Dalga Dalga…

“Şu Metrisin önü, / Bir ulu çınar.

Bir tek seni sevdim. / Gerisi yalan”

…….

Cuma günü televizyon ekranlarına düşen görüntüyü seyrederken bu türküyü mırıldandım. Mustafa Balbay’ın “heryerekon” adını verdiği operasyon dalgalarının 12. sini yaşadık. Tutuklanan üniversite hocaları Metris Ceza ve Tutukevin gönderildi. Tam sekiz profösör şimdi Metris’te!

Bir gazetemiz başlık atmış; “Metris Üniversitesi”… Gerçekten de pek çok üniversitemiz de sekiz profösör yok. Ama Metris’te var!

Yasa gereği göz altına alınanlar için önce bir sağlık kuruluşundan sağlam” raporu alınır. ÇYDD Başkanı Prof. Dr. Türkan Saylan’ın evine giden ekip, “sağlam” raporu alabilecek olsalar onuda gözaltına  alabilirdi.

“Sağlam” raporu alamayacaklarını gördükleri için dokun(a)madılar…

Aksi halde “Metris Üniversitesi” bir hoca daha kazanacaktı!

12. Dalga ile ÇYDD yöneticilerine ve şubelerine yönelik gözaltılar ve evraklarına el koymalar acaba neyin nesidir?

ÇYDD,  çeşitli kampanyalar ile, yurtları ile, verdiği burslar ile, eğitime yönelik faaliyetlerde bulunur. Burs verdiği öğrenci sayısı oldukça fazladır.

Tarikatlar ve cemaatlerde eğitime ilgi duyarlar!

Onlarda, burs,yurt,dershane,özel okullar ve yayınlar ile eğitime yönelmişlerdir. ÇYDD’ye yapılan baskı acaba eğitim alanından onları koparmaya ve bu alanı cematlere bırakmaya mı yöneliktir?

İnsan düşünmeden ve kaygı duymadan edemiyor.

İnsan Mustafa Balbay’ı da düşünmeden edemiyor. Bir buçuk aydır hücrede! Yazma hakkından mahrum. Tek başına…

Acaba Balbay günlerdir o hücresinde ne düşünür? Sanırım ülke gündemini ve o gündemi yazamadığını düşünür. Ama en çok da eşi ve çocuğunu düşünür!

Kafayı sıyırmamak elde değil.

Balbay’a yaşatılan tam bir psikolojik işkencedir.

Öcalan, İmralı’dan avukatları aracılığı ile her türlü  talimatı dışarıya gönderebilmekte iken, Balbay’ın yazı yazmasına bile izin verilmemesi düşündürücüdür.

Acaba hangisi daha suçlu?

Ya başta Vakit olmak üzere yandaş medyada yer alan toplumu manipüle etmeye yönelik haberlere ne demeli?

Özellikle ÇYDD Başkanı için yapılan haberler, insana ‘bu kadarda olmaz’ dedirtecek türdendir.

Ancak günlerdir bu tür yayınlar devam etmektedir.

İnsan sormadan edemiyor? Deniz Feneri konusu ne oldu? Bunca zamandır dosya tercüme edilemedi mi? Yoksa başka bir niyet mi var?

Yaşanılan süreç bir niyetin var olduğu kanısı uyandırmaktadır.

“Heryerekon” da da bir niyet var.

Deniz Feneri  konusunda da…

Yazıya bir türkü ile başladık. Yine bir türkü ile bitirelim. “Adaletin bu mu dünya”…

Ülkede hükümet kim? Türkiye yedi yıldır Adalet ve Kalkınma Partisi Hükümeti ile yönetiliyor.

Adaletin olmadığı ortada.

Büyüme rakamlarına baktığımızda görüyoruruz ki, kalkınma da yok…

İşsizlik ve üretimsizlik de durumu ispatlamaktadır.

print

Bir cevap yazın