Dünya bankası raporu tansiyonu yükseltti. Endeksler teknik olarak bozuldu.
IMF ile Türkiye anlaşacak haberleri geçen haftaya damgasını vurdu. Özellikle Perşembe günü yaşanan ani çıkış çok etkili bir spekülasyon olarak hafızamızda yer etti. IMKB bir günde bu sebepten % 3 ü bulan bir çıkış yaşadı. Cuma tekrar siyasiler ortada henüz somut bir anlaşma yok diyince endeks tekrar düşmedi ama yatayda bekleme durumuna geçti. Bu sırada yurt dışında gelişmeler pek iç açıcı değildi. Bununla IMKB yurtdışından ayrışmış oldu.
Aslında genel beklentim olan ay sonuna kadar IMKB yüksek seyredecek havasını destekleyen bir durum olmuş oldu.
IMKB 35800 direnç noktasını yine geçemedi. Direnç noktası olarak tescil olan 35800 – 36000 seviyeleri IMF haberlerine rağmen aşılamaz bir nokta olarak duruyor karşımızda. Bu aşamada yeni bir iyi haber veya güçlü bir alım dalgası ancak bu noktayı kırmamızı sağlayabilir. Yatırımcılar ay sonuna kadar yükseliş eğiliminde olması beklenen IMKB ve VOB da ay sonu bittiğinde ne yönde gelişmeler olacağına dair stratejileri bugünden yapmaları gerekir. Kısa vadeli, kısa marjlarla işlem yapanlar daha şanslı konumda gibi duruyor. 35800 seviyesi yeterli işlem hacmi ile yukarı kırmazsa geri çekilme için ciddi bir hazırlık yapmak lazım derim. Yurt dışı piyasalarda yaşanan düşüşlerde bunu desteklemektedir.
Kısaca teknik yorum yaparsak 35800 seviyesi yukarı kırılamadı. 35000- 34800- 34500 destek seviyeleri çalışıyor mu? Bu seviyeleri görmek lazım.
Yurt dışı borsalar Dünya Bankası raporu ve Euro’nun değer kaybetmesinden olumsuz etkileniyor. Özellikle Euro bölgesindeki borçlanmalar bu hafta tedirginlik yaratıyor. Avrupa merkez bankasının borçlanması ile ilgili spekülasyonlar Euro’ nun dolar karşısındaki değerini olumsuz etkiliyor. Bu arada ABD hazinesi 104 Milyar Dolar borçlanacak. Buda piyasalarda bir bekle gör havası yaratıyor. Bunların üzerine Dünya Bankasının dünyada büyüme ile ilgili kaygıların henüz geçmediğini, büyüme verilerinin hemen düzelmeyeceğini ifade etmesi de borsaları olumsuz etkiliyor. Özellikle büyüme endişelerinin doğrudan etkilediği emtia ve enerji fiyatları düşüş eğilimine girmesi borsalara satış baskısı oluşturuyor. Bu durum Avrupa borsalarını ciddi biçimde etkiledi. Akşamda Dow Jones üzerinde baskı oluşturarak endeksin 8400 altında 8339 lere kadar gerilemesine sebep oldu. Bu 200 puanlık çok ciddi bir geri çekilme olarak kayıtlara geçmiş oldu. Petrol fiyatlarının 66 dolara geri çekilmesi de bunda etkili oldu. Bu köşede daha önce bahsettiğim gibi emtia ve enerji fiyatlarında yaşanacak yükselişler ancak borsalara olumlu etkide bulunabilirdi. Ve geri çekilmesinin de piyasalara olumsuz yansıması normal olacaktır.
Döviz piyasası paritelerin oynaklığından çok fazla etkileniyor. Özellikle Euro/ Dolar 1,3825 e kadar gerilemesi dünyada bütün para birimlerinin dolar karşında değer kaybetmesine sebep oldu. Bu haftaki uluslar arası hazine borçlanma ihalelerinin sonuçlanmasına kadar parite de güvensiz durum devam edeceğe benziyor. 1,38 seviyesi aşağı kırarsa dolarda yükselişler hızlanır. Dow Jones Sanayi endeksinin düştüğü saatlerde paritenin 1.3860 lar da seyretmesi olumlu bir yansıma olarak değerlendirebilinir.
TL – Dolar paritesi de bu gelişmelerden nasibini alıyor. Aslında normal koşullarda TL son dönemlerde olması gerektiğinden değersiz işlem görüyor. Bunda birçok faktör olmasına karşın IMF görüşmelerinin hala sonuçlamamış ve belirsiz olması da etkili oluyor. Ama teknik olarak TL dolar karşısında biraz daha değer kaybedecek gibi duruyor. 1,59 direnç seviyesi. O seviye aşarsa 1,60-1,62 olabilir. İzlemekte fayda var. Marjların çok büyük olmayacağını öngörerek bu çıkışlarda satışlar yaparak sat – al yaparak kar elde edilebilir. Genel olarak da düşüşler dalga, dalga şeklinden arka arkaya günlerce sürmesini beklemiyorum. Ciddi düşüşlerine ardından düzeltme hareketleri kısa sürede geleceğinden kısa vadeli pozisyonlarla tepkilere oynanabilir.
Bol kazançlı günler dilerim.
Faruk BAKAÇ