Eskiden kovboy filmlerinde seyrederdik.Haydutlar tren soyardı ve şerif onların peşine düşerdi ve bizde bu kovalamacayı seyrederdik. 60 lı yılların eli silahlı haydutları şimdi dede oldular. Onların torunları iş başına geçtiler. Torunları dedeleri gibi tren soymuyorlar. Bu haydutların çocukları yani 80 li yılların hırsızları banka batırarak yada hayali ihracat tarzı şeklinde soygunlar yapmışlardır. Ama torunlar en hızlı çıktılar.
İşgaller eskiden top tüfekle yapılırdı şimdilerde işler çok kolaylaştı. Geçmişteki eli silahlı haydutların eli enjektörlü torunları oldu. Zaten dede torun arasındaki anlaşmazlıkta oradan çıkıyor. Torunlar bir biyolojik laboratuarda üretilen genetiği oynanmış virüsler ile dünyayı kontrol etmek daha kolay görülüyor. Hastalığı icat edip yaymak çok kolaydı. Önce hastalığı yayıp sonra televizyon ve basınla halkı korkutarak aşısını da satmak çok çok kolaydı.
Silah sanayi çok pahalı işti. Asker beslemek ve top tüfekle uğraşmak hem zor hem pahalı işti. Biyolojik savaşta ise askerler virüslerdi. Hastalığı yaymak çok kolaydı. Domuz gribi işte ortada. Sadece ülkemiz bu kış domuz gribi aşısına bakalım kaç milyar lira para ödeyecek.
Kapitalist zihniyet artık hırsızlıkta çığır açıyor. Bankalar ve virüslerle dünyayı yöneteceklerine iyice inanmışlar galiba. Daha birkaç yıl önce tavuk gribi vardı ve tavuklar canlı canlı yakılmıştı. Köylünün elindeki üç beş tavukta öyle telef edilmişti. Şimdi domuz gribiyle devletlere aşı satılıyor.
Genetik bilimi geliştikçe durum daha da kötüleşecek bence. Ayrıca hayvan kopyalamada ilki yıllar önce yapıldığında şunu düşünmüştüm. Babasız hayvanı ürettiler bakalım BABASIZ ÇOCUĞU ne zaman üretecekler. BABASIZ ÇOCUK dünya ya geliyor dostlar. Dini söylemlerde bunun çok önemli bir yeri var biliyorsunuz. Böyle bir gelişme neyin göstergesi olabilir acaba ? İnsanlık Kova çağına girmiştir. Artık uzay çalışmaları ve üsler sonrada uzaydan misafirler derken ………
16 Ekim 2009 Cuma
UĞUR ÖZALTIN