CHP’ye Açık Mektup

Size gönderilenleri okuyacak bir iradeniz ve saygınız olduğunu sanmıyorum. İnsanları dehşete düşürecek cinayetleri işlediği iddia edilen bir çeteyi savunan genel başkanınızdan biliyoruz bunu.

Ondan başka kimse, onun partisinden başka hiç bir parti bu çetenin yaptıklarını savunmuyor.

En soğukkanlı değerlendirmelerde iddianameyi görelim diyenler yer alıyorken, sizin o kadar bile sabrınız yok.

Ben ve benim gibi nice insan, iddianameyi görmeden bile yayımlanan belgelerden, konuşulanlardan ve yazılanlardan yola çıkarak, ortada dehşet verici olayların olduğunu, bunun da arkasında derin bir çete olduğunu görebiliyor.

Önümüzdeki pazartesiyi bekliyorum. Herkes bekliyor sizler dışında. Bütün Türkiye’de demokrasiye ucundan sahip çıkan herkes bu günü bekliyor. Aynı gün iki kere dibe vuracaksınız. AKP kapatılırsa veya kapatılmazsa birinci, iddianame sonucu basına açıklanınca ikinci kez.

DANIŞMANLARINIZ KİMLER BAYKAL?

MHP’yi de karşı safa gönderip, bütün bir cephe halinde yüksek bir oy alıp yüzde kırklarla iktidara gelmeyi hesaplıyorsunuz. Bu hesabın tutacağına inandırmış sizi yakınınızdaki danışmanlarınız.

Kesin bir şekilde, seyrettiklerini görmeyen, okuduklarını anlamayan, işittiklerini dinlemeyen bir danışmanlar ekibi sizi yönlendiriyor.

Hrant Dink’in, Özdemir Sabancı’nın, Hablemitoğlu’nun ölümleri ile bir çok faili meçhul cinayete ait ipuçlarının yer alacağı bir iddianame karşısında sosyal demokrat bir partinin demokrasi yanında tavır alması gerekmiyor mu size göre?

Siz de bu ülkenin geleceğini inşa edecek insanlardan olmalıydınız. İçinde ölmek, öldürmek, öldürülmekte olan sahte davaları cumhuriyetin kurucusunun adıyla birlikte afişe edenlerle beraber hareket etmeniz sizlerde büyük bir yüz kızarması yaşatmıyor anlaşılan.

Çağdas ülkelerin hangisinde öldürmek kutsanabiliyor?

Savaş suçlularını bile adaletle yargılama düşüncesini terk etmiyor demokrat Avrupalılar.

Biz Doğu’dan, en Doğu’dan mı, biz Asya’dan mı, Orta Asya’dan mı, uzak Asya’dan mı alıyoruz bu ölüm kodlarını?

Öldürenlerin, ölümlerin, bombaların, kanlı ve kirli hesaplaşmaların çetesini laikliğin karşısına nasıl koyabiliyorsunuz? Bu çeteyi demokrasinin neresine koyabiliyorsunuz?

Darbe günlüklerini okuduysanız, bunu laikliğin neresine koyabiliyorsunuz?

Demokrasiyi laikliğe kurban ederek mi savunabiliyorsunuz? Demokrasinin laiklikle olmadığı ülkelerin var olabildiğini göremiyor musunuz?

DARBE GÜNLÜKLERİNİ OKUDUNUZ MU?

Laikliğin demokrasi olmadan olamayacağını anlayamıyor musunuz? Yaşadığınız bir akıl tutulması mı, bir illüzyon mu?

Laiklik mi, korkunuz ölüm mü?

CHP’li olmanın, Susurluk’taki sağcılarla, Ergenekon’daki solcuların, suç işlemeleri halinde, çete kurmaları halinde ikisine de karşı olmaktan geçtiğini unutuyor musunuz?

Biz unutmuyoruz konuşmalarınızı. Baykal’ın Salı günleri yaptığı grup toplantılarını da unutmuyoruz.

Orada suç işlediği kendileri tarafından bile itiraf edilen emekli paşaları nasıl bir erdemle(!) savunduğunu unutamıyoruz.

Susurluk, Şemdinli, Çorum, Sivas, Malatya, Hrant Dink, Sabancı cinayeti, PKK, İBDA-C, Hizbullah bu çeteyle ilişkili diye günlerdir yazılanlar ve çizilenler dikkatinizi çekmiyor mu?

Ölümleri bu yolun erkanı olarak gösteren Kuvay-ı Milliyecileri savunduğunuza göre hayatı sizin inandıklarınızın bir yerine koymak isteyenler nereye gittiler.

Neredesiniz Sayın Baykal ve çeteler karşısında dilini yutan CHP’liler?

Demokrasiyi yeniden konuşabilir misiniz?

Darbe günlüklerini önümüzdeki Salı günü grup toplantısında gruba okuyarak işe başlayabilir misiniz?

Yeniden sosyal demokrasiyi gerçek yerine koyabilir misiniz?

Bu cesareti gösterebilir misiniz? Ölüm yerine, yaşamla yüzleşebilir misiniz? Ölümü ve öldürenleri lânetleyebilir misiniz?

Darbe günlüklerini grup toplantısında okumayı isteyebilir misiniz?

print

Bir cevap yazın