Doların değerinin düşüyor olması iktisatçılarda ve devlet yöneticilerinde önemli bir kaygı yarattı. Amerika’ya ürün satanlar ürünlerinin ucuzlaması karşısında endişeye kapıldı.
Doların yıkılmazlığı üzerinde anlaşanlar, başka bir deyişle, menfaati doların değerli olmasında yatanlar, yani emperyalist blok şimdi rahatsız.
Emperyalistler arasında çelişkiyi düşünmeyen, Batıyı ekonomik olarak yekpare blok sanan Türkiye’deki düşünürler de şaşkın.
Bu hafta, İndependent Gazetesi önemli bir haber yaptı.
Körfez Arapları, Rusya, Fransa ve Japonya petrol alışverişinde dolar kullanmamayı görüşmüşler.
Aslında Üçüncü Dünya Savaşını görüştüler diye haber yapsaydı, belki de daha doğru olurdu. Çünkü Amerika’yı süper devlet statüsüne çıkaran, değişim aracı olarak dünyada doların kullanılmasıdır.
Buna karşı çıkan olursa, Amerikan savaş makinası hemen devreye girer. Doların haysiyetini korur.
Şimdiye kadar durum böyleydi. Son krizle birlikte, emperyalistler arası çelişkiler de su yüzüne çıkmaya başladı.
Petrol alışverişinde dolar kullanıldığında doların değeri yükseliyor. Yani petrol ucuzluyor. Petrol ucuzlayınca, Amerika petrol stokluyor. Bilahare, Amerika dolar basarak petrol fiyatını eski konumuna getiriyordu.
Hatırlarsınız, 1980 yılında bir varil petrol,20 dolar olmuştu. Ancak doların değeri düşünce, petrol fiyatları yükseliyordu. Hatta geçen yıl bir varil 150 dolara kadar çıktı.
Krize girildiğinde, Amerika petrol fiyatları üzerindeki denetimini kaybetti.
Şunu belirterek devam edelim. Doların değerli kalması yalızca petrol bağlı bir iş değildir.
Anahtar teknolojilerin Amerika’dan alınması da dolar gerektiriyor. Bilhassa ileri teknoloji computer ve silah alımında dolar gerekmektedir.
Ancak, kriz göstermiştir ki, teknoloji üretimi de Asya’ya kaymıştır. Üreten Asya teknoloji üretimini de öğrenmiştir. Asya’dan Amerika’ya akan araştırmacı akışı tersine dönmüştür.
Doların değişim aracı ve rezerv para olarak kullanılmasının önemli nedenlerinden biri de, tüketimdir. Amerikan halkı tüm dünya halklarına göre, en fazla tüketendir. Amerika’ya mal sattığınızda dolar almak zorundasınız.
Peki, doların rezerv para olarak kullanılmasının sonuna gelindi mi?
Hayır.
Zira diğer ülkeler Amerikan türecilerine muhtaç. Onlar tüketiyor, diğerleri satıyor.
Eğer Çin halkı Amerikan halkı kadar tüketirse, Çin üretimini iç tüketimde kullanacağı için Amerika’ya muhtaç olmayacaktır.
Paranın gücü büyük ölçüde tüketime bağlıdır.
Sonuç; Dünya serbest piyasa sisteminde kaldığı sürece, petrol fiyatları bundan sonra daha istikrarsız olacaktır.
Amerikan halkı borçlanarak tüketiyordu. Kredi alıyor, onunla istediğini alıyordu. Doların değeri düşünce, Amerika daha fazla kredi bulamayacak. Amerikan halkı da daha az tüketmek zorunda kalacak. Hatta ucuz kredi bulup tüketemeyecek. Yada ürettiği kadar tüketebilecektir.
Bu durum, üretip ürettiğini Amerika’ya satanların daha az mal satmaları demektir.
Kapitalizmin tıkandığı yer burasıdır.
Dolayısı ile kriz kalıcıdır. Taki, yeni bir düzene geçene kadar. Eski sistemde ne kadar diretilirse kriz o kadar çok uzayacaktır.