Amerika da borsalar 8200 desteklerin de tutunacak mı? Yeni bir çıkış dalgası mı geliyor? Yoksa 6500 den başlayan toparlanma bitti mi?
ABD borsaları aşırı düşmüş durumundan (1 doların altında kalan dev banka ve finans kuruluşu hisseleri vardı) kurtulup normal hallerine kendilerini getirdikten sonra elbette bir süre bu fiyatlarda maliyetler oluşturacaklar ve oyalanacaklardır. Biz buna yatay piyasa diyeceğiz.
Yatay piyasa koşulları tamda yaz durgunluğu ile birleşiyor ve bu dönemde belli bir aralıkta ABD piyasalarının seyretmesini bekliyorum. Özellikle 8200 destek seviyesi ve 8000 seviyesi önemli noktalar. 8400- 8500 seviyeleri de direnç açısından önemli seviyeler olarak önümüzde duruyor.
Emtia, petrol – enerji fiyatlarındaki yatay durum da bize endekslerin yönü hakkında fikir verecektir. Budan dolayı diğer alternatif piyasaları da yakından takip etmekte fayda var. Özellikle petrol fiyatlarında yaşanacak yükseliş ve düşüşler borsaları da aynı yönde etkileyebilir. Dünyada yaşanan büyüyememe endişesi, ekonomik küçülmenin devam etme eğilimi endişeleri petrol fiyatlarının da yükselmesine engel olmaktadır.
Bu sabah itibari ile petrol ve emtia fiyatlarını düşüşü ile birlikte ABD future leri eksi yönde hareket ediyor. Ve vadelide 8200 altı test ediliyor. Bu durum normal endeks rakamına ne kadar yansıyacak onu akşam üstü izleyeceğiz. Hafta başı olumsuz başlaması hafta boyunca piyasaların satış eğiliminde olacağı sinyali olarak algılanabilir..
Asya borsaları tamamen ayrışmış durumda. Şu an dünyada ekonomik odağın Asya ya kaydığı ortada. Canlılık ve oynaklık Asya da devam edecek gibi duruyor. Ama bu sabah Japon Nikkei endeksi yüzde 1,38 eksi kapaması olumsuzluk yarattı. Bunun yanında Avrupa borsaları ve finans piyasası sıkıntıları ile boğuşmaya devam edecek.
Geçen hafta en çok kayıplar Avrupa da yaşandı. Bu anlamlı durumun daha devem edip etmeyeceğini hafta içinde izlemeye devam edeceğiz. Avrupa borsaları tabii ki emtia ve paritelerden doğrudan etkileniyor ama bağımsız olarak Avrupa piyasalarının boğuştuğu darboğaz ve küçülme sorunları da önümüzdeki günlerde değerlendirilecektir. Avrupa endekslerini de izlememiz gerekiyor. Avrupa piyasaları bir çıkış için en son sinyal verecek piyasadır.
Bunu yanında gelişmekte olan piyasalarda yükselişi destekleyen raporlar bu dönem çoğalmaktadır. Buda çok manidardır. Neden gelişmekte olan piyasalara girişi teşvik ediyor uluslar arası finans bunu da anlamak da zorlananlardanım. Elbette raporlarda ve yorumlarda bazı yakıştırmalar yapılıyor.
Bir finans uzmanı ve ekonomist bu durumu mantıklı bulabilir. Ama dünyanın gelişimi ve son ekonomik veriler böyle olmaması gerektiğini bize yansıtıyordu. Ama nedense dünyaca ünlü fon yöneticileri ve fonlar bunun aksi yönde düşünmemizi istiyor. Zaman içinde bunun ne demek olduğunu anlayacağız.
37.000 üstünde kalamayan IMKB bize ne demek istiyor?
