Geçtiğimiz günlerde “ İslam Dini Ve Hoş Görü” başlık yazımıza araya daha güncel olan başka konu girdiği için devam edememiştik. Burada öne çıkan cümlemiz ise aynen şöyle idi;
Allahın ve resulünün hoş görmediği filleri, kimsenin ve hiçbir makamın hoş görme gibi bir lüksü yoktur. Unvanı ne olursa olsun.
Ve bu fitnenin tek bir adı var demiştik; Çağdaş hastalık.
Çağdaş eğitim sistemi kurulalı seksen yıl oldu. Bin dokuz yüz otuzlarda hazırlanan eğitim müfredatları kadın erkek eşitliği prensibi ile karma eğitim modeline geçti. Ancak yaygın değildi. Kız öğretmen okulları, hemşirelik okulları yakın tarihe kadar gelen kız öğretmen liseleri ve kız imam hatip liseleri bu karma eğitimden nasiplendiler.
Esas konumuz bu değil. Önemli olan bu noktaya bizi taşıyanların masum hane iddiaları ve hatta bunun için İslam dinini nasıl kullandıkları, “İlim kadın erkek herkese farzdır” Hadis. BU hadisi kullanarak kız çocuklarının okula gitmeleri için mütedeyyin kesimim ikna etmeye çalıştılar.
Doğrudur. İlim kadın erkek herkese farzdır. Ama hangi ilim. İlimden ne anlıyoruz. Bu zamana kadar kaç bilim kadını yetiştirildi?
Bu soruların cevabını vermeyeceğim. Çünkü herkes bunun olmadığını bilir. Kız çocuklarının okumaların faydalı olduğu, en azından mektup yazmasını bilmesi gerektiği bizim çocukluğumuzda propaganda malzemesi idi. Doğrudur. Herkesin okuma yazması bilmesi gerekir. Buna aynen katılırım.
Ama neden karma eğitim?
Kadın erkek eşit midir? Eşitlik mantığı karma eğitimi neden mecburi görür.
Kadın erkek “ İnsan” olma noktasında eşittir. Kadında insandır. İnsan neslini kategorize edersek ilk olarak cinsiyet ayrımı yaparız. Kadın ve erkek. Çünkü insan nesli bu iki karşı cinsin sentezi ile çoğalır. Birinin varlığı diğerinin sebebidir. Ama meselenin yaratılış hikmetine girmeyeceğim. Neden Âdem yaratıldı. Havva neden yaratılmadı da üretildi? Bunlar daha derin konular.
Kadın erkek İnsan olma noktasında eşittir. Katılıyorum.
Yaşlı erkek yaşlı bayan, kız çocuğu erkek çocuğu yetişkin erkek yetişkin kadın. Genç erkek genç kız. vs. Bunlarda eşittir İnsan olma noktasında.
Hatta özürlü, hasta, ruh hastası, akıl fukarası da olsa yine insandır ve eşittir.
Bunda kimsenin itirazı olmaz.
Ancak bir kız çocuğu ile bir erkek çocuğu eşit olmaz. Hatta akıllı normal bir çocukla özürlü çocuk da eşit olmaz. Genç bir erkek ile genç bir kızda eşit olmaz. On beş yaşındaki çocukla beş yaşındaki çocuk da eşit olmaz. Seksen yaşındaki bir yaşlı kişi ile, otuz yaşındaki genç bir yetişkinde eşit değildir.
Nerde eşit değiller. Dikkat ederseniz insan olmak noktasında eşittir. Ama bu yetmiyor. Kişilerin hal. Davranış, fıtrat yapısı,psikolojik durumu, akıl gelişmesi, bedensel gelişmesi, yaşı, işi mevkisi ve makamı ile farklıdırlar ve eşit değillerdir.
Bu sadece insan noktasında değil. Köpeklerde genel olarak tüm cinsleri ile köpektirler. Ortak noktaları köpek olmaktır. Ama bir Doberman ile Kangal köpeği eşit olmaz. Bir fino ile Sempernar eşit olmaz. Av köpeği ile bekçi köpeğinin fonksiyonları farklıdır dolayısı ile eşit olmazlar.Hatta Kurt, çakal gibi hayvanlarda Köpek familyasından olmalarına rağmen eşit olmazlar.
Geçelim. Müslüman ile gayri Müslim eşit olmaz. Türk ırkı ile Çin ırkı eşit olmaz. İngiliz centilmeni ile Bir Türk beyi farklıdır. Rus Çatı İle Osmanlı Sultanı eşit değildi.
O zaman bu eşitsizliğin birde eğitim düzeyi vardır. Yani bekçi köpeğini koyun sürüsüne salamazsınız. Çünkü bir kurt sürüsü geldiğinde o hayvanın yapabileceği bir şey yoktur. Değil sürüyü ve çobanı korumak kendini bile kurtaramaz kurtların dişlerinden.
Geçelim, Beş yaşındaki çocuklar on beş yaşındaki çocuğa aynı şekilde davranamazsınız. Aynı çatı altına koyarak onların aynı atmosferde eğitilmelerine imkan veremezsiniz. Tabi eğitim diye okuma yazmadan ibaret saymayacaksak. O kadar çarpık ki birde eğitimle öğretimin arasındaki farkı tasnif etmek gerekir.
Aksi halde yukarıdaki farkları izah etmek mümkün olmaz. Eğitim ve öğretim farklıdır.
Bir klişe soru ile burayı sonraya bırakalım. Milli eğitim sisteminin neresi, milli?
Kız çocuğu ile erkek çocuğun fıtratı farklıdır. Psikolojileri farklıdır. Beklentileri farklıdır. Bu farklardan dolayıdır ki onların bir arada eğitime tabi tutulmaları sıhhatli sonuçlar vermez. Bu farklılık anlayışı birinin diğerinde üstün görmek anlamında değildir. Fitneciler bunu yaparken kullandıkları silahlar kız çocukalrının ezildiği ve kadının hor görüldüğü şeklindeki iddialarıdır.
Ama şunu onlarda çok daha iyi bilirlerki kız çocukları karma okullarda daha fazla aşağılanmaktalar daha fazla tacize uğramaktalar daha faza ezilmekteler ve rencide edilmektedirler.
Erkek çocukları ise karma eğitimde vaktinden önce büluğa ererek dikkatlerini uçkur seviyesine çekmekteler ve bu gün eğitimi sisteminin yetiştirdiği devlete memur olmaktan öte gitmez. Arada kendini eğitenlerde hasbel kadar kırkından sonra veya bir dini cemaatin kontrolünde kişiliğine kavuşmaktadır.
Aksi halde bu kadar zeki bir milletin bilim alanında dünyayı elli yıl geriden takip etmesini nasıl izah edeceksiniz?
Devam edeceğiz