Metafizik âlemi bilenler bilir. Şeytan her şeye karışmaz. Özellikle cinleri kullanır. Mesela cinsel arzuların tahrik e dilmesinde dedi kodu için sapık düşüncelerin faal tutulması için sürekli cin ordusu kullanır. Kendisi pişirilmiş, hazırlanmış planlanmış işi bitirmeye gelir. O artık kişilerin imanı ile oynamaya başlar.
Mesela biz herhangi bir azgınlık hissettiğimiz de deriz ki” Şeytan azdırdı bizi “ deriz. Hayır, şeytan öyle ufak tefek işler için gelmez uğraşmaz. Bir kadın kız görüp tahrik olduğumuz zaman bu suçu şeytana atmaya gerek yok. Bu insani zaaflarda olabileceği gibi bu zaafları harekete geçiren zihinsel alanımızdaki Cinni’ler de olabilir. Şeytan için küçük şeylerdir bunlar.
Bir örnek daha verelim. Bir kişiye kendisinin mehdi olduğuna inandırmak içinde aynı metodu kullanır Şeytan. Önce cinlerden bir gurup kişiye musallat olarak onun rüyalarını zenginleştirirler sözde gaipten bilgiler verirler üçüncü gözünün açarlar. Kişi kendisinde olağan üstü haller görmeye başlar. Bu arada zahiri plandan da kişiler gelirler. Daha doğrusu getirilirler. O kişiye dışardan normal insanlarda temenna göstermeye başlar. Kişi iyice kendinde fevkalade bir hal olduğunu düşünmeye başladığında devreye Şeytan girer. Kişiye artık telkin etmeye başlar. “Sen mehdisin. Sen büyüksün Sen akılsın sen seçildin.” Kişi artık önce kendisi Mehdi olduğuna tam olarak inanır. Ondan sonra Şeytan bu adamı istediği gibi kullanır. Sonra işi biterse terk eder.
Hindistan’daki sahte peygamber Kadı Yani bunun en tipik misalidir. Günümüzde de kendisine İsa diyen Mehdi diyen tanrı diyen bir sürü akıl fukarası çıkmıştır.
Tam bu arada aklıma geldi. Hadise mi İyi kıvırır Cin doruk mu?
Anlamadığım şey, şeytan bu günlerde ya adam bulamıyor ya da sadakat gösterip eski yoldaşını bırakmak istemiyor. Şeytan sadık değildir aslında. Ama kötülüklerine yoldaş ettiklerinin enerjisi bitinceye kadar da kullanmayı sever.
Siyaset şeytanıda bir adım geride durarak önce cinlerini saldı ortaya. Bakalım delege halen daha bu yaşlı cinlere itimat ediyor mu? Eğer ediyorlarsa mesele yok. Sahneye kendisinin çıkması için yol açılmış demektir. Öyle de oldu. Zavallı delege yine uyutuldu. Cin doruğa çıktı genel başkan oldu. Daha çiçeği burnunda solmadan, pardon bu yaşta çiçek denmez buna. Olsa olsa dikeni kurumadan hemen kendisinin doruğa gönderen şeytanına işaret eti.
“Tamam, herkes hazır ey ustam. Gel tahtına otur fitne üretmeye devam edelim. Halen daha yutacak adam varmış”
Şimdi DYP Genel Başkanlığına seçilen pardon gönderilen Hüsamettin Cin doruk’ a o gün deseler di ki “ Sen emanetçisin” kızar öfkelenirdi herhalde. Zaten öyle de oldu. Daha adaylığının belirlendiği günlerde bir gazetecinin “ emanetçi olduğunuz söyleniyor” şeklindeki sorusuna son derece kıvrak cevaplar verdi. Ama asla emanetçi olduğunu söylemedi. Nasıl olsa Demirel in yetiştirmesi. Aynı kaptan yediler yıllarca. Aynı fırıldağı çevirdiler. Aynı pişkinlikle yalanlarını evirip çevirdiler gerçekmiş gibi yutturdular. Yine aykırı sorular geliyor aklıma. Şeytan bu aklıma getiriyor işte.
İşte size altın değerinde bir soru.
Cin doruk mu iyi kıvırır, yoksa Hadise mi?
Yâda soruyu farklı soralım
Hadise mi iyi kıvırıyor Cin doruk mu?
Cin Doruk daha iyi kıvırır bence. Hadise daha genç. Yeni. Öyle ki Moskova da bile hakkını yediler kızın. Bir zübbeyi tercih ettiler hadisenin kalçalarına. İnsan o kalçaların güzelliğine verir birinciliği. Muhakakk o jürinin cinsel hastalığı vardı. Şarkısının oynaklığı da cabası. Bu yaşta benim bile kıvırmak geldi içimden.
Ama Cin doruk öyle değil. Çünkü onun ustası bu ülkede gelmiş geçmiş en usta oyuncudur. Ona ayak uydurmak çok zor. Allah uzun ömür versin. Ne de olsa Onun ustası Süleyman Demirel’ dir. Ona kimse ayak uyduramaz. On iki eylülcülere koltuğu bıraktıktan altı yıl sonra geldi ve memlekette ne istikrar bıraktı ne de siyasi haysiyet. O zamanda emanet olarak cinlerine bırakmıştı meydana.
Rahmetli Turgut Özal ’ı da bitirdi. Şimdi sırada Tayip Erdoğan var. Ülkedeki istikrar Demirel in rahatını kaçırdı anlaşılan. Cinlerini piyasaya sürdü yine.
Ama sanırım bu defa karşılarındaki uğraşacakları kişi Tayip Erdoğan. O kıvırmaz. O kıvırma siyasetinden gelmedi. Başka yerden güdümlüde gelmedi siyasete. Amerika da yetiştirilmedi. Milli görüş bünyesinde yetişti. Demirel bu defa baltayı taşa çarpacak. Ve sanırım bu son çırpınışları olacak. Zaten bu güne kadar Türk siyasetine ikiyüzlülüğü kıvırmayı, yalanı hileyi şapka kapıp kaçmayı kazandırmaktan başka biriz bırakmayan Demirel tarihin karanlık sayfasında cinleri ile birlikte gömülüp gidecektir.
Hadiseye gelince. Bu yorumlar içinde kızımız Hadise masum olandır. Onun kıvırmasına ayak uyduramazsınız. Hadise bu anlamda daha saf. O fıtratının ve aldığı eğitimin gereğini yapıyor. Demirel’e ve Cin doruğa değil ama ona ayak uydurulur işte.