Din, Müzik ve Futbol: Amca Çocukları

Kitleler deyince akla gelen üç kavram vardır temelde. Bunlardan birisi din, birisi müzik, birisi de futbol.

Yüce yaratıcı, insanların dünya yüzünde esenlik ve barış içinde yaşamaları için bir kısım tanrısal buyruklar va’z etmiş (ortaya koymuş) insanlara bu buyruklara göre hareket etmeleri karşılığında, yani kendine liyakatli kul olma karşılığında”cennet”i vaad etmiştir. İçinde moral değerlerin de bulunduğu bu din kuralları toplum tarafından benimsenir ve bütün bir dünyada  esenlik ve barış sağlanır.

Bu üç amca çocukları da kitleler üzerinde afyon etkisi yaparlar. Marksist öğretide öteden beri söylenen dinin afyon olduğuna ilişkin sava itaatkar kitle doğal olarak karşı çıkmıştır.

Dinlerin afyon olmasına bir ölçüde katılabiliriz. Ne var ki, isevilikteki protestan ekolü (mezhebi) böylesi bir yargılamaya pek te uymamaktadır.

İslam dinine gelince, İslam dininin de afyon olduğu kimi kesimlerce iddia edilmektedir. Kısmen de haklılık payları bulunmaktadır. Zira İslam dini de, şabloncu, kontrolcü, skolastik, ezberci zihniyetin ürünü olarak kitleler üzerine afyon etkisi yapmaktadır.

Oysa ki İslam dini özde bireyin uyutulmasına, sünepeleştirilmesine, kanaatkarlaştırılmasına karşı çıkan, yer yer böylesi bir davranış düzlemine baş kaldıran öğretilerle doludur. Bunları Kur’anda bulunan çoğu “efela ya’kilun”, (akletmiyor musunuz) “efela yetezekkerun”, (dile getirmiyor musunuz?) “efela ya’lemun”, (bilmiyor musunuz?) “efela tefhemun” (anlamıyor musunuz) ve bu gibi ayet bitişlerinde görmekteyiz.

Ne var ki, dogmatik ve skolastik bakış, her zamanki gibi, kolaycı ve kontrolcü olduğundan tercih edilmiş ve özellikle din içinde bir cüz olarak görülen “tasavvuf” olgusu, özellikle İslam dininde “bir lokma bir hırka” anlayışıyla edilgenleştirilmiştir. Oysa ki, bir lokma bir hırka kararı yaşanacak, fakat, bir lokma bir trilyon hırka kararı çalışılacaktır. İslam dininin çalışmaya ve/veya üretmeye verdiği öneme ilişkin ayetler zaten ortadadır.

Müzik ve futbol ise, küresel (kapitalist) sermayenin sihirli değneği olarak fonksiyonunu tüyler ürpertecek derecede sürdürmektedir. Her geçen gün, müzik ilahlarının ve futbol takımlarının kitleleri, güruhları, kalabalıkları geometrik hızda artmaktadır.

Sosyal hayatta, bir insan, hem (aşırı sufileştirilmiş ve cemaatleştirilmiş) dinle, hem cilalanmış müzik idolleriyle, hem de şişirilmiş devleştirilmiş futbol takımları ve oyuncularıyla avutulmaktadır. Bir kişi tek bir afyonla veya ikisiyle veya her üçüyle birlikte edilgen hayatını zevkle sürdürmektedir.

Bu yazıyı okuyanlarca aforoz edileceğimi, veya maanen linç edileceğimi de bilmekteyim. Zira günümüzün her bireyi ya müzikle, ya futbolla, veya skolastik dinle uyumaktadır.  Zaten devlet üst düzey yöneticileri her bireyin uyanık olmasını, itiraz etmesini, baş kaldırmasını, öneride bunumasını istememektedir. Böylesi afyonlar devlet yönetiminin bireyler üzerindeki en etkin yöntemidir.

Hımm, peki sen ne menem şeysin diye soran olursa eğer, malesef ben bu üç afyondan da uzağım. Tek yakın olduğum yüce yaratıcının  beynimin içine yerleştirmiş olduğu “akletmiyor musunuz! ayetinin tecellisi olan düşünen insanlar ve bu insanların ürettikleri.

Kişiler, olaylar kitlelerin olsun, fikirler bize yeter. Bu yaklaşımla,  kalabalığa göre kendini kandırmış, alabalığa göreyse krala çıplak demeye yeltenen meczup olmaktan kendini almayan bir avuç düşünüre yamanmaya çalışanlardan biri bu satırları yazan.

Not:

Bu yazı, www.bilgiagi.net, www.timeturk.com, www.bilgievreni.com, www.kamudanhaber.com, www.haberanaliz.net, www.siyasalforum.net, www.gunesgazetesi.netwww.gercekgazete.web.tr, ile, Gerçek Gazete, Balıkesir Demokrat, Güney Marmara Yaşam ve Fatsa Güneş gazetelerinde yayınlanmaktadır. Yazarın izni olmaksızın başka hiçbir yayın organında kaynak veya dipnot göstermeksizin kısmen veya tamamen alınamaz, çoğaltılamaz.

print

Bir cevap yazın