Devlet ve Bürokrasinin Sosyopolitik Açıdan İncelenmesi

Yaşım otuzsekiz. Yirmisekiz yıldan beri, devletin bürokrasiyle işim olmuştur. 1981 yılında ilk kez ortaokul kaydı ve banka işlemleri için bürokrasiyle ilk defa muhatap olmuştum. Bu tür işleri babazadem küçük yaşlardan itibaren bana yaptırırdı. Bu nedenle bu AZMAN BÜROKRASİNİN RACONUNU ÇOK İYİ BİLİRİM DİYEBİLİRİM RAHATLIKLA. Bu paragrafın buraya kadarki cümleleri teşrifat mahiyetindeydi. Şimdi konuya girecek olursak:

Hayatımda ilk defa bu gün Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı olarak devlet dairesinde bir işimi hallederken mutlulukla hizmetten yararlandım ve güle oynaya kurumdan ayrıldım. Hatta işim o kadar hızlı bitti ki, mutluluğumu doyasıya yaşayamadım bile. Yirmisekiz yıl sonra böylesi bir mutluluğu Ahmet Fidan’a yaşatan olay neymiş acaba dersiniz şimdi.

Sabıka kaydı için Adliyeye gittik. İkinci kattaki sabıka kaydı bürosuna girdik, nüfus hüviyetimizi ibraz ettik. Karşımızdaki memure, kimliğimize bakıp vatandaşlık numaramızı önündeki plazma ekarana yazdı. Enter tuşuna bastı. Yazıcıdan sabıka kaydı çıktı. Çıktıyı aldı eline mühürünü bastı, imzasını attı. Beş YTL rica edeyim dedi. Biz de ricasını kırmadık. Parayı kasasına koydu ve güler yüzle güle güle kullanın dedi. Biz de güle güle kullanmak için gülümseyerek çıktık. Sıkı durun bütün bu işlemler iki sabıka kaydı için toplam iki dakika sürmüştür. Yani kulaklarınıza inanmamanıza gerek yok. Ekrandaki yazılarıma inanın. Toplam iki dakika, yani 120 saniyede işimizi bitirip binadan ayrıldık. Bu olayları size yazarken dakika tuttum. Tam dörbuçuk dakika sürmüş.))

Eeeeyyy devletin başındaki insanlar, işte teknoloji böyle bişey. Beyninize yerleştirin. İDDİA EDİYORUM. BU GÜN TÜRKİYE’DE ANGARYA VEYA BÜROKRASİ OLAN NE KADAR İŞYÜKÜ VARSA BUNLARIN YÜZDE SEKSENİ TEKNOLOJİYLE BİR HAFTA İÇİNDE ÇÖZLEBİLİR. BU ARADA ŞU AN KAMUDA ÇALIŞAN PERSONEL SAYSISI DA BUNA PARALEL OLARAK YÜZDE YETMİŞ AZALTILABİLİR. Personeli azaltmak deyince emekçi zümre hemen kazan kaldırmasın. Bu kişileri işten atalım demiyorum. Bu kişiler ANGARYA İŞLERİN AMELELİĞİNİ YAPACAKLARINA, devlet dairesine gelenlere teknolojik yeniliklere adapte olmaları için eğitim versinler, araştırma geliştirme birimlerini ayağa kaldırsınlar.

YİNE İDDİA İLE SÖYLÜYORUM. BU GÜN KAMUDA ÇALIŞAN PERSONELİN EN AZ YARISI BULUNDUKLARI KURUMLARIN ARGE BİRİMİNE TRANSFER EDİLDİKLERİ TAKDİRDE BU KURUMLARIN VERİMLİLİĞİ ve/veya KARLILIĞI İLK SENE İÇİN İKİ KATINA İLK BEŞ SENE İÇİNDE ON KATINA ÇIKACAKTIR.

Teknolojik gelişmelerle paralel gelişen e – devlet sisteminin yerleşmeye başladığı bir kamu kurumunda, köylü Mehmet Emmi iş yaptırmak için gelir. Girdiği odada karşısında oturan memur veya memureyi görür. Bu memure bütün işlemi iki dakika içinde yapıp işi bitirir ve güle güle derse, Mehmet Emm: “Eeeeeee, devlet burda bürokrasi nirde!?” demez mi? Neden böyle der belli. Yarım asırdır, ilk masada işinin bismillah kısmının be sinin noktası hallolmuştur da ondan. O da doğal olarak gözlerine inanamayacaktır. Çünkü Mehmet emmi yarım yüzyıldır alışmıştır. Bir devlet dairesine gittiğinde bir masadan başlar en az yedi masa dolaşır. İşini bitirirse mucizedir. Bitiremeyip ertesi güne sarkar ve ertesi gün işini hallederse “eh şükür” der, bir hafta içinde hallederse “zor oldu ama halloldu sonunda” der. Bir ay sürerse işte bundan rahatsız olur. Bürokraside iş yaptırma psikolojisinin beklentisi budur. Tıpkı enflasyon beklentisine vatandaşların bir dönem alışmasının zor olduğu gibi, bu beklentiden kurtulmalarındaki zorlukta olduğu gibi.

Eeeeee, devlet burda, bürokrasi nirde?!, derken devleti girdiği binada gören Mehmet Emmi, doğal olarak karşısında masadan masaya koşacağı bürokratik mekanizmaları ve bürokratları beklemektedir. Bunlara gerek kalmayınca pek tabi ki bürokrasi nirde diyecektir. Köylü Mehmet emmi, sana ulaşan bu yazım, yerel gazetelerin köşelerinde saman kağıda basılı olarak eline geçtiyse şunu iyi bil ki, devir devran değişmektedir. Artık devletimiz, modullaya modullaya hızlı hareket etmeye başlamıştır. (Modulu bilmeyenler için yazıyorum. Modul, en az bir metre uzunluğunda ucu sivri ve bu sivri ucunda ince çivi olan değnektir ki, bu değnekle, yavaş hareket eden yük hayvanlarının kıçlarına çivili tarafı dürtülerek hızlı gitmeleri sağlanır.) Artık bir memur, hem işlemi hazırlayıp, hem kağıda döküp hem mühürleyip hem de size güle güle diyebilmektedir.

Nüfus hüviyeti (cüzdanı) çıkartmak isterseniz de bu kadar olmasa da buna yakın kolaylıkta işlerinizin artık hallolduğunu göreceksiniz.

Yavaş yavaş ilerlemeye başladık ama, pek sevinmeyin. Zira gelişmiş devletler bizden daha hızlı kalkınmakta. Yani biz biraz daha hızlı kalkınmak zorundayız, bol bol üretmek, çalışmak, daha az tüketmek zorundayız.
Esenlik ve sabır dileklerimle.

print

Bir cevap yazın