Gün geçmiyor ki inşaat sektörü yeni sorunlarla karşı karşıya kalmasın.. Evet, son günlerin özellikle yapı denetim kuruluşlarının ve ilgili idarelerin huzursuzluğu ve başlıca problemi haline gelen ŞANTİYE ŞEFLİĞİ…
5 Şubat 2008 tarihli Yapı Denetim Usul ve Esasları hakkında Yönetmelik ile beraber gündeme gelen şantiye şefliği şartı zaman zaman denetim firmalarını ve ilgili idareleri zora sokmaya başlamış durumda. Neden mi?
Ülkemizde henüz müteahhitlik kavram ve düzenini oturtmamışken her önüne gelenin müteahhit olduğu bir ortamda şantiye şefliği şartı ne yazık ki sadece alınan kararlar çerçevesinde kağıt üzerinde işlem görmekten fazla ileri gitmemeye başlayacağının sinyallerini vermekte…
Piyasa… Yeni rant kapısı şantiye şefliği!
Evet, aslında olması gereken ve kaçınılmaz olan ve biz teknik adamların son derece memnuniyetle karşıladığı, özlemle beklediği bir uygulama nasıl oluyor da bu kadar içinden çıkılmaz bir hal alıyor.
Çıkılmaz bir hal demişken hemen bahsedelim nedir bu ?!
Şantiye şefliği aslında bir projenin ilgili meslek grubuna ait, başından sonuna kadar her aşamasında o projeyi yönlendiren, teknik olarak bilgi ve beceriye sahip, mühendislik açısından donanımlı kişilerin hizmet akdidir.
Ancak gel gelelim şu andaki durum hiç de böyle değil.
Şu anda şantiye şefi olarak mühendis meslektaşlarımız yerine sözleşmelere teknikerler imza atmakta.
Ne var ki ilginç olanı teknikerlerin imza yetkisi olmadığı gibi bir mühendisin yerinede imza atamaz.
Ne yazık ki son çıkan bu yönetmelikle hemen hemen proje grubuna bakılmaksızın tüm projelerde şantiye şefi olarak teknikerleri görmeye başladık..
Yönetmeliğin tam anlamıyla uygulayan meslektaşlarımızı ve ilgili idareleri canı gönülden tebrik ediyorum. Ne var ki; bazı müellif ve ilgili idarelerimiz bu yönetmeliğin uygulama esasına dikkat etmeden bu yanlışı sürdürüyorlar.
Az öncede bahsettiğim gibi bu gruptaki arkadaşlarımızın maalesef imza yetkileri yok. Ancak birinin yetki vermesi gerekir.
İhale kanunlarında da şantiye şefi vardır. Ancak şantiye şefi mühendisin işlere yetişemediği durumlarda yardımcı olarak tekniker tercih edebilirler.
Burada şunu da belirtmeden geçemeyeceğim; çok deneyimli, kimi mühendisleri cebinden çıkartacak, bilgi ve donanıma sahip tekniker arkadaşlarımız var. Keşke şu an ki ortamda bu arkadaşlarımız en azından şantiye şefi olarak karşımıza çıksalar.
Ama bunun iki nedeni var!
Birincisi hak ettikleri ücretlerinin pahalı olması…
İkincisi ve daha önemlisi yapı sahibi müteahhitlerin tecrübeye ve donanıma bakmadan 250-300 YTL den başlayan fiyatlarla şantiye şefliğine imza atanları tercih etmeleri…
Peki soruyorum? …
Yapılan projede bir değişiklik olacaksa ve 250-300 bilemediniz 500 YTL’ye şantiye şefi olarak imza attırdığınız kişi, mühendislik gerektiren bir işleme nasıl imza atacak? Hadi imza attı!! Ne kadar doğru?
Şu an ki durum aynı denetçi mühendislerinde olduğu gibi işlevlerinin nasıl imzacılığa dönüştüyse şantiye şefliği de aynı şekilde ilerlemekte.
Yeni mezun, evinde oturan, hiçbir mevzuat ve kanundan bi haber mühendislerin yapı denetimlerde sırf imza kullanarak para kazandıkları gibi şimdi de imza yetkisi olmadığı halde aynı durumdaki teknikerler sırf imza karşılığı diplomalarını veriyorlar…
Peki, bu durumda kimi kime şikâyet edeceğiz. Bu yönetmeliği çıkaranlar mutlaka iyi bir amaç için çıkardıkları muhakkak. Ancak bu maddeyle her gün yaklaşan deprem felaketine ne kadar da tedbir almış oluyorlar? .!Durup düşünmek lazım..
Zaman sağduyu zamanı…
Zaman telafisi olmayan işlere imza atmama zamanı..
Zaman depremle mücadele için elimizden geleni yapma zamanı
Lütfen biraz daha sağduyu..
Çünkü sonunda nice insan hayatları, nice sönen ocaklar, kısaca paylaşılacak ve yaşanacak ömürler var. Lütfen inşa ettiğimiz her projede vereceğimiz kararları önce insan hayatı diyerek bir değil binlerce kez durup düşünelim.
Unutmayalım ki gün gelir para hiçbir sevdiğimizi geri getirmez.