Dil Yarası mı Dîl Yarası mı?

İnsanın neresinde ağrı veya acı varsa bütün canı oradadır denir ya hep, dil yarası da aynen öyle.

Hiç bir şey yemek istemezsiniz, yemek zorunda olsanız da bundan zevk almazsınız, almadığınız yetmiyormuş gibi, yerken ve içerken işkencelerde kalırsınız.

Dil yarasını tabiplere bırakalım iyisi mi. Biz dönelim kendi yaramıza. Yazımızın başlığını karıştırmadınız umarım. Birisi dil yarası, tedavisi antibiyotik ve ilaçlardadır. Sabredersiniz, birkaç günde geçer.

Dîl Yarası ya da “dîl yaresi”…

Dîl yarasına ne antibiyotikler, ne üçbeş günlük sabır, ne de doktorlar çare bulabilir. Üç beş kelam etmeden önce Orhan Baba’nın “Dil Yarası” adlı parçasını sizinle paylaşmak istiyorum.

“Kim bilecek daha neler neler bekliyor ikimizi, / Belki de çok mutlu olacaktık tutsaydık dilimizi
Bu inat bu kapris bu kavgalar yıprattı sevgimizi, / En acı sözler bile söylerken tutmadık dilimizi.

Dil yarası dil yarası en acı yara imiş, / Dudaktan kalbe bir yol var ki sevgi ve şefkattenmiş,
Belki de çok mutlu olacaktık tutsaydık dilimizi, / Tam aşkı bulduk derken nasıl da kaybettik sevgimizi.

Aşka doğru ilk adımlar ne ümitle doluydu, / Seviyorum seni demek gönlümün tek yoluydu,
Hasret bizi bekler sevmek bizi bekler, / Kaybolan tek biz değiliz bunca yıllık emekler.

Dil yarası dil yarası en acı yara imiş
Dudaktan kalbe bir yol var ki saygı ve sevgidenmiş” (Orhan GENCEBAY)

Ne güzel söylemiş Orhan Baba dizeleriyle ve melodisiyle…

Dil: (Türkçe) Ağzımızın içinde bulunan, yiyip içmemize ve tad almamıza yardımcı olan en önemlisi de konuşmamızı sağlayan uzvumuz.

Dîl: (Farsça) Kalp.

Dil yarası: Kötü sözün yol açtığı kalp kırıklığı

Dil konuşur, konuşurken acıtır, yer yer hançer gibi batar dîle, yer yer keskin kılıç gibi keser her şeyi. Öyle ki, dîl yâreleri denilen kem sözlerin kalpte açtığı yaralar iyileşmez bir ömür boyu dağlar sürekli kalbi.

Dil adete dilim dilim dilimler dîli. (Dil tıpkı dilim dilim dilimler kalbi)

Dil yarası her zaman dîl yaresidir. Her kem (kötü) sözün açtığı yara, vereme, kansere götürür adım adım. Bir çok kanserin kaynağına inerseniz, ya dil yarası çıkar altından ya da dîl yaresi.

Bayramlar hızır gibi yetişir çoğu zaman dîl yaresini onarmak için. Lakin çıkmıştır dilden o kötü sözler, delmiştir bir kere dîli. Bayram gelmiştir, affetmişsinizdir belki sevdiğinizi. Ama kırılmıştır bir kere yüreğinizde camlar, her hareketinizde, her dün ve öncesine döndüğünüzde batar durur içinizde, ölüm ölüm kıvrandırır her daim.

Sevgili pazar dostları, gelin dilinizi tutun, yeni dîl yareleri oluşturmayın. Susmak hayırdır, sabır güzeldir. Kem söz döner dolaşır size batar bir gün. Ben deneyeceğim lütfen siz de deneyin.

Mutlu pazarlar efendim, kalın sağlıcakla.

Not
Bu yazı, http://www.bilgiagi.net, http://www.bilgievreni.com, http://www.gazetecanik.com, http://www.kamudanhaber.com, http://www.haberanaliz.net, http://www.siyasalforum.net, http://www.gunesgazetesi.net, http://www.gercekgazete.web.tr, http://www.ahmetfidan.com ile, Gerçek Gazete, Balıkesir Demokrat, Halkın Sesi, Güney Marmara Yaşam ve Fatsa Güneş gazetelerinde yayınlanmaktadır. Yazarın izni olmaksızın başka hiçbir yayın organında kaynak veya dipnot göstermeksizin kısmen veya tamamen alınamaz, çoğaltılamaz.

print

Bir cevap yazın