EĞİTİM – ÖĞRETİM ve SINAVLARIN ÖLÜMÜ
Geçen hafta sonundan itibaren en azından Pazar günlerini Hafif konulara ayıracağım diye söz vermiştim. Üzülerek söyleyeyim ki bu hafta sonu sizlere böyle rahat bir yazı sunamayacağım.
Daha önceki yazılarımda hatırlarsanız cybersapience insan topluluğunda ya da bilgi ötesi toplumda sendikaları öldürmüş, kitabı öldürmüş, kağıdı öldürmüş, demokrasiyi öldürmüş interneti bile komaya sokmuştuk. Bu yazımla da eğitim ve öğretimin ölümünden bahsedeceğim kısaca.
Bilgi ötesi toplumunda eğitim ve öğretim ve sınavlar ne olacak? Bu soruya cevap aramadan önce askeri okulda yaşadığım minik bir anekdotu sizinle paylaşmak istiyorum. Hiç olmazsa bu şekilde Pazar gününe layık bir paragraflık ta olsa rahat bir bölüm olur.
Konya’da askeri okuldayız. Personel Okulu Eğitim ve Doktrin Komutanlığı’nda Askerlik Şubesi Başkanı ve/veya kısım amiri olmak için 4 aylık eğitimdeyiz. Derste askerlik şubelerinin yönetimi konusu kapsamında yemeklerin nasıl ve nereden karşılanacağı anlatılmaktaydı. Dersi anlatan on yıllarca Askerlik Şubesi Başkanlığı yapmış bir komutan. Arkadaşlardan birisi komutana sordu: “Komutanım, Askerlik Şubesinde yemekleri ne yapıyordunuz?” Komutan soğuk bir espriyle cevap verdi. “Yiyorduk evladım” dedi. Tabi vermesi gereken cevap, yemekler şubede mi yapılacak firmadan mı alacağız, yakın askeri kıta veya birimden mi getirttireceğiz idi. Her neyse…
Anekdotta da sorulduğu gibi, bilgi ötesi toplumunda eğitim – öğretim ve sınavlar ne olacak. Yani otuz sene sonra eğitim öğretimin nasıl olacak, sınavlar nasıl yapılacak diye sordular bana. Ben de aaaa, bak bu konuyu yazmadım. Şu eğitim öğretimin, sınavların nasıl yapılacağını yazayım, siz de cevabınızı yarınki yazımda alırsınız dedim.
BİLGİ ÖTESİ TOPLUMUNDA EĞİTİM ÖĞRETİM VE SINAVLAR:
Bilgi ötesi toplumunda eğitim ve öğretim yapılmayacaktır. Örgün ve yaygın eğitim olmayacaktır. Sınavlar olmayacaktır. Okul olmayacaktır. Dersler olmayacaktır.
Bu iddialı cümlelerimin sonunda peki bütün bunlar olmayacak ta ne nasıl olacak diye sorarsınız elbet. Hemen devam edelim.
Cyber sapience veya Bilgi ötesi toplumunda, bu günkü eğitim öğretimin yerine, dijital bilgilerin insan beyin hücrelerine aktarımı olacaktır. Yani insanlar ansiklopedik bilgilerin tamamını dijital veri tabanlarından alacaklardır. Bu veri aktarımları hangi kurumdan veya otorite tarafından verilecektir bu ayrı bir durumdur. Elektronik ortamda insanlara nanoteknolojik mikroçiplerle aktarılacak bilgiler elbette ki ulusal bir komisyon ve devlet otoritesi kapsamında aktarılacaktır. Bu bilgiler ilk başlarda telefon rehberi gibi basit mesajlaşma sistemlerinden, klasik ajanda bilgileri nden oluşacaktır. Daha sonra zamanla bütün bilgiler girilebilecektir.
Pek doğal olarak bilgiler insan beynine dijital yöntemle aktarılınca “eğitim ve öğretim” kavramı anlamını yitirecektir. Eğitim ve öğretim kavramının anlamını yitirmesi, dersleri, eğitmenleri ve sınavları da anlamsız hale getirecektir. O halde bizler ne yapacağız eğitimciler olarak işsiz mi kalacağız. Elbette ki bize de bir iş bulurlar. Veya biz eğitimcileri, yeni doğan veya bilgi yükleme çağına gelmiş insanların beynine bilgi yükleme ünitelerinde değerlendireceklerdir. Ya da işsiz kalırsak simit satarız diyeceğim ama o dönemde simit gibi gıdalar da kalmayacağı için, (tablet dönemi başlayacağından) biz de sokak başlarında bir zamanlar kaçak sigara satanlar gibi, tablet satmaya başlarız.
Böylesi önemli bir konuyu Pazar gününe denk geldiğinden ötürü biraz gevşetsem de bu gevşeklik sonucu değiştirmeyecektir. Haa, şunu da belirtmeden edemeyeceğim. Ben bu satırları yazsam da yazmasam da otuz kırk sene sonra bunları yaşayacaksınız.
Sevgi ve saygılarımla.
Not:
Bu sitede yayınlanmakta olan yazılar http://www.yazarport.com , http://www.gunesgazetesi.net http://www.kamudanhaber.com http://www.bilgievreni.com , http://www.siyasalforum.net http://www.gercekgazete.web.tr www.radyobrt.net ile, Gerçek Gazete, Halkın Sesi, Güney Marmara Yaşam ve Fatsa Güneş gazetelerinde yayınlanmaktadır. Yazarın izni olmaksızın başka hiçbir yayın organında kaynak veya dipnot göstermeksizin kısmen veya tamamen alınamaz, çoğaltılamaz.