Martın Heıdegger’de “Birlikte Varolma” ve
Daseın’ın Kendini “Herkes”de Yitirmesi
Ayşe Çiğdem KOCAMAN
Maltepe Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Felsefe Anabilim Dalı
Abstract
This study deals with the fact that Dasein, who built his essence on the basis of Martin Heidegger’s sense of being while living in this world, lost himself in “everyone” both as a “presence in the world” and a “presence along with the other Daseins”. The only way possible for Dasein to “co-exist” without diverging from being an authentic existence, that is “being himself”, is that he understands his structure of being. But the main point is to pave the way for Dasein to think about how he can be more “himself” and “authentic” without forgetting his true existence and losing his “self-consciousness” in everyday existence. Only then will it be possible for Dasein to establish a direct contact with the beings.
Therefore, first of all, it is necessary to analyze the basic structure of Dasein and to emphasize the meaning of ontological unity within the framework of Heidegger’s understanding of existence. Later, Dasein’s being that was scattered to “everyone” every day will be mentioned. Finally, it will be emphasized that Dasein should not be imprisoned with implicit patterns in order for him to protect his authentic existence and to be able to think of his bond with the being.
Keywords: Being, Dasein, co-existence, everyone, authentic existence.
Martın Heıdegger’de “Birlikte Varolma” Ve Daseın’ın Kendini “Herkes”de Yitirmesi
Öz
Bu çalışmada Martin Heidegger’in varlık anlayışından hareketle özünü dünyada yaşarken inşa eden Dasein’ın hem “dünya içinde varlık” hem de “öteki Dasein’larla birlikte varlık” olarak, kendini yığınlar içinde, “herkes”de yitirmesi ele alınmaktadır. Dasein’nın “kendi olmasından” yani otantik bir varlık olmasından uzaklaşmadan, varlık koşulu olan “birlikte varolma”sı ancak Dasein’nın kendi varlığının yapısını anlamasıyla mümkündür. Ancak asıl mesele Dasein’nın her günkü varlığı içinde, sahici varlığını unutmadan ve “kendi olma” bilincini yitirmeden, nasıl daha fazla “kendi” ve “sahici” olabileceğini düşünmesinin yolunu açmaktır. İşte ancak o zaman Dasein’nın varlıkla doğrudan bağlantı kurması mümkün hale gelecektir. Dolayısıyla öncelikle Heidegger’in varlık anlayışı çerçevesinde Dasein’ın temel yapısını çözümlemek ve ontolojik birlikteliğin anlamı üzerinde durmak gerekmektedir. Daha sonra ise Dasein’nın hergünkülüğü içinde “herkes”e saçılmış olan varlığına yer verilecektir. Son olarak da Dasein’nın otantik varoluşunu koruyabilmesi ve varlıkla bağını düşünebilmesi için örtülü kalıplara hapsedilmemesi gerektiği vurgulanacaktır.
Anahtar Kelimeler: Varlık, Dasein, birlikte-varolma, herkes, otantik varoluş. Okumaya devam et