Ehl-i Palavra vel Cemmaat ve Yaşar Nuri Öztürk-II

Ehl-i Palavra vel Cemaat’in Başaldatıcıları ve Yaşar Nuri Öztürk

Dünden devam… 

Yaşar Nuri ve ona Ehli Palavra vel Cemaat tarafından yöneltilen çirkef kampanyaya gelecek olursak… Yaşar Nuri her insan gibi zaafları olan birisi. Onu kibirli bulanlar, onu paraya ve makama gereğinden fazla önem vermekle suçlayanlar oldu… Nihayet son aylarda onun eşi Canan hanımı sekreteriyle aldattığı iddiaları ortaya çıktı… Bu iddiaların doğru olup olmadığını tartışmayacağım. Hem Yaşar’ı hem eşini şahsen tanıyan biri olarak, evlerinde ailece misafir edilmiş biri olarak boşanma davası ve ilgili haberler beni bir hayli üzdü… Doğru olmasa bile şayiası bile çok kötü bir haber… Birçok yönden yetenekli, gayretli, ve yürekli bir tevhid erinin içine düştüğü bu zor durum üzücüydü. Ayrıca, Yaşar’ın işlediği iddia edilen günahı bahane ederek onun savunduğu davaya çamur atmaya çalışan ehli palavra vel cemaat mukallitlerinin ellerine silah verdiği için üzüldüm. 

Dünya yuvarlaktır.

Senin kafan yamuk; üstelik sen kelsin.

Uydurma rivayetleri din edinen, atalarını sorgulamadan izleyen, akıllarını kullanmayan toplumlar pisliğe ve geriliğe mahkumdurlar.

Sen sahtekarsın; rivayetlere göre sen geçen yıl sahte doktor raporu almışsın.

Allah’tan başka ilah yoktur. Din sadece Allah’a özgülenmeli. Din gününde bizi yalnızca Allah yargılar. Peygamber dahil hiç kimse Allah ile kulu arasında şefaatçı, yani aracı olamaz.

Senin ayakların neden kokuyor?

Allah’ın haram etmediği bir sürü nimeti Allah ve peygamberi adına haram edenler Kuran’a göre müşriktirler… Allah adına şeriat uyduranlar ilahlık taslayanlardır. Peygambere en büyük hakaret ve iftiraları, onun vefatından 230-300 yıl sonra uydurulup derlenen hadis kitaplarında bulabilirsiniz.

Sen Moon tarikatının üyesisin. Sen bir CIA ajanısın. Sen bir masonsun.

Kuran’a göre peygamberin biricik şikayeti halkının Kuran’ı terketmesi hakkında olacaktır. Nitekim, ciltlerle hadis ve fıkıh kitapları yoluyla İslam dininin barışçı, özgürletici ve ilerletici mesajı, ortaçağ Arap kültüründen, Yahudiler ve Hristiyanlardan aparılan ibadetler, ameller ve çelişkili öğretiler ile tamamıyla tahrif edilmiştir. Atalar dinini Allah’a ve elçisine maledenler Allah ile aldatanlardır.

Seni niye dinleyelim ki? Sen karını aldatmış bir adamsın.

Yukarıdaki tepkilerin hepsi Ad Hominem saldırı diye bilinen mantık hatasına birer örnektir. Konuyla alakasız tepkiler oldukları için akıllı insanların yaptığı tartışmalarda yerleri yoktur. Ancak yukarıdaki tepkilerin birincisi hariç hepsi aşağıdaki iddia için mantıklı yani uygun bir tepki olabilirdi. Zira aşağıdaki iddia iddiacının kişiliğini ve karakterini ilgilendiriyor:

“Ben bir tarikat şeyhiyim. Ben Allah’tan sürekli ilham alıyorum ve acaip kerametler gösteriyorum. Bana mürit olup, ellerimi öperseniz, rüyalarınızı bana yorumlatırsanız, namazdayken veya dua ederken bana rabıta ile bağlanırsanız, bir ölünün ölü yıkayıcısına teslim olduğu gibi bana teslim olursanız ve tarikatıma bol bağışta bulunursanız size  şefaat ederim ve siz kurtuluşa erenlerden olursunuz.”

