Deprem ve Ulaşım için Büyük Düşünmek Zorundayız: ‘Büyük Marmara Çemberi’
Prof.Dr. Ahmet Vefik ALP
Deprem sırasında yaralananlara, sıkışanlara yardım ulaştırmadığımız için deprem sonrasında ölenlerin deprem sırasında ölenlerden daha fazla olduğu ifade ediliyor. Bu durumun ulaşım sorunlarından kaynaklandığını bir kez de Haiti gördük. Havaalanları hasar görüyor, dar yollar enkazlarla kapanıyor, varsa sağlam kalabilen yollar ise bir yandan depremden kaçanlar, diğer yandan yakınlarını aramaya ve yardıma gelmeye çalışanlarla tıkanıyor.
Istanbul’u tehdit eden 2 temel sorun Deprem ve Ulaşım.
Yıllardır tartışılan 3. Boğaz Köprüsü, Izmit Körfez Köprüsü ve Çanakkale Boğazı Köprüsü yeniden gündeme düşerken fırsatı kaçırmayalım ve büyük düşünelim: Marmara Denizi’ni çemberleyen hem ulaşımı rahatlatacak hem de depremde hayat kurtaracak yüksek vasıflı bir otoyol planlayalım: Büyük Marmara Çemberi:
Izmit Körfez Köprüsünün yeri belli. Kuzeyde Dilovası ile güneyde Topçular burnu arasına yerleşecek. Çanakkale Boğazı’nda ise biraz tereddüt var. Köprünün tarihi savaş alanlarını rahatsız edeceği düşünülüyor ve Kuzeye kaydırılması tartışılıyor. Ancak kaba hatlarıyla onun da yeri belli. Istanbul’un 3. Köprüsü için ise fırtına dinmiyor. Hükümetin 2 ye indirdiği alternatif güzergah Tarabya-Beykoz veya Sarıyer-Yuşa Tepesi arasinda gidip geliyor.
Ancak bu iki güzergah arasında temelden fark var. Tarabya-Beykoz arasında yapılacak bir köprü neticede FSM Köprüsü gibi kent trafiğine hizmet eder. FSM de transit ulaşım için yapılmıştı ancak kısa sürede Kent içinde boğuldu. Ve Istanbul kuzeye doğru büyültülerek çok ciddi bir yanlışa imza atılmış olur . Daha kuzeyden, Sarıyer-Yuşa Tepesi arasına konuşlanacak köprü transit ve çevresel trafiğe hizmet eder. Kötünün iyisini ararsak ikinci alternatif daha doğrudur. Ancak iki şartla:
1.- Bölgede yeni yapılaşmaya kesinlikle izin verilmeyecek ki bizim malum ‘al gülüm ver gülüm’ ortamında bu zor,
2.- Yeşile ve suya en az zararı verecek özel proje hazırlanacak, çoğu kesimde viadükler kullanılacak ki buda maliyeti katlar.
Bütün bu köprü projeleri manzumesi içinde benim Yönetim ile ayrıldığım tek nokta Istanbul’a yapılacak geçiş: Ben kuzeydeki yeşili ve suyu rahatsız etmemek için güneyden, Marmara Denizi üzerinden Oto-Ray deniz geçişi projemi yıllardır anlatıyorum: ‘Pendik-Yeşilköy By-Pass Yüzer Viadük’, veya kısaca TRANSMAR.
Çanakkale, Izmit ve Istanbul da bu üç deniz geçişi yapılırken bunları birbirlerine bağlayan Büyük Marmara Çemberi’ni, diğer bir deyişle Marmara Denizi’ni kesintisiz çemberleyen ve bu kesimdeki şehirlerin dışından geçen depreme dayanıklı yüksek vasıflı bir otoyol yapalım. Bu güzergah zaten mevcut. Bir kısmı halen otoyol, bir kısmı da devlet yolu. Yer yer iyileştirmeler lazım.
Büyük Marmara Çemberi depremde cankurtaran olacak, ulaşımda ise yükün ciddi bir bölümünü Istanbul dışına çekecek. Anadolu-Trakya trafiği Çanakkale Köprüsüne yönlendirilecek. Ege-Trakya hattı doğal olarak Çanakkale Köprüsünü tercih edecek. Çember yol ise bu sistemi bağlayacak, trafiği dağıtacak, deprem durumunda ise tüm bölgeye kesintisiz ulaşım sağlanacak.
Yeter ki büyük düşünelim, gerisi gelir…