Ajanslar haberi “Askere sivil yargı yolu” diye verdi.
Çankaya Onaycısı (AKP+AB-D=) iktidarından gelen gece yarısı yasasını onayladı. Zaten tersi de beklenemezdi.
Gül’ün yasayı onaylamasındaki gerekçesi de çok açıktı. AB yasalarına uyumlu olunmasını istiyordu. Siz onu emperyalizmin isteklerine uyumlu diye okuyun.
Avrupalı yöneticilerin bir araya gelerek aldıkları kararlar, Avrupa Normları oluyor. Batılı yaşam tarzını, Batılı olmayı öngörüyor ya, aldıkları kararlar da Avrupa Kriterleri oluyor.
Avrupa Kriterleri, Türk Ordusunun burnunu sürtün diye talimat veriyor. Bizimkilerde bunu Avrupa Normlarına uyum diye Türk Halkına anlatıyorlar. Yasa çıkarıyorlar.
Peki, Türk Ordusu, bu şekilde, git gide edilginleştirilince ne olacak? Bizim güvenliğimizden kim sorumlu olacak?
Bu sorunun cevabı, iktidar ve cemaat odaklarına yakın, bilim adına konuşan TESEV Raporundan geldi.
Güvenlik Almanağı adı altında yayınlanan raporu açıklayan, Prof. Ahmet İnsel ve Gazeteci Ali Bayramoğlu şunları söylediler. “ TSK, NATO’nun uluslararası isteklerine uyum içinde olması gerekir” dediler.
Tercüme edersek: Türk Ordusu Amerikan talimatlarına uymalıdır.
Rapor dedikleri budur.
Bunu demek için, bilim adamı veya gazeteci olamaya gerek yoktur. Ordu düşmanı olmak yeterlidir.
Bu gidişat nereye varır diye düşünenlere söyleyeceğim şudur.
Osmanlı da son günlerinde Avrupa’dan hakkaniyetli barış bekliyordu. Tıpkı bugün Avrupa’dan tam üyelik beklendiği gibi.
30 Ekim 1918 Mondros Ateşkes Mutabakatıdır. Teslimiyet ordunun terhisine kadar varmıştır.
Artık iktidar maşası bir savcı, iki polis gönderip, Genelkurmay başkanını tutuklayabilecektir.
Hayrola işgal altında mıyız diye sormayın. Talimatların nereden geldiğine bakarsanız, anlamanız kolaylaşır.
8.7.2009, bulentesinoglu@gmail.com