Şeyhler kurbanlarından bir kaç santimetre daha kurnaz olduklarından genellikle yukarıdaki iddiayı kendilerine sözcülük yapan vekilleri ve başpropagandacı müritleri aracılığıyla yaparlar.

“Falanca şeyh efendi hazretleri Allah’tan sürekli ilham alıyor ve kerametler gösteriyor. Ona mürit olup ellerini öperseniz, rüyalarınızı ona yorumlatırsanız, namazdayken veya dua ederken ona rabıta ile bağlanırsanız, bir ölünün ölü yıkayıcısına teslim olduğu gibi ona teslim olursanız ve tarikatına bol bağışta bulunursanız o size şefaat eder ve kurtuluşa erenlerden olursunuz.”

Yaşar Nuri’nin Şahane adlı sekreteriyle ilgili haberine mal bulmuş mağribi gibi sarılan Sünni bir gazete, Yaşar’ın şahsını hedef alan bir hakaret kampanyası açmış bulunuyor… Vakit Gazetesinin birkaç haberinin başlığı şöyle:

‘Aldatan Nuri’nin Hazin Sonu!

Kur’anla Aldatan Şarlatan

‘Aldatan Nuri’ Kafayı Yedi İyice!

‘Aldatan Nuri’den ‘Ben Bilirim’ Havası

‘Aldatan Nuri’ Kendisine ve Kitabına Övgüler Dizdi

Kendisinden 64 yaş küçük olan 14 yaşında bir kız çocuğuyla “cinsel istismarda” bulunan Sunni bir yazarı aylarca savunan bir Sünni gazetenin Yaşar’a karşı olan bu kin ve düşmanlığının tek sebebi şu:

Yaşar, onların Allah adıyla insanları aldattığını ortaya koydu. Onlar da yukarıda örneğini verdiğim kişisel hakaretler ve saldırılar ile konuyu değiştirmeye çalışıyorlar… Acaba Yaşar Nuri Sünnilik dinine yönelttiği eleştirilerde sünnilerin kişiliklerini (bir kez daha) satıp kendisine mürit olmalarını mı istiyordu ki şahsına yönelik o saldırıları hakkediyor?

Yaşar eğer “Ben böyle diyorum öyleyse doğrudur” veya “Ben mezhep müctehidiyim; o halde beni maymunlar gibi taklid edin; aklınızı çöp sepetine atıp bana mukallid olun” deseydi Vakitçilerin bu saldırılarını hakkederdi.

Ama, izlediğim kadarıyla Yaşar eleştiri ve tartışmalarını Kuran ve akıl yoluyla yaptı, yapmaya gayret etti. Yaşar’ın tartışmalarını takdir edenler hiçbir vakit onu bir melek gibi masum kabul etmediler… Aksine onun hatalarını ve zaaflarını gördüler…  Ama Yaşar’ın savunduğu akılcı tevhid mesajını takdir edenler onun dile getirdiği evrensel doğruların  Yaşar’ın şahsından bağımsız olduğunu akledecek olgunluğa ve yeteneğe sahiptiler… Yaşar Nuri büyük bir cesaretle ve dirayetle Sünnilik ve Şiilik adına insanlara yutturulan mezheplerin ve tarikatların uydurma olduğunu, ve bu uydurma dinlerin Allah’ın bizim için seçtiği İslam (barış içinde Allah’a ve yasalarına teslim olmak) ile alakası olmadığını defalarca ispat ederek bir İslami reform hareketine önemli bir katkıda bulundu. Yaşar, değeri zamanla takdir edilecek önderlerden biridir.

Devam Edecek…

print

Bir cevap yazın