Takvim daraldı, rekabet kızıştı.
29 Mart yaklaştıkça turlar, konvoylar, afişlemeler hareketlendi.
Herkes sandıkta alınacak zaferin peşinde. Her hesap; seçmen ve oyları üzerine kurulu. Ancak nedendir bilinmez; en önemlisi unutuldu. Adrese Dayalı Kayıt Sistemiyle hazırlanan seçmen listeleri. Oysa başlangıçta ne fırtınalar estirilmişti.
* * *
Şimdi sadece muhtarlar endişeli.
İtirazlarına rağmen hiçbir düzeltme yapılmadığı feryadında. Bir evde, 20 hatta 25 kişinin kaldığını;
Bir apartmanda bir köy nüfusunun olduğunu;
Çeyrek asırdır mahallede oturanların kaydının bulunmadığını tekrar tekrar söylüyor. Ardından da ekliyor:
“Sesimize kulak, derdimize el veren yok…
Sandıklar sayıldıktan sonra kimse ağlamasın…”
* * *
İzmirli muhtarlar kamu adına hareket ediyor.
Oylar üzerinde oyunlar olacağı kaygısında.
Altyapısız, hatalarla dolu, suiistimale açık, itirazın kabul edilmediği sisteme karşı partilerin; rahatlığı, rehaveti, ilgisizliğinden şikayetçi.
Son uyarıları ise şöyle:
”Sandık denetimi için ya işbirliğine gidilsin veya parmak boyansın”