Demokratik Tepki, Sivil İtaatsizlik!

KKTC’ de, Kıbrıs Sanayi Odası bir ilke imza attı. Hükümete tepki olarak vergi ödememe kararı aldı. Sanayi Odasının başlattığı “sivil itaatsizlik eylemi” bütün dünya da yankılandı. Bütün dünyada ses getiren eylemi, Türk basını haber olarak yapmadı. Yahut ürkek, korkak, atlatmalık haber anlayışı ile verildi. 24 saat içinde de eritildi. Oysa haber, Kıbrıs ve bütün dünya medyasında hala güncelliğini koruyor. Lefkoşa Mahalli Barosu Başkanı Av. Barış MAMALI, sivil itaatsizliğin, medeni ve uygar bir şekilde karşı çıkma ve direnme olduğunu, düşünce ve siyaset tarihinde haksızlığa karşı tavır koyma olayını ilk kez Yunan düşünürü Socrates’ in başlattığını açıklamıştır. Halkın, baskı kanunlarına karşı direnmesinin yurttaşların hakkı olduğunu, bunun en iyi örneklerini Gandi ve Atatürk’ ün dünya sömürgeciliğine karşı direnişe geçtiğini açıklamıştır.

Sivil itaatsizlik konusu, Türkiye gündemine ve mevzuatına henüz girmemiştir ve gelmemiştir. Ata demokrasilerinde rastlanan ve kullanılan bu demokratik hakkı yurttaşlarımızın verebileceği demokrasi dersidir, toplumsal tepkidir, bir demokrasi geleneğidir. Kamunun vereceği çok önemli sonuçları olan bir karardır. Demokratik tepki sivil itaatsizlik yolları ile ben yaptım, ben yürüttüm, ben sürdürüyorum diyenlere karşı halkın yanıtıdır. Karar almakta,  yürütmekte, sonuçlamakta siyasi terbiye ve rüştü gerektirir.

Türk halkı bugünkü seviyesi ile bu rüşte vasıl olmuştur. Şimdi yapılacak olay, sivil itaatsizliğin anayasal kurum haline getirilmesidir. Her zaman rastladığımız gibi “Türk halkı böyle bir tepkiyi, böyle bir hakkı henüz hak edecek seviyeye gelmemiştir.” Sözlerini hemen duyar gibiyiz. Siz Türk halkında eksiklik arayacağınıza, kendi eksikliğinizi gideriniz.

Şimdi gelelim Türkiye’ ye. Türkiye’ ye direnme hakkı ne mevzuatında vardır, ne de doktirinde münakaşası yapılmaktadır. Türk demokrasisi için, lüks saymaya kalkanları şimdiden görür gibiyiz. Biz bu konuyu bundan 50 küsur yıl önce, demokrat parti döneminde yaşadığımız, Hürriyet partisinin doğmasına sebep olan ispat hakkı olayına benzetiriz.  İspat hakkına karşı gelenlerin alaylı bir şekilde, yoksa  “İsmail Hakkı mı?” Deyişlerini duyar gibiyiz.

Direnme hakkı Türkiye’ ye gelir mi, gelmez mi? Bunu şimdiden kestiremiyorum. Yaşanan en doğal hakların bile çiğnendiği günümüzde, direnme hakkının ne zaman geleceğini,  olsa olsa Rufailer bilecektir.

print

Bir cevap yazın