Yukarıdaki gelişmeler ışığında IMKB de kendine uluslar arası piyasalardan farklı bir yön çizeceğini zannetmiyorum. Türkiye için tek farklı argüman IMF anlaşmasıdır. IMF anlaşması beklentisi sadece piyasalara farklı bir tepki verebilir. Onu dışında uluslar arası piyasalarda yaşanabilecek gelişmeler ve yansımalar aynı yönde bizim piyasalarımızı da etkileyeceğini bekliyorum. 37000 altına sarkan IMKB 100 endeksi 36500- 35800 destek seviyelerinden test edebilir. Endeks bu seviyelerin altına indiğinde, yeni bir trend oluşabileceğini dikkatinize sunmak istiyorum. Özellikle 35800 seviyesi çok önemli. O seviyenin altına inen borsada satışların hızlanması normal olacaktır.
Yurt dışı kaynaklı hareketler bu duruma çok önemli katkıda bulunacağı kesindir. Özellikle uluslararası borsalarda yaşanacak yükseliş ve düşüşler IMKB yi de doğrudan etkilediğini biliyoruz ve bu yönde hareketler bekliyoruz. Bu aşamada IMKB yukarı gider mi? sorusuna da bir cevap bulmak lazım.
IMKB 100 endeksi ayrışıp yukarı doğru hareket edebilir mi? diye düşünüce endeksi etkileyebilecek farklı bir takım unsurları dikkate almamız lazım. Örnek vermek gerekirse; IMKB 100 endeksini etkileyen en önemli hisseler banka hisseleridir. Son faiz indirimleri ve Hazine bonolarına gelen alışlar ciddi bono portföyü bulunduran ve yüksek faizle kredi plasmanları olan bankaların karlılıklarını çok olumlu etkiledi.
Özellikle 3-4 banka bilançosunda çok ciddi karlar konuşulmakta bu bankaların yükselişi 6 ve 9 aylık bilanço dönemlerinde yüksek kar açıklamaları beklenmekte, dolayısı ile bu firmaların borsa hisselerini ve piyasa değerlerini olumlu etkileyeceği söylenmekte. Bu durumda az da olsa endekslerin yükseliş eğiliminde kalması beklenebilir. Bunun gibi etkenleri dikkatle değerlendirmek ve buna benzer verilerin endeks üzerinde ne gibi yansımaları olacak bunları takip etmemiz gerekiyor. Bu olumsuzluk yaratabilecek siyasi ve diğer gelişmeleri de içermekte.
Döviz piyasası tamamen yurt dışı gelişmeler ve borsalar için geçerli olan argümanlara bağlı olarak gelişecektir. Bunun yanında parite de yaşanabilecek dalgalanmalar da doları ve euro’ yu etkilemektedir. Kısa vade de Dolar değersiz halini sürdürmesi bekleniyor.
Daha evvel test edilen 1.38 Euro / Dolar paritesi seviyesi önemli. Cuma 1,40 altından seyreden euro/ dolar paritesi pazartesi sabah 1,3918 ler seviyesinde seyrediyor. 1,38 seviyesi Euro da aşağı kırarsa anlam kazanacak bir dolar değer artışı söz konusu olabilir. Buda zaten bütün dünya para birimlerini dolar karşısından değer kaybetmesine sebep olabilir. Bunu izlemekte fayda var. Bununla beraber doların değer kazanmasından ziyade daha da değer kaybedebileceği konuşuluyor.
Petrol fiyatları sonbahara kadar fazla oynaklık göstermeyeceği gözlemleniyor. Geçtiğimiz hafta da bu yönde seyreden kontratlar 70 doların altında hatta 65 doların altında bu hafta işlem görmeye başladı. Brent petrol pazartesi sabah 64,50 seviyelerinde işlem görüyor. Petrol fiyatları doğrudan büyüme verileri ve arz yetersizliği ile ilgili problemlerden etkileniyor. Malum raporlar büyüme verilerinin kısa sürede düzelemeyeceğini gösteriyor. Bu petrol fiyatlarının yükselmesini engelleyebiliyor.
Bol kazançlı bir hafta dileği ile.