Nur ERSEN
HADDİNCE
Böyle derlerdi eskiden…
Doğru derlermiş… Çünkü günümüzde öyle şeylere şahit oluyoruz ki, bu sözün hala geçerliliğini koruduğunu tekrarlamadan edemiyoruz.
Dila Kurt…
Leyla Akçağlılar…
ve daha bir çok can…
Bu isimler günlerdir ekranlarımızda gazete başlıklarında, ana haber bültenlerinde sabah, öğle ve akşam kuşağı programlarında sıkça duyduğumuz ve toplum olarak neredeyse aileleriyle aynı acıyı ve üzüntüyü birlikte yaşadığımız kişilere ait. Bu kişiler gerek yaptıkları diyet nedeniyle gerekse vücut dirençlerini kaybettikleri için hastalıklarının üstesinden gelemediler.Son haftalarda zayıf görünmeyi hastalık derecesinde seven, diyet uygulamalarını bilinçsizce yapan kişilerin artık bundan ders çıkaracaklarını umuyorum. Bize verilmiş sağlıklı bir bedenimiz var ve bedenimizin kıymetini bilmemiz gerekir.Sağlık öyle kolay ele geçmiyor.Podyumlarda izlediğimiz, birbirinden güzel, mankenlik mesleğinin gerektirdiği ölçülere sahip bayanların ölçülerine özenerek, onlara benzemek adına canlarını tehlikeye atan o kadar bayan var ki çevremizde.Güzel görünmek için sağlığımızı tehlikeye atmak, geri dönüşü zor sorunları da beraberinde getiriyor. Allah’ın herkese vermiş olduğu bir beden var ve bu bedene sahip çıkmak bizlerin görevidir. İlla ki formumuzu korumak istiyorsak yiyerek de koruyabiliriz. Her gün bir yenisi çıkan ve ne olduğu belirsiz diyet merkezlerine koşmadan da gerekli diyeti uygulayabiliriz. Sadece sebze yiyerek, salata yiyerek değil, her şeyden yiyerek, spor yaparak, en önemlisi de gerçek uzmanların önerilerine kulak vererek.Uzmanlar uyarıyor!“Fazla kilolarınızdan kurtulmayı düşünüyorsanız eğer, seçtiğiniz diyet merkezine, her yönüyle iyice araştırıp güvenirliliğinden emin olduktan sonra gidin ve oradaki diyetisyenlerin önerilerine uyun. Sağlık şartlarına uygun şekilde verilen zayıflama programlarını gerektiği gibi uygulayın. Böylesi daha iyi olacaktır. Yemeden zayıflamak, vücut direncini düşürüp bağışıklık sisteminizi çökertmenin yanında yeme güdülerinizi de yok ediyor. Mide küçülüyor ve artık hiçbir şeyi kabul etmiyor. Acıkma güdüsü kayboluyor ve mide, kusma yoluyla aldığı yiyeceklere tepki gösteriyor.”Sağlık güzellik, güzellik sağlıktır…
Güzelliğimize ve sağlığımıza gereken özeni gösterelim. Tabiat bizler için bin bir çeşit nimetle dolu. Her şey bizim için yaratılmış. Sağılığımız için her nimetten tadalım ve şükrümüzü edelim. “Bir şeyin değerini ancak onu kaybettikten sonra anlarız” sözü olayı ne kadar da güzel açıklıyor değil mi
Gerçekten de sağlığımızın değerini onu kaybettikten sonra anlıyoruz. Keşke zamanında, kaybetmeden, sağlığımıza gereken önemi ve özeni göstersek…
Cümlelerimizi Kanuni Sultan Süleyman’ın o çok anlamlı sözleriyle bitirelim:
“Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi
Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi.”
Sağlıklı günler…
www.beypazarihaber.com