Vesaire vesaire…Dünden devam
Özürler dilenmiş, belgeler ortaya konmuş, ispatlar yapılmış, duygular açığa çıkmış hasılı olanlar olmuştur.
GELELİM SADEDE
Deniz Feneri, gelişmiş, son derece modernize olmuş, kartelleşmiş, devleşmiş, yardımları teknolojinin son tekniklerine göre tespit edip organize eden barkodlayan ve bu barkodlarla makbuzla muhtaçlara dağıtan bir kuruluştur.
En son Deniz Feneri’nin Balıkesir’deki bir toplantısına katılmıştım, Esnaf Odaları Konferans Salonundaki toplantıda kendilerine her konuda tam destek vereceğimi düzenlemekte oldukları meslek edindirme kurslarında eğitmenlik yapabileceğimi, hatta yönetimde de yer alabileceğimi söylemiştim. Ne gariptir ki benim bu fazla girişkenliğimden ve içlerine girme isteğimden sanırım rahatsız oldular ki o toplantıdan sonra ne aradılar ne sordular. Bu kadar yardım gönüllüsü olmama rağmen telebimi pas geçmeleri manidar geldi bana. Bunu da şerh olarak koymak istedim yazıma.
En son yine geçen hafta, Balıkesir’de EKİLMİŞ Restoranda iftarlarına katıldım. Burada sinevizyonla bir açıklama (savunma) yapılacağını bilerek bu iftara katıldım. Açıklamayı yapan Ege BölgeTemsilcisi Hamit Kunt, samimiyetle gayretle konuştu. Kendisinin samimiyetine inandım. Ama bu inanışım PEK TABİ Kİ ŞAHSINA AİTTİR. AÇIKLAMA İÇERİĞİNE İLİŞKİN DEĞİL.
Mahkeme kararı kapı gibi ortadayken, bunu şu ya da bu şekilde örtbas edecek yazıyı yazmam da bir bilim adamı kimliğime yakışmayacaktı. Kendilerinin yaptıkları ve yapmakta oldukları yardımlara diyeceğimiz olmadığı gibi saygı duyup şapka çıkarıp tebrik ve takdir ederiz. Ama akan paralar o kadar fazla olacak ki, bağış hesaplarından başka hesaplara aktarılmış şirketler kurulmuş, finansörlükler yapılmıştır.
SONUÇ:
Almanya Deniz Feneri Kuruluşu ile Türkiye’dekinin hiç bir ilgisinin olmaması ise, bazı politik filmlerde hukuksal sorunlarla karşılaşmamak için bu “filmin gerçek hayatla hiç mi hiç ilgisi yoktur” ibaresi konulur. Süreçteki bu ilgisizlik ise, komik, dramatik ve trajik bir olaydır. Bal gibi de Türkiyedeki DENİZ FENERİ ile ilgisi vardır. Olması da doğaldır. Her şeyi de hiyerarşik resmi örgütlenmede aramaya gerek yok.
Dün ergenekon örgütlenmesine karşı nasıl tavır almışsam, eleştirmiş karşı çıkmışsam, bu gün de bu İYİ NİYETLERİN SÜİİSTİMALİ oparasonunu kınıyorum. Bir suç işlenmiş, bedeli cezası çekilecektir. Suçun diğer uzantıları kişileri de bir an önce ortaya çıkarılıp mahkeme süreci tamamlanıp adalet sürecinin tamamlanması öncelikli temennimizdir. Hiç kimse de “annesinin deterjanı” mantığıyla olaya duygusal yaklaşmamalı, hukukun / yargının aklıselim sürecine güvenmelidir.
Yine devamla, bu sürecin hükümetlere ve sivil toplum kuruluşlarına yeni bir bakış açısı kazandırmasını bekleriz. YOKSULLAŞTIRMA POLİTİKASI ve MİKROKREDİLERİ üzerine kurulu bir yardım mantığı yerine istihdam artırıcı politikalar ve istihdama destek yaklaşımı ön plana çıkarılmalıdır.
Sürecin siyasal uzantısı da (Deniz Fenerium – Ergenekon Gücü maçı) önümüzdeki yerel seçimlerde skorborda yansıyacak, kalender Türk milleti vicdani kararına takdir edecektir. En güzel karar hukukun kararı en güzel yer de halkın vicdanıdır.
Son olarak, Bu sürecin kalender Türk halkına aydınlık getirmesini temenni eder esenlikler dilerim.
Not:
Bu yazı, www.timeturk.com, http://www.bilgiagi.net , www.yazarport.com, http://www.bilgievreni.com, http://www.gunesgazetesi.net http://www.siyasalforum.net http://www.gercekgazete.web.tr ile, Gerçek Gazete, Halkın Sesi, Güney Marmara Yaşam, Marmara Bölge, Balıkesir Demokrat gazetelerinde yayınlanmaktadır. Yazarın izni olmaksızın başka hiçbir yayın organında kaynak veya dipnot göstermeksizin kısmen veya tamamen alınamaz, çoğaltılamaz.