Maide ÖREN
BİLİNÇ ALTI
“Beni bana buldurmak, enerjimle hayatımın ne olduğunu anlamak.” Bu en önemli şey ve müthiş bir güven olsa gerek. Hayata, kendime ve kalan her şeye güvenden bahsediyorum.
Bağımlı olduklarımızdan kurtuldukça mutluğun kimseyle ilgili olmadığını anlamak…
Bağımlılıklarımızın en önemlilerinden biri düşüncelerimizdir. Öyle düşünceler var ki her gün tekrarlandığında mutsuzluğu davet eder. Eğer biz bunu seçiyorsak Mutsuzuz, tutsaklığı kabullenmişizdir, tüm kapılarımızı kapatmışızdır…
Oysa o kapıyı açıp geçtikten sonra açılabilecek o kadar kapı var ki…
Aslında hayat hep huzur ve hep ışık… Geldiğimiz yer değil de seçtiğimiz bu olmalı.
Tabii ki hayatta olumsuzluklar çok… Ben hiç üzülmüyorum, hiç öfkelenmiyorum diyemeyiz. Herşey güllük gülistanlık değil, ama zaman akıp gidiyor dolayısı ile olumsuzluklarda beraberinde. Kendimize yetecek bir dünya olmalı, planını projesini yapmadan.
Duyar gibiyim “Benim çok stresli işim var… Ben de işsizim… Eşim beni terk etti… Çaresizim” vs.
Bu düşüncelere takılırsa kişi kendini düşüncelerine tutsak eder. Bir çıkış kapısı her zaman vardır. Nasıl? Takılıp kalmadan akışa bırakarak… Bazı şeyleri kabullenip haya-tın akışına bırakmak…
Burada yolculuk başlıyor. Doğuş kapısından batış kapısına kadar süregelen yolculuğumuzda, kendi benliğimizi keşfetmekten bahsedeceğim. Bu yolculuğumuzda bize yol gösteren ışığın KENDİMİZİN keşfini yapmaktan bahsediyorum. Yaşamın amacı ve hedefi, özde huzuru bulmaksa eğer…