K Kartı Faizlerini Yeniden Yapılandırmak Çözüm Değildir

Her gün bir başka televizyon ana haberinde kredi kartları mağdurları ile ilgili haber yapılmakta, kredi kartı kullanıcılarının mağduriyetinden bahsedilmektedir. Çözüm olarak ta, kredi kartı faizlerinin yeniden yapılandırılması ve kredi kartı faiz indirimleri önerilmektedir.

Bu öneriler tam anlamıyla pansuman tedbirleridir. Köklü çözüm en zor çözümdür her zaman. O da eğitim ve bilinçlendirme çalışmalarıdır. Kredi kartının inanılmaz avantajlı bir teknoloji iken, bilinçsiz ellerde insanın maddi ve manevi hayatını bitiren intiharlara sürükleyen bir teknolojiye dönüşebileceğini iyice vurgulamak gerek.

Maaşına/ gelirine bakmaksızın alınan kredi kartları ve belirlenen kredi kartı limitleri kişileri ölümcül bunalımlara sokmaktadır. Buna bankaların allayıp pullayıp sundukları düşük faiz adı altındaki tüketici kredilerini de ilave etmek gerekmektedir.

İnsanoğlu bedavaya meyillidir doğal olarak. Kredi kartı ve tüketici kredileri bu bağlamda psikolojik olarak, bedava para etkisi yapmakta bu da bireysel tüketimi fütürsuzca körüklemekte. Böylece tüketim toplumuna mut’i neferlerce hizmet edilmektedir. Hizmet edilenler ise, o kredi ve kredi kartı faizleriyle semiren sermaye devleridir.

Sıcak paranın cazibesine kapılan tüketiciler çok uzun vadeli kredilere mahkum olmakta, bedava alışverişle uyuşanlar ise, plastik banka kartlarının çipleri altında ezilmektedir. Küresel ekonomik güçler ise, gelecek beş yılını hatta on yılını yüklü taksiter altında geçirmeye mahkum olanların feryatlarıyla kendileri için çok daha karlı yeni para satışlarının planını yapmaktadırlar.

ÇÖZÜM:

Acilen, devlet, (hükümet) kitle iletim ve/veya iletişim araçlarıyla tüketici bilincini geliştirici eğitim sürecine girmelidir. Bu eğitim süreci, bütün Türkiye’de  kitleler üzerinde yaygın olarak uygulanmalıdır. Bu konuda ilk ve orta öğretim okulları kullanılmalıdır. Tüketici bilinci oluşturulmadığı sürece insanlarımız,

– Kredi Faizleri ve kredi kartları faizleri sarmalından kurtulamayacaktır,

– Kaliteyi ucuza alamayacaktır,

– Yerli malı ürünleri tercih etmede tepkisiz kalacaktır,

– Hijyenik ürünleri tercih edemeyecektir,

– Konvansiyonel gıdalarda kanserojen etkilerin ciddiyetini algılayamayacaktır,

– Bilinçli alışveriş için piyasa hakkında tam bilgiye sahip olmanın önemini algılayamayacaktır,

– Ürün tercihlerinde alternatif tüketim mamullerinin düz veya çaprazlama karşılaştırmasını yapamayacaktır,

– Tüketim mamullerinde fiyattan ve kaliteden ödün vermeksizin çevreye duyarlı ürünlerin tercihinde duyarlı olmayacaktır.

Hasılı bu olumsuz faktörleri içeren maddeleri artırabiliriz. Kitlesel tüketici bilinci eğitimiyle bu eksiler ulusal bazda tamamıyla artıya dönüşecektir. Ortaya çıkacak katma değer ise, “çarpan etkisi” ile hızla geometrik olarak büyüyecektir.

Kitlesel tüketici bilinçlendirme eğitimi http://www.ulusalbilinclenme.com sitemizde var olan 6 temel misyonumuzdan birisidir. Diğer kitlesel bilinçlendirme eğitim ana maddeleri için ilgili siteyi inceleyebilirsiniz.

Bilinçli yarınlar temennisiyle, esen kalın.

Not:

Bu yazı, www.bilgiagi.netwww.timeturk.comwww.bilgievreni.comwww.haberanaliz.net www.siyasalforum.netwww.gunesgazetesi.net, www.kamudanhaber.com www.gercekgazete.web.tr, ile, Gerçek Gazete, Halkın Sesi, Balıkesir Demokrat, Güney Marmara Yaşam ve Fatsa Güneş gazetelerinde yayınlanmaktadır. Yazarın izni olmaksızın başka hiçbir yayın organında kaynak veya dipnot göstermeksizin kısmen veya tamamen alınamaz, çoğaltılamaz.

print

Bir cevap yazın