldığında, sağ kalan 2-3 kuvvet komutanın yargılanmasıyla iş bitmeyecek ki. Ordu, bangır bangır bu 12 Eylül ihtilalini emir komuta zinciri içerisinde yapıldığını söylerken ve duyururken ve bunu yazılı belgeler halinde tescil ettirmişken, sorumlu olan 3 kuvvet komutanının yanında o yıllarda görev yapmış beş – altı yüz bin ordu mensubunun sorumsuzluğunu nasıl inkâr edebiliriz. Kara, Hava ve Deniz Kuvvetlerine ait komutanlar, ordular, kolordular, tümenler, tugaylar, garnizon komutanlarına kadar, beldedeki jandarma yetkililerine kadar kişiler sorumlu olmayacak mı, bunları nasıl ayıklayacağız. Zaman aşımına dur diyebilir miyiz? Zaman aşımı, yargılanma yasağı var diye işletilmemiş ve herhangi bir işlem yapılamamıştır. Bu yüzden zaman aşımı yaşanmış ve belki de dolmuştur. Şimdi yargılanma yasağı kalktığına göre, zaman aşımı ne zaman başlayacaktır. 12 Eylül döneminde kurulan hükümet, onun Başbakanı, Sayın Ulusu ve bu hükümetin Bakanları, bu Bakanlıklar bünyesinde görev yapan müsteşarlar, çok yüksek bürokratlar, 12 Eylül icraatlarından sorumlu olmayacaklar mı? 12 Eylül emirlerini yerine getiren Valiler, Kaymakamlar, Yöneticiler sorumsuz mu kalacaklar? 12 Eylül icraatını uygulayan emniyet örgütünü dışlayacak mıyız? Peki, 12 Eylül’ de içeri aldığımız altı yüz, yedi yüz bin kişinin uğradığı maddi manevi zararları Türkiye’nin hangi bütçesi ile karşılanacaktır. 12 Eylül’ ü yargılarken, 12 Eylül’ ün çıkardığı yasalar ve binlerce mevzuat maddesini ne yapacağız, onu nereye koyacağız, Bütün ülkenin 12 Eylül’ ün yasalarından doğan mağduriyetlerini veya 12 Eylül’ den doğan kazanılmış haklarını nasıl yok sayacağız. Veya nasıl çözeceğiz. Daha sayamayacağımız kadar toplumsal ve sosyal olayları nasıl düzlüğe çıkaracağız?

Lütfen söyler misiniz attığınız bir taş ile yarattığınız halkalar ne boyutlara varıyor? Siz attığınız taş ile puan mı aldığınızı, itibar mı kazandığınızı sanıyorsunuz. Şimdiye kadar 12 Eylül olayını ele alıp arkasını, ciddi ciddi ele alıp neden sonuçlandırmadınız. Şimdi oportiziminiz gereği ele almada, bu ülkenin insanı, bu siyaset dünyası size puan mı verecek?

print

Bir cevap yazın