Dumansız hava sahası iyi de…

Milletin kafası dumanlı!

Tiryakinin homurtusu yükseldi.

İsyanı da yakındır.

             *        *

Kahvehanelerden başlayalım.

Federasyona kayıtlı 78 bin 200,

Kayıtsızlarla birlikte 360 bin işyeri var.

‘Mahalle kahvesi’ dediğimiz mekân;

Hayat okulunun hazırlık sınıfı.

Karısından yorulan erkeğin sığınma evi.

İşsizlerin limanı.

            *        *

Psikolojik tedavi merkezi.

Burada, hükümetler kurulur, bakanlar değiştirilir.

Futbol takımlarına taktik verilir.

Tavla, okey, batak oynanır.

Çayın parasını başkasına ödetmek en büyük hünerdir.

Çok az gazete okunur.

Günlük dertler, arkadaşa dökülür.

           *       *

Bu havanın kederine, neşesine ortak;

Sigaranın dumanıdır.

            *       *

19 Temmuz’dan sonra dumansız hava sahası sıkıyönetime dönüşünce…

Kahvehanelerde pencere söküldü, duvarlar delindi, tavandalar açıldı.

Sağlık Müdürlüğü ‘Tütün Kontrol Kurulları’ seferberlikle teftişe çıkınca…

Her birinin kulağı çekildi. Günlük kazanç da üçte bire düştü.

             *       *

Ünlü Hikâyeci Sait Faik Abasıyanık ne demiş:

“Kahvehane dediğin dekansız, profesörsüz, bütçesiz, fakültesiz yüzde yüz bağımsız üniversitedir.”

Bağımsızlık; tek taraflı yasak-baskı-ceza tanır mı?

Tanımaz. Ateş alır, alev sarar, duman yükselir.

             *       *

Alışveriş merkezleri, cafeler, barlar sıra bekliyor.

Hele soğuklar tam bastırınca;

Balkon, bahçe, kapı önü, kaldırım hiç kesmez.

Yasağın freni patlar, balata yakar, duman çıkar.

             *        *

Kanun’un rotu bozuksa;

Tiryakinin balansı zordur.

İnce ayar yapılmazsa;

Bu gidişin akıbeti şarampoldür.

            *       *

Konuyu fıkrayla bağlayalım;

İdris yolun karşısında oturan Temel’e bağırır.

“Uy uşak…Senin davarların arasında sigara tiryakisi var mudur?”

Temel kızar, bağırır:

“Uy delirdun mu. Davar sigara içer mu?”

-Temel öyleyse koş… Yanan senin ahurdur”