Birbirimizi Güçlendirelim

Yaratıcı işbirliği ilkelerinden bahsediyorum. Her konuda etkili olmak güçlülüğü gerektiriyor. Alışkanlıklarımızda sinerjik olmanın faydaları diye başlasam daha doğru olacak.

Sinerji, güçlülüğün en doruk noktasıdır bence.

Bir başarının bulunduğu yerde emin olun ki tam bir sinerji vardır. Sinerji bir yerde ilke merkezli, liderliği oluşturuyor. Bilgi gibi kendisini olaya katmadan, fakat insanları birleştirerek, içlerindeki en büyük güçleri açığa çıkaran bir görev üstleniyor.

En sade anlatımıyla bir bütünün parçalarının toplamından daha büyük olması da denilebilir.

Düşünecek olursak sinerji doğanın bir yasasıdır. Bir bahçeye iki bitkiyi yan yana diktiğimizde kökleri birbirine karışır ve toprağın niteliğini bile değiştirir. Her iki bitkiyi ayrı ayrı diktiğimizde yine yetişir ama bazen birinden biri solup kuruyabilir.

Ellerimiz bile bir sinerjik çalışma içinde değil mi? Bir elimizle kaldıramadığımız bir ağırlığı diğer elimizin yardımıyla kaldırabiliriz. Her şey birbirine bağlı aslında…

Matematikçiler bunu; bir artı bir eşit iki değil, üç ya da daha büyük bir sayıdır diye açıklıyorlar.

 

Erkekle kadının dünyaya bir çocuk getirmesi matematiksel açıklamayı doğruluyor. Bir çocuğun dünyaya gelmesi iki cinsin özelliklerinin toplamından oluşan ama onu aşan bir şeydir.

       

İletişimde de zihin ve yürek yeni olanaklara ve seçeneklere açılmış oluyor.

Sinerjik iletişim, karşılıklı güveni gerektiren, anlamayı ve anlaşmayı içeren, katılan kişilere bir serüven heyecanı veren coşkulu bir birliktelik değil mi?

     

Böyle bir ilişkiye girenler karşılıklı öğrenmenin ve birbirini tamamlamanın yarattığı ivme ile daha hızlı bir gelişme gösterir.

Kişiler sinerjik iletişimlerde birbirlerinin farklılıklarına değer verirler, dahası kendi gelişmelerinde bundan yararlanırlar. Aile, okul ve iş yaşamında yeni deneyimler sunarlar, görüş ufuklarını geliştirir ve yaratıcılığa yol açarlar.

 

Sinerjik ilişki çok önemli aslında… Güvenin ve işbirliğinin az ya da çok olduğuna göre değişir. Az olduğunda savunmaya yönelik bir iletişim görülür. Kazan-kaybet ya da kaybet-kazan mantığı…

Yenmek ve yenilmek üzerine kurulu bir tahterevalli gibi… Etkili değildir. Denge yoktur. Oysa enerji ve savunmaya karşı yeni çareler çoktur.

Güven ve iş biriliği olsaydı daha iyi iletişim olurdu. Birbirlerini anlamaya yönelik olgun insanların iletişim düzeyi; daha saygılı kendi sınırlarında kalmaya özen gösteren bir davranış…

 

Birbirlerini nezaketle dinlerler ama empatiyle değil! Saygılı iletişim bağımsız durumlarda bir yere kadar ölçülü bağımlılık da etkili olur. Açıkçası matematiksel anlatırsak hem verir hem alır. Yani kazan-kazan… Bence bu da sinerjik bir iletişim değildir.

İlişki dürüst, içtenlikli ve saygılı ama yaratıcı değil.

Oysa karşılıklı güven ve işbirliğinin yüksek olması çok büyük güçleri ve çözümleri üretir.

 

Yaşamdan küçük bir örnek vereyim. Evin babası yaz tatilinde bir yerde kamp kurmak istiyor tüm ailesi ile birlikte. Ama evin annesi de başka şehirdeki kendi ailesini görmek istiyor. Çocuklara babanın bakmasını ve hemen gidip annesi ve babasıyla hasret giderip evlatlık görevini yapmak istiyor. İkisininde doğal hakları ve istekleri bunlar.

 

Çözüm kazan- kaybet olursa baba çocuklara bakar anne gidip gelir. Sonra kamp kurmaya gidilir. Bu sinerji yaratmaz.

Ama her iki tarafında aynı anda kazanacağı üçüncü çözüm sinerjidir. Yani anneye yakın bir yerde kamp kurup çözümün içine annenin ailesini de katmak…

 

Bence bu hem kendini aşmaktır hem deneyeni bir mutlu çözüme ulaştırmaktır.

Sinerji yaşamın her bölümünde ve aşamasında çoğalmayı ve gelişmeyi getireceğinden önemi çok fazla ve heyecanlı olmalı… Ne dersiniz?

 

Her türlü insanca deneyim biz insanlar için ve doğamızın bize bahşettiği bir lütuf aslında.

 

Sevgiyle çoğalarak mutlu kalın.

print

Bir cevap yazın