Elde Kalan Domuz Gribi Aşıları Ne Olacak?

Abbas Güçlü 6 aralık 2009 tarihli Milliyet gazetesinde ‘Aşı konusunda kafası karışık olan sadece biz değilmişiz’ başlıklı yazısında şunları söylüyor:

‘’Domuz gribine yönelik aşı kampanyası görünen o ki sadece bizde “fiyasko” ile sonuçlanmadı. Dünyanın pek çok yerinden benzer sinyaller geliyor. Stratejik hatalar hemen her yerde aynı. Yaratılan korku ve ille de olun baskısı, ticari kaygıları da beraberinde getirdi. Öğretmenler ve doktorlar aşının gerekliliğine inandırılamayınca da gerisi gelmedi.’’

TEK SEBEP BAŞBAKAN DEĞİL

Domuz gribi aşısı yapılan her ülkede ‘domuz gribi aşısı tartışması’ da var. Bizde de toplumda (ve hatta doktorlar arasında da) genel olarak aşıya karşı bir ‘soğukluk’ var. İnsanlar domuz gribi aşısından domuzdan kaçar gibi kaçıyorlar.

Domuz gribi aşısına gösterilen bu ‘global tepki’ nin mutlaka sosyolojik olarak titizlikle incelenmesi gereken bir olay olduğunu düşünüyorum.

Hayat kurtarıcı olduğu ısrarla vurgulanan bu aşıya karşı gösterilen güvensizliğin elbette lokal ve genel sebepleri var. Önce bize bir bakalım.

BİR: Türkiye’ de yaşanan aşı fiyaskosunun bir numaralı sorumlusu daha kendi Başbakanına, kabinedeki diğer Bakan’ lara domuz gribi aşısının ne olduğunu, ne için yapıldığını anlatmayı beceremeyen Sağlık Bakanlığı’ dır.

Bu olayda tabii ki ne kendisinin ne ailesinin domuz gribi aşısı olmayacağını ‘defalarca’ tekrarlayan Başbakanımızın da çok büyük rolü olmuştur.

İKİ: Sağlık Bakanlığı’ nın toplumu ‘tam ve doğru bilgilendirmek’ yerine ‘korkutma ve tehditlere’ dayalı bir kampanya yürütmesi de çok yanlış olmuştur.

 Psikiyatr Prof. Dr. Nevzat Tarhan durumu çok güzel özetlemiş: ‘’Sağlık bakanımız iyi niyetle güçlü bir kampanya başlattı. Fakat sanki üniforması eksikti. Buyurgan, ısrarcı, dayatmacı, insanların özgür iradesini yok sayan, abartılı, tehditkâr tekrarları nedeniyle insanlar kendilerini kötü hissettiler.

Abartılı ve bilimsel gerekçelerin ikinci plana düştüğü kampanyalarda insanlarda savunma duygusu ve kuşku artışı olması beklenen bir durumdu. Psikolojide temel bir bilgi ‘Kuşatılmış hissi ve yakın tehlike duygusu paranoyayı artırır ve güveni zayıflatır’ bilgisidir. Tam bu karmaşa yaşandı.’’

AŞIYA GLOBAL TEPKİ

Aşıya güvensizlik ve ilgisizlik sadece Türkiye’ ye mahsus bir olay değil. Görünen o ki, dünya çapında bir salgın söz konusu olmasına ve buna karşı bedava bir aşı sunulmasına karşılık üretilen aşıların büyük kısmı elde kalacak.

Abbas Güçlü’ nün Fransa’ da yaşayan bir okuyucusundan gelen e-postası da buna iyi bir delil: ‘’ Kafamız karıştı, doktorumuza gittik, kesinlikle vurulmamamız gerektiğini belirtip aşının yan etkilerinden bahsetti. Ve daha önemlisi aşılamanın burada yüzde 4’lerde kaldığını, doktorların yüzde 90’ının aşıya karşı olduğunu belirtti.’’

Durum Almanya’ da da farklı değil. Focus dergisinin internet sitesinde yer alan habere göre bugüne kadar Alman halkının sadece yüzde 5’ i, doktorların ise sadece yüzde 15’i aşı olmuş. Diğer ülkelerde de durumun aşağı yukarı aynı olduğunu tahmin ediyorum.

DÜNYA MODERN TIBBA GÜVENMİYOR

Fransızların, Almanların Başbakanımızın sözlerinden veya Sağlık Bakanlığımızın hatalı politikalarından etkilenecek hâlleri yok.

Bence domuz gribi aşısına gösterilen ilgisizliğin temelinde tüm dünyanın, ilaç endüstrisinin hegemonyası altındaki ‘modern tıbba duyduğu güvensizlik’ yatıyor. Toplum Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ)’ nün kararlarına da şüpheyle yaklaşıyor.

En büyük ilaç üreticilerinin ‘bilim dünyasını açıkça aldatmak ve bilimsel gerçekleri gizlemek’ gibi taammüden adam öldürmekten farksız suçlamalar ile açılan davalarda cezalandırıldıkları bir dünyada insanları ‘korku’ ve ‘tehditlerle’ bir yere kadar kandırabilirsiniz.

Deniz bir gün biter, yalancının mumu bir gün söner: Tüm dünya bu yapılanların bir ‘grip aşısı pazarlama kampanyası’ olduğunu düşünüyor.

GELELİM NETİCEYE

Dünya şimdi elde kalacak olan milyonlarca doz aşının ne olacağını merak ediyor. Focus’ a göre 50 milyon doz aşı siparişi veren Almanya şimdiden bunların bir kısmını satabileceği pazar aramaya başlamış.

Bence bu işin tek bir çaresi var: DSÖ, miadı geçmiş Tamiflu’ ların süresini 2 sene uzattığı gibi domuz gribi aşısının kullanım süresini de uzatır, olur biter.

print

Bir cevap yazın