Her yıl 4-10 Mayıs 2009 tarihleri İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası olarak kutlanıyor. Bu yıl, 23. İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası çeşitli etkinliklerle kutlanıyor. İşçi ve işverenlerin ‘İş Sağlığı ve Güvenliği’nin iş yaşantısındaki önemini kavramaları amaçlanıyor.
Genel anlamda yaşamın her kesimini ilgilendiren işletmelerde iş güvenliği ‘işin yürütüm şartları sebebiyle doğacak tehlikelere karşı tedbir almak üzere yapılan sistemli çalışmalar’ olarak tarif edilebilir. Çalışanların iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin alınmamış olmasından dolayı uğrayacakları tehlikeler iş kazası ve meslek hastalığıdır. Kamuoyunda genel olarak iş kazalarına karşı bir hassasiyet oluşmakla birlikte bir çoğumuzun etkilendiği meslek hastalıklarının toplumda yeterince bilinmediği görülüyor. Özellikle son birkaç yılda çeşitli işyerlerinde meydana gelen iş kazaları gözleri bu yöne çevirse de, meslek hastalıkları pek bilinmiyor.
* * *
Meslek hastalığını bilmiyoruz
Meslek hastalığı, çalışma hayatında işçi sağlığı ve iş güvenliği tedbirlerinin alınmaması nedeniyle ortaya çıkan ve sigortalının maruz kaldığı geçici ve sürekli hastalık, sakatlık veya ruhi arıza halleridir. Meslek hastalığı, zaman içinde yavaş yavaş ortaya çıkan bir rahatsızlıktır.
Meslek hastalığı, belirli bir mesleğin (işin) ifası sırasında, o mesleğin (işin) nitelik ve yürütüm şartları yüzünden tekrarlanan bir sebeple oluşan hastalık veya sakatlık halidir. Meslek hastalığı, sigortalının çalıştığı işyerinin şartları ve durumuyla da ilgili olabilir.
Meslek hastalıklarının önemli bir bölümü rakamsal olarak istatistiklere geçmeden tedavi ediliyor. Dünya’da iş kazalarının meslek hastalıklarına oranı yüzde 56’ya 44. Türkiye’deki oran ise yüzde 99’a yüzde 1. Diğer bir deyişle çoğumuz meslek hastalığını bilmiyor. Ülkemiz Dünya’da en fazla iş kazası yaşanan ülkeler arasında yer alırken, çok sayıda meslek hastalığı kayıtlara geçmiyor.
***
En Tehlikeli Meslekler
Çok sayıda iş kolunda meslek hastalıkları görülüyor. Bir çok hastalığa zemin hazırlayan tehlikeli mesleklerin başlıcaları;
* Akü fabrikaları,
* Tersaneler,
* Lastik ve boya sanayi,
* Plastik sektörü,
* Maden ocakları,
* Dökümhaneler, demir-çelik endüstrisi,
* Petrol sanayi,
* Devamlı aynı pozisyonda yapılan işler,
* Yapıştırıcı gibi kimyasalların kullanıldığı ayakkabıcılık benzeri işler
* Marangozluk, mobilyacılık vb. ahşap işleri,
* Tekstil sektörünün bazı kolu,
* X-ray benzeri ışınlara maruz kalınan meslekler,
* Aşırı ses ortamında yürütülen işler,
* Kot taşlama işleri,
* Laborantlık,
olarak sayılabilecektir. Meslek hastalığı sadece tehlikeli işlerde yaşanmıyor. Gürültülü işyerlerinin sağırlık, bilgisayar başında sürekli çalışmanın neden olduğu göz ve sırt arızaları da meslek hastalığıdır.
Sağlık Bakanlığı, yapılan çalışmalar neticesinde, bilim kurulu kararı, uluslar arası sözleşmeler ve ulusal mevzuat hükümleri dikkate alınarak; öncelikle her türlü kot giysi ve kumaşlara uygulanan püskürtme işleminde kum (silis tozu) veya silika kristalleri içeren herhangi bir madde kullanılmasını yasakladı. Bu da meslek hastalığının önlenmesi anlamında önemli bir gelişmedir.
* * *
Meslek Hastalığının Tespiti
Türkiye’de meslek hastalığı konusunda uzmanlaşmış üç hastane bulunuyor. Bunlar İstanbul Meslek Hastalıkları Hastanesi, Ankara Meslek Hastalıkları Hastanesi ve Zonguldak Uzun Mehmet Göğüs ve Meslek Hastalıkları Hastanesi. Meslek hastalıkları hastanesine başvuru ferdi olarak yapılabileceği gibi, işyeri hekimi veya başka bir hastaneden sevk yoluyla da yapılabilmektedir.