İktidarca Çok Kötü Yönetilen Mayınlı Arazi Konusu
Devletin elinde bilinmesi gereken her türlü bilgi ve malzeme mevcuttur.
Bu bilgileri kullanacak, uygulamasını yapacak olan teknisyenler mevcuttur.
Bütün bunları dokümantasyona bağlayacak olan araç ve gereçte mevcuttur.
Sınır boyunca araziye mayınlar TSK tarafından döşenmiş, döşenen mayınlar büyük bir ihtimal ile koordinatlı haritalara bağlanılmıştır.
Daha sonrada konjonktürel olarak bütün ülkelerin döşedikleri mayınları temizlemesi karar altına alınmıştır.
Komşumuz Suriye döşediği mayınları temizlemiş, bizim sınırlarımızdaki mayınlar hala temizlenmemiştir.
Peki, bu mayınlar nasıl temizlenmeliydi:
Öncelikle bu mayınları döşeyen kuruma gerekli talimatın verilerek temizlenme işinin bu kuruma yaptırılması gerekirdi.
İlgili kurum bu temizleme işi için gerekli olan tüm alet ve araç gereçlerin listesini çıkaracak, donanımını tamamlayacak, gerekli olan para temin edilecek ondan sonrada bu işlem tamamlanacaktı.
Bir savaş esnasında bile ordu mayın temizleyerek ilerleme kabiliyetine sahip olmalı değil mi?
Bütün bunlar olmadı. Ne oldu!…
Başbakanlıkça ilgili kuruma talimat veriliyor. Bu kuruma bir kısım para aktarılıyor. İlgili kurum aktarılan paranın azlığı, aktarılan bu para ile bu işin yapılamayacağı, ellerinde gerekli donanımın bulunmadığını bildirerek bu işten vazgeçiyor.
Genelkurmay Başkanlığı İletişim Daire Başkanı Tuğgeneral Metin Gürak, Türkiye-Suriye sınırındaki mayınların temizlenmesiyle ilgili, “Mayın temizliğinin, bedeli ödenmek kaydıyla hizmet alımı yöntemiyle yapılması ve bu kapsamda uluslararası deneyime sahip NATO İkmal ve Bakım Teşkilatı NAMSA’nın öncelikli olarak dikkate alınması uygun bir hareket tarzı olarak düşünülmüş ve bu görüşler, zamanında ilgili mercilere gönderilmiştir. Diye beyanat vermiştir.
Peki, döşediği mayınları gerektiğinde imha kabiliyetinde olmamak da ne demek?
Bundan sonra maliye bakanlığı devreye giriyor. Kanun teklifi hazırlanarak TBMM. sinden çıkarılıyor. Bu kanunun:
İhale işlemleri maddesinde
“MADDE 2- (1) Mayın temizleme işi, öncelikle 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun “İstisnalar” başlıklı 3 üncü maddesinin (b) fıkrasında belirtilen istisna hükümlerine göre Milli Savunma Bakanlığınca yaptırılır.
(2) Mayın temizleme işinin birinci fıkrada belirtilen usulle yaptırılamaması halinde, 4734 sayılı Kanun hükümlerine göre Maliye Bakanlığınca hizmet satın alınmak suretiyle yaptırılır. Mayından temizlenen alanlardaki Hazine taşınmazlarının tasarrufu Maliye Bakanlığına geçer. İhale komisyonlarının oluşumu ve çalışmasına ilişkin esas ve usuller Maliye Bakanlığı tarafından belirlenir. İhale şartnamesinin hazırlanması ve yapılacak işin muayene ve kabulü, Genelkurmay Başkanlığı, Milli Savunma Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve Tarım ve Köyişleri Bakanlığı temsilcilerinden oluşan ortak bir komisyon tarafından yapılır. Muayene ve kabul komisyonlarının görevleri ile çalışma esas ve usulleri aynı komisyonca belirlenir.
(3) Birinci ve ikinci fıkralar hükümleri çerçevesinde mayın temizleme işinin yaptırılamaması halinde, 8/9/1983 tarihli ve 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu ile 4734 sayılı Kanun hükümlerine tabi olmaksızın Hazineye ait ya da Maliye Bakanlığınca idare edilen mayından temizlenecek alanlar ile müstakil kullanımı mümkün olmayan ve bu taşınmazlarla bütünlük teşkil eden Hazineye ait diğer taşınmazların, tarımsal faaliyetlerde kullandırılması karşılığında, kullanım süresinden en fazla indirimi teklif edene ihale edilmek suretiyle yaptırılır. Ayrıca, söz konusu alanda bulunan ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarına ait olan taşınmazlar da aynı yöntemle Maliye Bakanlığı tarafından ihale edilir. Mayınlı alanda bulunmakla birlikte, Bakanlar Kurulu kararı gereğince belirlenen askeri yasak bölge ile sınır hattı boyunca tesis edilecek sınır fiziki güvenlik sistemi için ihtiyaç duyulacak alanlar temizletilmekle birlikte, yüklenicinin kullanımına bırakılmaz. Bu fıkranın uygulanması halinde, ihale komisyonlarının oluşumu ve çalışmasına ilişkin esas ve usuller Maliye
Bakanlığı tarafından belirlenir. İhale şartnamesinin hazırlanması ve yapılacak işin muayene ve kabulü, Genelkurmay Başkanlığı, Milli Savunma Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve Tarım ve Köyişleri Bakanlığı temsilcilerinden oluşan ortak bir komisyon tarafından yapılır. Muayene ve kabul komisyonlarının görevleri ile çalışma esas ve usulleri aynı komisyonca belirlenir.”
Hükmü getiriliyor.
Bundan sonrada dananın kuyruğu kopuyor.
Komşumuz Suriye’nin sessiz sedasız başardığı bu işin yapılması ülkemizde sorun oluyor.
Kendimizi çok biliyor görmemize rağmen sorun oluyor.
Çok bilen teknokratlarımıza, monşerlerimize rağmen sorun oluyor.
Çok bilen basınımızda vur abalıya misali bu konuyu istismar ediyor.
Sonuç: basit bir konuyu elimize yüzümüze bulaştırıyoruz.
Bazı ülkeler bulunduğu zamandan 70 sene sonrasının politikasının kurgularını hazırlıyor, senaryolarını tartışıyor, biz önümüzdeki sorunun çözümünü ne hale getiriyoruz.
Sonuç: AKP hükümeti bu sorunun halledilmesini akıllıca yönetemedi.